*GECE*
Biz zavallı iki kardeşiz. Zavallı ve kimsesiz ... Annemizi 4 sene önce kaybetmiştik . Bunun nedeni ise malımıza , mülkümüze göz diken bir hırsız yüzünden . O gün hava fırtınalıydı . Bahçemizde yer alan masa ve sandalyeler fırtına nedeni ile gürültülü bir şekilde yerlere düşüyordu .Bir süre sonra esen rüzgar yerini arada bir çakan şimşeklere bıraktı . Gökyüzü zifiri karanlıktı sadece arada bir çakan şimşek aydınlatıyordu gökyüzünü. Biz kardeşim ile dışarıyı izliyor ve sıcak çikolatamızı yudumluyorduk . Kardeşim ve ben o zamanlar 12 yaşındaydık . İkiz olmamıza rağmen pek benzemezdik birbirimize. Biz sıcak çikolatamızı yudumlarken elektrikler kesilmişti . Azda olsa korktuğumuzdan dolayı hemen annemizin ve babamızın yanına koşmuştuk . Hizmetçimiz olan Dilek Abla hemen büyükçe bir fener getirdi . Saat çok geç olmuştu . Bundan dolayı annem ve babam bizi yatağa gitmemiz için uyardı . Biz de onlara bir öpücük verip . Hemen dişlerimizi fırçaladık ve yattık . Gökyüzünde çakan şimşeklerden dolayı korkmuş ve hemen gözlerimizi yummuştuk . Kendimi uykunun kollarına atmamız geç olmamıştı . Tam uykuya dalacakken duyduğum ses anneme aitti. ''Sizi ömrümün sonuna dek seveceğim . '' Annemi duymuş fakat uykunun verdiği ağırlıkla anneme karşılık verememiştim . Zaten hemen de uykuya dalmıştım ...Bir çığlıkla gözlerimi açtım . Yatağımdan fırladım. Hemen sesin geldiği yere doğru koştum . Nehir de arkamdan koşuyordu . Yine bir çığlık duydum ama bu çığlıktan da öte acılı bir haykırıştı . Mutfağa geldiğimizde annemi yerde yatarken gördük . Başında ve boyun girintisinde kanlar vardı . Annemin sağ tarafında ise cam parçaları vardı , bu parçalar koridorda duran vazoya aitti . O görüntüyü gördüğümde kanım donmuştu adeta , ellerim titremeye , gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı . Nehir çoktan ağlamaya başlamıştı . Babam hemen ambulansı aramıştı . Neredeyse 10 dakika sonra siren sesleri duyulmaya başladı . Annemin yerde hareketsiz yattığını görmek o kadar canımı çok yakıyordu . Ambulans geldiğinde hemen annemi aldılar ve götürdüler . Babam da hemen kendi arabasına bindi . Bizi götürmeyi düşünmüyordu herhalde . Hemen arabanın yanına doğru koştum ve babana bizi de götürmesi için yalvardım . O benim annemdi , canımdı , nefesimdi ... Benim nefesimi almışlardı elimden . Babam sonunda ikna oldu Nehirle hemen arabaya bindik . Babamın bizim etkilenmememiz için bizi götürmemek istediğini biliyordum . Hemen hastaneye geldik . Annemi hemen ameliyata aldılar . Babamın anlattığına göre eve hırsız girmiş . Hırsız , elektriğin gitmesinden yararlanarak içeri girmiş . Annem su içmek için uyandığında komodinin üstündeki sürahinin içindeki suyun bittiğini görmüş . Mutfağa su almak için gitmiş o sırada hırsızın ayak izlerini duyan annem , hırsızı da görünce çığlık atmış . Annem çığlık attığında hırsız panik yapmış ve koridorda bulunan vazoyu annemin boynuna vurmuş . Parçalanan vazonun cam kırıkları annemin boynunu kesmiş . Anneme bir şey olmaması için dua ettim . Çünkü cam parçaları atardamara çok yakındı . Belki de atardamara batmış ve atardamarı çatlatmıştı . Bu ihtimallerin olmaması için dua ettim . Yaklaşık iki saat sonra doktorlar ameliyattan çıkmıştı . Doktorun yüzü asıktı ve bu bile beni üzmeye , ağlatmaya yeterdi . Doktor babama doğru yaklaştı . ''Başınız sağ olsun Ali Bey , hastamızı uzun uğraşlar sonucu kaybettik . '' Bu sözlerden sonra kulaklarım uğuldamaya başladı . Tek seçebildiğim şey Nehir'in ağlama sesiydi . Ben de ağlamaya başladım . Yavaşça yer çöktüm . Hastanenin duvarlarının arasında sessizce ağlamaya başladım . Şimdi kim bana hala bir bebekmişim gibi yemek yedirecekti ? Kim bana çorap giymediğim için kızacaktı ? Peki ben zor durumda olduğumda kimin kollarının arasında ağlayacaktım ? Peki herkes anneler gününde annesine hediye alıp sürpriz yaptıklarında ben ne yapacaktım ? Peki ben kimin makyaj malzemelerini karıştırıp yüzüme sürecektim ? ... Herkes bir gün ölecekti , bunu biliyordum . Ama annemi bir anda kaybetmek çok zordu . Bir kaç güne kalmadan annemi gömdüler annemi gömerken babamın izin vermemesine rağmen Nehir ile arabanın bagajına binmiş ve gitmiştik . O kadar korkutucu ve dehşet vericiydi ki . O gün bu düşünceler içerisindeydim . Şimdi annemin ölümünden tam dört sene geçmişti . Nehir ve ben şimdi on yedi yaşındaydık . Neredeyse her gün bu olayların hepsini rüyalarımda , daha doğrusu kabuslarımda görüyorum . Sanki bir filmmiş gibi hiç bir sahnesini atlamadan görüyorum ve gördükçe bu olaylar şimdi gerçekleşmiş gibi dehşete kapılıyorum . O günden beri çok değişmiştik ama o olaylar belleğimde hala tazeydi . Annemin ölüm gününden sonra babam alkolik olmuştu . Nerdeyse her gün alkol kullanıyordu . Su içermiş gibi alkol içiyordu . Ben yine bu düşüncelere dalmışken şoförümüz olan Mert Abinin sesi ile irkildim . '' Kızlar , geldik . ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudunu Kaybetme
Novela Juvenil5 tane birbirinden anormal insan ... Peki bu insanların yaşantıları normal olabilir miydi ki? Peki sizde onlardan olabilir misiniz? Sizde kalabalık da azıcık action olsun diye başkalarını itip aynı yere defalarca giriyor musunuz? Öğretmenlere takma...