#4

80 3 4
                                    

(Hikayeye 2 yıl sonra devam edesim geldi)

Hızlıca İstanbul'a gitmeliydim fakat yolda trafik çevirmesine veya radara yakalanmamak için trafik kurallarına uygun hızla gitmeliydim. Emliyet kemeri takmadığım için bile trafik çevirmesine durdurulursam bu macera daha başlamadan biter. Tahminen akşam saatlerinde varmış olacaktım. Artık saklanma veya kılık değiştirmeme gerek yoktu. Ülkemin insanı haberlerde bugün yüzümü görse en fazla 1 hafta sonra unutur zaten. Fakat benim yüzümü en son aylar önce gördüler ve onun üzerine bir çok olay yaşandı, ülkede olaylar mı biter?


Henüz yola çıkalı bir kaç saat olamsına rağmen gassalın hurda arabası bozuldu. Araba tamiri olayından hiç anlamam, muhtemelen motorda ufak bir müdahale ile düzelicek bir sorun varsa bile yapamam. Arabayı sağa çektim ve aracın içini kontrol etmeye başladım. İşime yarayacak bir şeyler arıyordum. Bir an gözümün önüne eski hayatım geldi. Okula gittiğim ve  eve gelip bilgisayar oyunları oynadığım günler. O zamanlar oyunda hayatta kalmak için eşyalar topluyordum şuan ise gerçek hayatta yaşamak için eşyalar topluyorum. Arka koltukta bir okul çantası ve siyah bir şapka vardı, torpido gözünde ufak birtane çakı buldum. Normalde bu boyuttaki bir çakı ile en fazla elma soyabilirsiniz. Ama benim elimdeyken 150 kiloluk bir adamı tek hamlede işini bitirebilirim. Bagajın içinde bir örtü buldum. Gece sokaklarda uyumak zorunda kalırsam işime yarar diyerek çantaya koydum. Bagajda arabayı temizlemek için kullandığı temizlik malzemeleri ve temizlik bezleri falan vardı. Arabayı bu halde bırakırsam araçtan alınan parmak izlerine bakarak benim aslında ölmediğimi hemen anlayabilirlerdi.Bu yüzden arabada ellimle dokunduğum heryeri temizlik bezi ve malzemeleriyle silmeye koyuldum. Vitesin önündeki boşlukta yarım paket sigara ve çakmak vardı, onlarıda çantaya attım. Arabanın her yerini sildiğimden emin olunca bu seferde "Acaba saç telim düşmüş müdür?" diye düşünmeye başladım. Bu iş böyle olmayacaktı, en iyisi arabayı komple imha etmeliydim. Bulduğum çakmağı çantadan çıkardım ve arabaların geçmelerini bekleyip yolun sakin olduğu bir anı kolladım. Daha sonra arabanın koltuklarını yakıp hızlı adımlarla arabadan uzaklaştım. Yaklaşık 5 dakikaya araba alev topuna dönecekti ve içinde ne parmak izi ne saç teli nede bana ait herhangi bir şey kalacaktı. Ama şüphe çekmemek için arabadan olabildiğince uzaklaşmalıydım.


Yaklaşık 10 dakika boyunca yürüdüm ve yol kıvrıldığı için artık arabayı görmüyordum. Tam o anda bir patlama sesi duydum ve yüzümde tebessüm oluştu. Orada olup patlamasını izlemek isterdim ama daha önemli işlerim vardı. Az sonra burası polis ve itfaiye kaynayacaktı. Ne olur ne olmaz onlar gelmeden benim buralardan tüymem gerekiyordu. Bir petrol ofisine vardım. Normalde kimliğimi gizlememe gerek olmadığını düşünsemde şapka ile kamera açılarından yüzümün görülmemesi için baya efor sarfediyordum.  "Sanırım eski bi alışkanlık" diye söylendim içimden gülümseyerek. Marketten besin değeri yüksek, tok tutan büsküvilerden ve bi kaç şişe su aldım. Toplamda 20 tl ödedim. Cebimde 80 tl kalmıştı. Marketten çıkıp petrol ofisinden uzaklaşana kadar yürüdüm ve otostop çekmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika otostop çektikten sonra bir araba durdu. Ön camı açtı ve "Ne tarafa gidiyorsun?" diye sordu. "İstanbul" diye cevap verdim. "Şanslısın, atla" dedi. Tek otostopla gideceğimi hiç hayal etmemiştim, gerçekten şanslıydım. Arka kapıyı açıp bindim. "Neden arkaya oturuyorsun, gel öne otur" dedi. "Çok uykum var, biraz uyumam lazım" dedim. Aslında uykum falan yoktu, sadece benle sohbet etmesini engellemek için öyle söyledim ve arkaya oturmamın asıl sebebi adam bir şeyden kuşkulanırsa arkasından onu öldürmem daha rahat olurdu.


"Hayırdır, bu yolda ne işin var?" diye sordu. Halbu ki sırf bu sorulardan kaçmak için uykum var demiştim. "İstanbula gidecek param yok, bende otostop çekerek gidiyorum. Az önce başka bir arabadan indim. 2 gündür yoldayım, adam akıllı uyumadım" dedim. Bunu söylediğinizde normal bir insan rahat bırakır adam uyusun dinlensin diye ama bu beyinsiz herif anlamıyor maalesef. "Hangi şehirden yola çıktın?" diye sordu. "Beni arabana aldığın için çok teşekkürler, kabalık etmek istemiyorum ama lütfen uyumama izin ver." dedim. Bunu söyledikten sonra dikiz aynasından bir kaç saniye beni süzdü, ortamda soğuk bir gerginlik vardı. Adam haklı olarak arabasına aldığı yabancıyı tanımaya çalışıyordu ve yabancı kendi hakkında bilgi vermiyordu. "Tamam kardeşim, ne hemen soğuk yapıyorsun. Bizde iki kelime sohbet edelim dedik. Sanki seni zorla mı arabaya bindirdim." dedi. "Kardeşim ben seri katilim ve hapisten firar ettim bu sabah, üstelik daha ilk günümde bir kişi öldürdüm ve bir arabayı havaya uçurdum. 5 dk önce yanından geçtiğin o yanan arabayı ben yaktım." diyemedim tabiki. Harbiden de daha ilk gün ne aksiyon yaşamışım. Sanırım bu günlük aksiyon henüz bitmedi. Yastık olarak kullandığım sırt çantasından çaktırmadan çakıyı çıkardım. Bunu yaparken göz kapaklarım hafiften aralıktı ve adamı dikiz aynasından izliyordum. Ben cevap vermeyince adam ısrarla konuşmaya devam etti. "Kardeşim seni tanımam etmem, iyilik yapıp arabama aldım, bari kendini tanıtta kimi arabamıza aldığımızı bilelim yahu." dedi. O bunları söylerken ben çakıyı açmıştım, şuan onu öldürürsem kaza yaparız ve bende ölebilirim. Üstelik ölmesem bile arabaya ihitacım var, yani kazasız belasız bu işi halletmem gerekecek. "Bilader ben senle uğraşamam çek kenara ben inmek istiyorum." dedim. Bunu söyleyince adam iyice kızdı. "Bilader felan hayırdır koçum, seni arabaya aldım diye yufka yüreklimi sandın sen beni." dedi. "Arabayı kenera çek dedim uzatma" sinirlenmesi için bilerek üzerine gidiyordum. Sol elini kapıdaki boşluğa doğru götürdü, sanırım silahı vardı. "Ben sana göstericem şimdi uzatmayı." dedi ve hızlıca frene bastı. Araba durduğu gibi kapıyı açıp dışarıya çıkıp beni de arabdan indirip dövüceğini düşünüyordu sanırım zavallı, ama ben ona fısat vermedim. Araba durduğu gibi sol elimle başını tuttum ve kafa dayama kısmına doğru bastırdım, boğazı ap açık duruyordu. Sağ elimdeki ufak çakıyla boğazını boylu boyunca kestim. Az önce öfkelendiği için nabızı yüksekti ve bu yüzden ön cama çok fazla kan fışkırıyordu. Yolun karşısından o anda gelen bir araba olanı biteni görebilirdi. Sadece arkamızdan araba geliyordu, onlarda hızla yanımızdan geçip gittiler. Etraf daha fazla kan olmadan adamı hızlıca arabadan indirip yolun yan tarafındaki eğimli araziden aşağı doğru yuvarladım. Her yere kan akmıştı. Başka bir araba gelmeden hızla uzaklaşmam gerekiyordu. Fakat arabanın içi komple kan olmuştu. Sırt çantamdan hızlıca örtüyü çıkarıp ön camı sildim. Geri kalan yerler o kadar önemli değildi. Hemen gaza basıp buradan uzaklaşmam gerekiyordu. Eğer bu halimle kırmızı ışıkta duracak olursam yanımda duran arabalar arabanın içindeki kanları göreceklerdi. Yada polis çevirmesi olursa sıçardım. Derhal bir şey düşünmem gerekiyordu.


Önemsiz Birisinin Anıları - DevamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin