Birisi Aşk mı Dedi???!!!

Önce Aşkı bir tanımlayalım

Bilimsel olarak aşk;

1. bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.

"Ondaki yurt aşkı, sonsuzdu"

2.iki ayrı cinsin birbirine karşı duydukları bedensel ve ruhsal güçlü duygu, sevgi ilişkisi.

"Ona olan aşkını dile getiremiyordu"

demekmiş bilimsel olarak. Aslına bakarsak aşkın binlerce hatta milyonlarca tanımı vardır. Kimi insan aşkı ilk seferinde bulur. Hayatına yön vermek için yalnızca doğru zamanı bekler. Malum aşkın olabilmesi için karşılıklı iki cins insanın olması gerekiyor öncelikle. Bir erkek ve bir kadın. Tabi erkekler ile kadınlar aşlarını aynı yaşamazlar. Erkekler aşık oldukları zaman sahiplenme duygusuna, kadınlar ise sahiplenilme duygusuna bürünür. Erkekler koruyup kollayacakları birini ararken, kadınlar onları koruyup kollayacak birini ararlar. Boşuna dememişler zıt kutuplar birbirini çeker diye. Yüce yaratan da biz insanları bu şekilde yaratmış. yani her koşulda her insan aslında tam olarak gelmez dünyaya. diğer yarısını belli bir yaştan sonra buluverir. ama ne zaman? kim ? nasıl birisi? bu soruların cevaplarını maalesef ki yaşamadan bulamayız. tabi her karşımıza çıkan insan da bizim diğer yarımız olmaya bilir. bu hayatta şans ve şanssızlık diye bir kavram var ne yazık ki. bu faktörler her insanda değişebiliyor. kimisi çok şanslı oluyor kimisi çok şanssız. ama şunu da unutmamak gerekir. bu hayatta her hatanın bir sonucu vardır. karşımıza birisi çıkar. tüm kalbini açar bize. tüm hayallerini anlatır fakat biz onu kaybetmek için elimizden geleni yaparız. bazı insanlar vardır. aşklarını hep geçmişe bağlı yaşıyorlardır. oysaki karşılarına gelen fırsatı elinin tersi ile itiyordur. bazıları bu aşkı saplantı haline getirir ve hiç yapmaması gereken şeyleri yapmaya başlar. işte o zaman o insan kibrine yenik düşmüş demektir. elde edemediğini elde etmeye çalışır. ama bilmiyordur ki bunun kendisine karşı taraftan daha çok zarar vereceğini. bazı insanlar aşkı sonuna kadar yaşamak ister. hep mutlu olmak ister fakat her uzandığı dal elinde kalır. bir türlü tutunamaz ve uçurumun dibini boylar, orada debelenir durur ama bazıları bunu başarır. mutlu bir hayata aşk ile en güzel adımı atar. bir ömür başını yastığa koyduğunda onun gözlerine bakıp uykusuna dalı verir. onun mutluluğu için elinden geleni yapar. işte o zaman mutluluğunun DNA'sını çözmüşlerdir. yarına uyanmak için bir sebepleri vardır artık. bu sebep yıllandıkça çoğalır. bazıları ise hiç istemediği şeyleri yaşamak zorunda bırakılır. daha aşkı hissetmeden göçer gider bu dünyadan.