Bölüm 20

504 23 0
                                    

"Babam yaşıyormuş ikra" dedi poyraz, birden ayağı kalkıp bağrınmaya başladım "o ölmüştü gözlerimle gördüm öldü o annemde öldü o da öldü gördüm işte yaşıyor olamaz sen nerden biliyorsun? Demiştim kısılmış olan sesimle "Gördüm abla canlı olarak karşımdaydı tam bana bakıyordu." ciddi olamazdı dimi?  "Nerede gördün onu tam? " dedim "küçükken hep gittiğimiz bir park vardı hatırlıyormusun orada" diye söyledi, evet hatırlıyordum. Babam kardeşim ve ben her zaman giderdik o parka neden şimdi bizi görmek istedi? "bütün korumalar o adamı arayıp bana getirsin getirmeden gelen olursa hepinizi tek tek öldürürüm?" dedim hepsi kafasını sallayıp teker teker kapıdan çıktılar. Mert'in orada olduğunu gördüğüm de dik dik ona baktım ama hiç hali yokmuş gibi ölece halıya bakıyordu yanına gittiğim de beni farketmese de ellimi salladığım da kafasını kaldırıp bana bakmıştı bende tebessüm edip ona "eve gidebilirsin mert  sana 1 hafta izin veriyorum" dedim ve sırtına vurup gönderdim. Poyrazın bana baktığını gördüğüm de noldu la gundi diyesim geldi ama demedim :D "neye bakıyorsun poyraz?" dediğim de bakışlarını gözlerime çıkardı ve güldü sadece güldü ve o da evden gitti. Dorukla evde tek başımıza kalmıştık, doruk bana ben ona bakarken doruğun telefonu çaldı ona kaş göz işareti yaptım o da demir demişti. Telefonu açtığın da bir süre dinledi ve kafasını salladı sanki karşı taraf onu görüyorda :D tamam deyip telefonu kapattığın da bana baktı ve konuşmaya başladı "ikra benim bir süre yurt dışına çıkmam gerekiyormuş" dedi, düşünür bir hali vardı kesin demir o na birşey  dedi.? "yani bir süre dediğim 5-6 yıl ve ben bu süreçte ilişkimizi devam ettiremem" dedi "zaten sende bunu istiyordun yani ayrılmamızı değil mi doruk?" dedim sakince ama hem sinirlenmiştim hemde üzülmüştüm bu duruma. "Hayır öle düşünme ikra... Neyse buraya kadarmış kendine iyi bak prensesim" dedi ve yanıma gelerek bana sarıldı ben ise çoktan ağlamaya başlamıştım bana sarıldığı an kokusunu içime çekip hemen ittirmiştim. Gözüne doğru baktığımda o da bana bakıyordu sanırım o da kendini zor tutuyordu. Hiç birşey söylemeyip arkasını dönüp gitmişti kapıyı kapatmadan önce baktığında onunda ağladığını görmüştüm, gitme desem bile gideceğini biliyordum ama birden bire bu yurt dışı nerden çıkmıştı? Demir ona ne sölemişti? babam böle pasta yapmayı nerden öğrendi? :D tamam tamam susuyorum. Doruk kapıyı kapattığı an karşımda ki vazoyu alıp atmıştım rastgele artık elime ne geliyorsa fırlatıyordum. Sanırım sinir krizine girmiştim. Kapı açıldığın da bir tane daha vazo kırmıştım kimin geldiğini bilmiyordum ama geri gittiğini biliyordum. Yere çömelip saçlarımı çekmeye ve bağırmaya başladığım da biri beni kaldırıyordu gözlerimi açamıyordum ama dışardan ambulansın geldiğini biliyordum, koluma soğuk birşeyin girdiğini hissettiğim de bunun sakinleştirici olduğunu da biliyordum. En azından sakinleşicektim ve en sonunda kendimi onlara bırakıp gözlerimi kapattım.

                       Gözlerimi açtığım da tabiki de beyaz oda da değildim. Görkemlerin evindeydim yine?? ayağı kalktığım da ayna görmemle oraya gitmem bir oldu aynaya baktığım da her yerim bok götürüyordu onu genellikle evler için diyolar ama olsundu dljkgşsdkfsd hiç kendime ellemeden kapıyı açıp aşşağı doğru inmeye başladım. Aşağı indiğim de sadece görkem vardı. Görkem beni gördüğünde ayağı kalkıp yanıma geldi. "İyimisin?" diye sorduğun da kafa sallamakla yetindim sadece koltuğa oturduğum da o da karşımda ki koltuğa uzandı. Bende uzandığım da istemsizce "beni nasıl oradan aldın?" diye sordum o da "boşver" dedi ve gözlerini kapattı yine soru sorduğum da " kaan ve cengiz nerede?" dedim. Hiç birşey sölememişti. O konuşmuyorsa bende konuşmıycaktım  hıh. İnadım inat. Kapı çalmaya başladığın da görkem ayaklanıp kapıyı açmıştı bile kapıya baktığım da eda nın geldiğini gördüğüm de yeniden uzanıp gözlerimi kapadım. Bir süre ses gelmeyince gözlerimi açıp etrafa baktığım da ikisi de yoktu nereye gitmişti bunlar? Ayağı kalkmaya çalıştığım da kapının ardına kadar açık olduğunu gördüm. Bu kötüye işaretti dimi? O yüzden masanın üstünde ki silahı alıp kapıya doğru gitmeye başladım kapıdan önce bir cam vardı ordan hafif aralıkla baktığım da kimseyi göremedim?. Tam kapatıcakken çalılıkların ve ağaçların üstünde olan siyah kapşonluları gördüm bu bir tuzakmıydı şimdi? Yavaşça arka bahçenin kapısına gitmeye başladığım da yerde ki beyaz ipleri gördüm gözümle onları takip ettiğim de dışarı gittiğini anladım. Şimdi napıcaktım? Ya savaşıcaktım yada ölücektim başka bir çaresi yoktu bunun? Beyaz ipe dokunduğum da hemen eğildim ne olur ne olmaz? Eğildiğim gibi ateş etmeye başladılar hemen sürünerek masanın altına girdim. Girmemle bir kurşunun bana denk gelmesi bir oldu. Üstümde ki tişörtü zorda olsa yırtıp ayağımı sardım çok fazla kanıyordu kurşun tam isabet etmişti çünkü. Bir süre silah sesi kesildiğinde koltuğun üstünde ki görkemin telefonunu gördüm, zor da olsa telefonu aldığım da daha merti aramadan demir aradı açtığım da "demir çabuk görkemin evine gel"dedim ve telefon aniden elimden düştü.Terlemeye başladığım da her yeri bulanık görmeye başladım ve sonrası karanlık.

MERHABA ARKADAŞLAR BİLGİSAYARIM ARTIK OLDU YENİ BÖLÜMLER KISA BİR SÜREDE GELİCEK. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM LÜTFEN VOTEE.

MEDYADA Kİ DEMİR. :)))) 

PSİKOPAT KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin