2.Bölüm

65 7 1
                                    

- "İz Hanım?"
İsmimi duyduğumda irkilerek arkamı döndüm. Siyah takım elbisesinin içinde 40-50 yaşlarındaki, uzun boylu ,esmer yaşını göstermeyen adam bana soran gözlerle bakıyordu.Adamı incelemeyi bırakıp cevap verdim.
- "Evet, benim"
Adının Serkan olduğunu bildiğim adam bakışlarını üzerimde gezdirdiğinde utanarak gözlerimi kaçırdım.Adam beni incelemeyi bırakıp masasına doğru yöneldi. Koltuğa oturduktan sonra bana döndü.
- "Buyrun, oturun"
Dediğini yapıp oturdum.
- "Kaç yaşındasınız? "
- "19"
- "Üniversite öğrencisi misiniz? "
- "Hayır"
- "Kazanamadınız mı?"
- "Kazandım ama gidemedim"
- "Neden?"
Buradan sonrasını ne kadar istemesemde ısrarcı bakışlara dayanamayıp anlatmaya başladım.
- "Ben Çocuk Esirgeme Kurumunda büyüdüm.Bir yıl önce oradan ayrıldım.Şu an ne bir evim var nede bir işim. Üniversiteye gitmeyi ne kadar çok istesemde para olmayınca..."
- "Tamam anladım."
O sırada çalan telefonuna yöneldi. Telefonu kapattıktan birkaç dakika sonra içeriye benim yaşlarımda bi kız girdi.
Mini bir etek..
Askılı bir bluz..
Sarı kıvırcık saçlar..
Kızı incelemeyi bırakıp adama döndüğümde adam ağzının suyu akmış bir şekilde kıza bakıyordu.

Neredeyse içine düşecek!

Kız karşımdaki koltuğa geçip oturdu.
- "Ben iş görüşmesi için gelmiştim"

Sen yavaştan uza bence İz.Bu adam bu kız dururken senimi işe alacak.Baksana geldiğinden beri sana bir kere dönmedi bile.

İç sesime hak verip yavaşça ayağı kalktım. Kapıya yöneldiğimde tekrar arkamı döndüm.

Adama bak be gözü kızdan başka hiçbirşey görmez oldu!

Erkekler işte hepsi aynı. Gözleri hep aç. Ama onlarda haklı göz midemi ki doysun değil mi?

O kız gelmese belkide şimdi bir işim olacaktı.Bir dakika öncesinde aralanan kapıların şimdi orasını burasını açmış bi kız yüzünden kapanması gücüme gidiyordu.Sinirden gözlerim dolmaya başlamıştı.Ben duygularımı içimde yaşamaya alışmıştım artık.Sinirlenince bağırıp çağıran taraf olmayı değil ağlayan taraf olmayı seçtim yıllar önce.Gözyaşlarımı daha fazla tutamayarak koşarak çıktım dışarı.
Koştum, koştum, koştum.Nereye gittiğimi bilmeden, kime çarptığımı görmeden...

°•°•°•°•°•°
Tam şirkete girmek üzereydimki çalan telefonumun sesiyle durdum. O sırada bana çarparak geçen kişiyi umursamadan telefonu açtım.
-"Ne var Cem?"
-"Kanka bişey dicem ben şimdi teknedeyim ama sen yoksun"
Ya sabır!Bu salağa tekne mi emanet edilir!

Salaklık sende oğlum başka birinimi bulamadın?

- "Seni küçükken üç kere atıp bir keremi tuttular Cem?"
- "Yoo, niye?"
- "Gerizekalı ben teknede olsam sana niye git göz kulak ol diyim?"
-"Haa, tamam.Bende o iş kaptan rahat ol."

Bende ondan korkuyorum ya.

Babamın odasına geldiğimde içeri girmeden derin bir nefes aldım. Kapıyı açtığımda babam masasından kalkıp bana doğru yürüdü.
- "Ooo, Göker Bey sizi buralara hangi rüzgar attı. Rotayı şaşırmış olmayasınız"
Dalga geçerek söylediğine karşı ne diyeceğimi bilemedim.
-"Ba.."
Tam söze başlayacakken sinirli bir şekilde yanıma geldi.
- "Tek bir kelime etme.Kaç hafta oldu?"
Kafamı önüme eğip cevap vermedim.
- "Kaç hafta oldu Göker? " diye yineledi sorusunu daha gür bir sesle.
- "Üç"
Gülerek tekrar etti dediğimi. Ama bu gülüş sinirdendi. Kafasını sallayıp ellerini saçlarına götürdü.
- "Biz seninle bir anlaşma yaptık 2 hafta iş, 1 hafta tekne.Sen ne yaptın? 3 hafta boyunca kimseye haber vermeden boktan bir adada tatil."
Sinirle gürlemesiyle irkildim.Tam ağzımı açacakken yine susturdu.
- "Şimdi odana git ve çalışmaya başla. Buket birazdan incelemen gereken dosyaları getirecek sana."
- "Ama baba..."
- "Dediğimi yap"
Oflayarak çıktım odadan.
Kendi odama girip masanın başına geçtiğimde Buket de elinde dosyalarla içeri girdi.
- "Göker Bey bunları babanız gönderdi..."
Sinirle söylendim.
- "Tamam koy şuraya"
Gösterdiğim tepkiye karşı donup kalan Buket dosyaları yavaşça masaya bırakıp gitti.
Bir on dakika sonra babam kapı aralığından bana bakarak
- "Ben eve gidiyorum annen yemeğe bekliyor. O dosyalar bitmeden gelme eve" dedi masamda bulunan en az on dosyayı işaret ederek.
Babama sinirli bir şekilde baktığımda o da aynı şekilde bana baktı.
- "Hiç bakma öyle.Bir hata yaptın ve bunun cezasını çekeceksin."

Bunun cezasını çekeceksin..

O an gözümün önüne geldiğinde yavaşça gözlerimi kapattım.

***
Küçük adam gece açlıktan uyuyamamış ve yemekhaneye gidip birşeyler almıştı. Küçük kız uyuyordu.Ama onada birşeyler almayı ihmal etmemişti. Kucağında yiyeceklerle ses çıkarmamaya özen göstererek çıkıyorken yemekhanenin ışıkları yandı. Firdevs Anne elinde yiyecek dolu olan çocuğu gördüğünde sinirle gürledi.
-"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Çocuk irkilerek elindeki herşeyi yere düşürdü. Kadın ona doğru sinirli adımlarla yaklaşırken çocuk geri geri gidiyordu.

- "Bunun cezasını çekeceksin."

Kadın çocuğun yakasından tutarak onu Kutuya doğru sürüklerken küçük çocuk uyanmış gözleri dolu bir şekilde merdivenden ona bakan kıza bakıyordu.

***
Gözlerimi açtığım gibi odadan koşarak fırladım. Arkamdan bağıran Buket'i umursamadım.
Koştum, koştum, koştum.Onu o gün bıraktığım yerde bulmayı umarak..

Yeni Bölüm Pazartesi gelir :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HERŞEYİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin