Üç

5.3K 375 163
                                    

Yumuşak, sıcak bir yerdeyim. Sanırım bir yatak. Boğazlarım ağrıyordu. Gözlerimi açmadan kaşlarımı çattım. Galiba ateşli bir hastalık geçirdim ve herşey bir rüyaydı. Rahatlama ile gözlerimi açtığımda karşımdaki yabancı ile çığlık attım.

"Özür dilerim. Seni korkutmak istemedim." kısık sesle mırıldanarak utangaç bakışlarını yere indirdi.

"Kyungsoo, iyi misin?"

Odaya giren ikinci yabancı ile üzerimdeki yorganın altına gizlenmeye çalıştım.

"Ben iyiyim, sadece misafirimiz korkuttum sanırım."

Kyungsoo olan kişi odaya gelen yabancının yanına giderek sarıldı. Diğeride onun sarılmasına karşılık vererek bana döndü. Tanrım bu o esmer adamdı. Siyah kurt. Ve bir alfa. İkisine dikkatle baktığımda Kyungsoo denenin karnının şiş olduğunu gördüm. Çocuğun kısa ve cılız bedeni... Oda omegaydı. Benim gibi bir omega hemde hamile olanından ve bir alfa ile eş.

"Demek uyandın uyuyan güzel. Bizi çok korkuttun."

Alfa gülümseyerek konuştuğunda yabancılık çekerek yerimde ufaldım.

"Onu korkutuyorsun Jongin." demek alfanın adı buydu.

Kyungsoo eşinden ayrılarak yanıma geldi. Yatağın ucuna otururken bir eli ile şişkin karnını destekliyordu.

"Merhaba... Şey, ben Kyungsoo ve bu da eşim Jongin. Gyeongju alfası." Gyeongju? O kadar çok mu koşmuştum.

"Luhan. "

"Nereden geliyorsun Luhan?"

"Ulsan'dan."

Tekli cevaplar veriyordum ama Kyungsoo sabırlı bir şekilde benimle ilgilenmeye devam etti.

"Birilerinden kaçıyormuşsun. Kimlerdi onlar?"

"Kasabamda onlara biz Pezevenkler deriz. Eşi olmayan omegaları avlayarak pazarlayanlar."

İkisinin de yüzü düşmüştü. Durumu anlamışlardı. İkiside ses etmedi.

***

Bir hafta olmuştu.

Bir haftadır benimle yakından ilgilendiler. Kyungsoo evin içinde şiş karnı ile penguen gibi paytak paytak koşturuyor, durmadan birşeyler yapıyordu. Alfa ise ava çıkıyor, sürü ile ilgileniyor, akşamları eve geldiğinde ise eşini şımartıyordu. Mutlu bir hayatları vardı. Gerçek olduğuna inanamayacağım kadar.

"Luhan, müsait misin?" Kyungsoo aralık kapıdan başını uzatmış bana seslendiğinde pencereden bakışlarımı çekerek ona yöneldim.

"Sana bir haberim vardı. Bu akşam meydanda bir şenlik var. Katılmak ister misin?"

"Bunun doğru olacağını sanmıyorum."

"Neden?"

"Ben sürüsü olmayan bir kurdum." sonlara doğru sesim kısılmış, başımı öne eğerek konuşmuştum.

"Sürüsü olmayanda ne demek?" Kyungsoo'nun sesi yükselirken korkarak yerimde iyice küçüldüm.

"Geri dönerek kasabamı riske atamam. Küçük bir sürüyüz ve fazla alfamız yok ama sürümüzde çok fazla omega oldu. Bütün alfalar eşli."

"Yani alfanız olsa onunla hiç bir şey düşünmeden eşleşecek miydin?" Kyungsoo adeta cırladığında kulağımı kapatmak zorunda kaldım.

"Buna mecburduk. Yoksa geçen sefer olduğu gibi kasabamıza daha önceden geleceklerdi."

frezya | hunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin