Bazen durup durup aklıma geliyordu. Canımı bu kadar yakması beni daha da sinirlendirirken, içimdeki kin ve nefret adeta bana bağırıyordu. "İNTİKAM AL" . İntikamım çok kötü olacaktı. Gerçekten onu sevdiğim kadar canını yakacaktım ve ben belkide en çok onu sevmiştim. Hayatımda sevdiğim insanların yaptığı şeyleri kaldıramama gibi bir huyum vardı. Hiç bir zaman yapılanı unutmazdım ama sevdiklerimi çok çabuk bağışlayabilirdim. Aldatılmak dışında. Beynimi kemiren ve delirmeme neden olacak sorular vardı aklımda. Beni ne zamandan beri kandırıyordu? Ne zamanden beri oynatıyordu? Üstelik hiç mi sevmemişti? Ne ara tanışıp bu kadar samimi oldular, vesayre. Sanırım şu beyaz sayfa olayı benim için tamamen yanlıştı. Ben siyah bir sayfaydım, ve beni yazacak tek bir kalem bile yoktu . Aşka inancım kalmamıştı ve artık içimde sevgi kırıntıları bile kalmamıştı. Bu arada içimde ki kin ve nefret sadece Denize değildi.Hala onu aklımdan çıkaramayan kendime ondan çok daha fazla kinim vardı. Hala oturup onu düşünmek, hala onu sürekli görmek istemek, nefret ettiğim kadar sarılmak, hala ona sahip olmak isteyen tarafımaydı nefretim.
Sanırım içimdeki sevgi, denizdi şimdi okyanus olmuştu. Cidden kaybettikten sonra mı anlardık değerini? Acaba o da benim değerimi anlamış mıydı? Cidden merak ediyordum. Aklıma söverek kalktım, oturduğum çay bahçesinden. O kadar yoğun düşüncelere dalmıştım ki çayım buz gibi olmuştu. En nefret ettiğim şeydi çayımın soğuması. Yüzümü ekşittim ve masaya 2 lira bırakarak ayağa kalktım.
O kadar dalgındım ki aklım karmakarışıktı. Hatta o kadar karışıktı ki nasıl yürüdüğümü anlayamıyordum. Yürürken çıkışa geldiğimi fark ettim yeşil çimenlerden ayağımı kaldırdım, ve aniden biriyle çarpışıp, canımın acıdığını gösteren bir "ah" sesi çıkardım. Ben ve benim cüsseme göre çok küçük bir kızdı bu. Yaklaşık 1.60 boylarında sarı dalgalı saçları olan, kahverengi gözlü kız bana sinirle baktı. Biraz daha ona hiçbir şey yapmadan baksaydım sanırım gözlerinden ışın çıkartıp beni öldürebilirdi.
***
"Aşık mısın önüne baksana!!" Öyle bir söylemişti ki içimden "EVET LAN AŞIĞIM SANANE " diye haykırasım gelmişti. Sonra kıza masumca bakıp kafamı onaylar bir şekilde aşağı yukarı salladım. Gülümser gibi olup sinirle bana baktı ve sanırım onu kaldırmamı bekliyordu. İstemeyerekte olsa kızı kaldırdım, zaten moralim bozuktu ve küçük cadılarla uğraşacak kadar huzurlu değildim. Eliyle bana bir yeri işaret etti. Kızın elindeki limonatayı hiç fark etmemiştim. O da kızla beraber düşüp yere dökülmüştü. "BANA LİMONATA ALICAKSIN!", dedi. Çok sinirlenmiştim,eski ben olsam kıza gülümser ve limonatasını hemen alırdım. Tam ağzımı açacak ve kötü sözler sarf edecekken Onurun bana sakin ol yavru demesiyle irkildim. Evet hep takıldığımız çay bahçesinde Onurla karşılaşmış olmamız çok büyük tesadüf değildi. Daha sonra Onura sinirlendiğimi belli eden bir sinyal çaktım. Anlayınca hemen gülümsedi ve bana kaş göz işaretiyle gitmemi söyledi. Anlam veremezken yürümeye başladım. O sırada Onurun kıza " Arkadaşımın ayılığı için kusura bakmayın. Acil bir işi çıktı ve sizin gibi güzel bir hanımefendiye limonata ısmarlama görevini bana bıraktı." Deyişi kulaklarımda yankılandı. Çapkınlık diz boyu Onurcum derken kendi kendime ufak bir kahkaha patlattım. Uzun zamandan beri hiç içten gülmemiştim ve bu bana iyi gelmişti.
***
İÇİM YANAR İÇİM KANAR DA İSYAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN
Halil Sezai nasıl içindekini döküyorsa bende öyle yaptım. Boş sokakta sesim yankılanmıştı. bunu yapınca,o kadar rahatlamıştım ki, kulaklıklarımdan Halil Sezai'ye eşlik ediyordum.Çok türkçe şarkı dinlemezdim ama ruh halime göre bütün dengeler bozulabiliyordu. O kadar dalmıştım ki evin önüne geldiğimde az kalsın evi geçiyordum. Hızlı adımlarla merdivenden çıktım. Hem çok çişim hemde çok uykum vardı. İşedikten sonra kendimi yatağa nasıl attığımı hala anlayabilmiş değildim. Çift kişilik yatağıma gerilerek uzandım. Uykum vardı, yatağa girer girmez dalmıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/74779222-288-k339790.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız
Teen Fictionİmkansızların imkanına inanın! İmkansız diye bir şey yoktur. Hikayemizde var olan Heyna isimli kızımız bunu kanıtlıyor! Eğer fantastik,romantik ve sürükleyici bir kitap okumak istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim. İyi okumalaar*