Bir

6.3K 413 144
                                    

"Luhan'ın artık bir eş bulması gerektiğini düşünüyorum."

Babamın kurduğu bu cümle masada sessizliğe neden olmuştu. Ablam ve eşi flört etme işini bir kenara bırakmış, annem küçük Min'in tabağına biraz daha çorba koymak için elinde tuttuğu kepçe ile heykel gibi dururken babama şaşkınlıkla bakıyorlardı. Elimdeki, ağzıma götürmek için kaldırdığım kaşığı tabağın içine düşündüğümde çorba üzerime sıçramıştı ama kimse bunu umursuyor gibi görünmüyordu.

"Neden şaşırdınız? Luhan yakında 16 yaşına giriyor."

"Ama baba, artık kimse bu kadar erken eş seçmiyor." ablam beni savunmak istediğinde babamın bakışı onu susturmaya yetmişti.

"Senide biliyoruz küçük hanım. 17 yaşında evlenmek istediğini söyleyende zaten küçük kardeşin Min'di"

"Hayatım yinede çok erken değil mi?" son olarak annem şansını demek istediğinde babam sıkıntıyla nefesini verdi. Küçük Min ise çorbasını içmeye devam etti.

"Ben evlendirelim demiyorum, eş bulsun diyorum. Oğlumuz 16 yılını top koşturarak geçirdi. Onun yaşıtları ise güzel kızlar yada oğlanlar ile ilgileniyor."

Herkes yanlış anladıkları şey yüzünden derin nefes alırken babam şaşkınlıkla bize baktı.

"Ne? Hepiniz Luhan'ı evlendireceğimi mi düşündü?"

Ablam ve Will duymamış gibi flört etme çabalarına dönerken babam bu sefer anneme baktı. Annem Min'in saçları ile oynarken Min çorbasını içmeye devam etti. Babam bu sefer bana baktığında ağzımda kaşık varken far görmüş tavşan gibi kaldım. Babam ümitle bana bakarken bende usulca başımı salladım.

"Ciddi olamazsınız! Neye benziyorum ordan?"

"Ama hayatım, sen bir anda öyle dediğinde çok şaşırdık. Aklımıza ilk gelen bu oldu."

Babam umutsuzca başını iki yana sallarken hepimiz yemeğe geri döndük. Min ise yemeğini bitirerek odasına oynamaya gitti.

***

"Babana inanmıyorum. Benimki demiş olsa kalbime inerdi." Baek şaşkınlıktan küçük gözleri büyürken hayretle söyledi.

"Senin baban söylemiş olsaydı sen eşini çoktan bulduğunu söylerdin."

"N-ne s-sa-çmalıyorsun." adeta ciyaklayarak söyledikten sonra kızaran yüzünü gizlemek adına arkasını dönerek önden gitmeye başladı.

"Bildiğimi biliyorsun. Parkların oğlu ile birleştin değil mi?"

"Saçmalama lütfen. Ahaha, Chanyeol Alfanın oğlu. Benim gibi birine bakmaz."

"Aaah, öyle mi?" alayla harfleri uzatarak söylediğimde Baek utançla yüzünü avuçlarına gizledi.

"O zaman bu ne? " diyerek üzerindeki kazağın eteklerinş kaldırdım. Eş mührü tüm asaleti ile parlıyordu. "Ayrıca kıskanç Alfan üzerinde kokusunu bırakmış. Ailenin ses çıkarmama nedeni açıklamanı bekliyor olması."

"Biliyosun, zaten onunla yakındık. İlk kızışmamı yaşadığım ve omega olduğumu öğrendiğim zaman ona karşı olan duygularımın farkına vardım. Sonrasını biliyorsun zaten... "

Utanarak kızaran yüzünü gizlerken güldüm ve sırtını anlayışla pat patladım. Yakın arkadaşımın mutlu aşk hayatı beni de mutlu ediyordu.

" Bundan utanma. Kasabada senin dışında omega olan iki kişi daha var. Erkeğini elinde tutman gerekirdi."

"Teşekkür ederim Luhannie~"

frezya | hunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin