-3-

124 5 10
                                    

Bu eve taşınalı yaklaşık bir hafta oluyordu. Evde ki tüm eşyaları yerleştirmiştik. Tüm temizlik yapılmıştı. Her hangi bir eksiğimiz olup olmadığını düşünürken aklıma dank eden şeyle koşarak Gece'nin odasına  gittim. Kapıyı açtıpım gibi Gece yere düştü. Gece "Manyak mısın ya sen? Kapı çalmak diye bir şey var.  Öyle odaya mı girilir ya? Ölebilirdim!" diye bağırdı. Bense onu takmayıp gülüyordum.

"Abartma be. Sadece kapı çarptı.
Ayrıca senin kapının  önünde ne işin vardı ki?" dedim, bunu söylerken bile gülüyordum.  Ama sonra odaya neden geldiğimi hatırlayınca söze girişmem gerektiğini hatırladım.

Gece hâlâ yerde kafasını tutmuş ovuşturuyordu. Gece sustuğumu görünce bana bakarak "Bitti mi?" diye sordu. Kafamı sallayarak cevap verdim.

Elini uzattı. Tutup kaldırdım ve söze giriştim. "Gece, sana önemli bir şey söylemeliyim." dedim.

Gece "Ney, Allah'ın belası söyle." dedi. Gözlerimi kısarak ona baktım sonrada "Yarın okul açılıyor." dedim. Keşke demeseydim. Çünkü "Ne?" diye öyle bir bağırdı ki kulağım çınladı. Gece "Hemen alışverişe çıkmalıyız.  Acele edelim. Saat 15.30. Geç kalıyoruz.  Yarına yetişmesi lazım.  İnanmıyorum. Lise 4 olucaz. Oha. Her neyse. Hadi acele edelim." dedi. Çok fazla aceleciydi.

Tek nefeste konuştuğu ve hıphızlı konuştuğu için nefes nefese kalmıştı. Gece'ye "Okul bu sene formaları değiştirmiş. Onları almalıyız. Bir de çantalar, kalemler, defterler felan var. Cidden vakit az. Acele edelim." dedim ve giyinmek için odama gittim.

Turkuaz renkli şortumun üzerine salaş bir tişört giyip tuvalete ilerledim. Saçlarımı dağınık topuz yaptım. Makyaj yapmaya gerek duymadan tuvaletten çıktım. Benden sonra Gece tuvaleye girdi.  Saçlarını salmıştı.
Hemen kapıya ilerledik. Converselerimi giydim ve Gece'yi beklemeye başladım. Gece "İlk olarak formalarımızı alalım. Sonra diğer işleri hallederiz." dedi.

Sonra da"Ama öncelikle bankaya uğrayalım. Para çekmemiz gerekiyor." dedi. Hemen bankaya ilerlemeye başladık. İkimizde gerekli bir miktar para çektikten sonra bizim okulun formalarını satan yere ilerlemeye başladık. İçeri girdiğim de yerlerin ne kadar kaygan olduğunu farkettim.

Formaları satan adam okulumuzun adını sordu. "Özel Çınarlı Koleji" diye  cevap verdim. Adam formaları verene kadar Büşra'ya buraya gelmesini söyleyen bir mesaj attım. Onun kaldığı yurt buraya yakındı. O sırada adam ordan kısa ve uzun kollu beyaz bir gömlekle siyah ve sarı çizgilerden bir oluşan etek verdi. Gece'ye de aynısını uzattı.

Gece'yle birlikte deneme kabinlerinin oraya gittik ve deneme kabinlerine girdik. Etek biraz kısaydı. Dizimin 5-6 parmak üstündeydi. Gömleğide giyip kabinden çıktım.

Gece' ye dönüp "Eskisinden daha güzeller." dedim. Gece kafasını olumlu anlamda salladı. Aynada kendine bakıyordu. Bende aynaya dönüp kendimi süzmeye başladım. Kapıdan içeri gelen Büşra'yı gördüğümde ona döndüm ve "Sence nasıllar?" dedim. Büşra şöyle bir beni süzüp dudak büzdü. "O kadar da iyi değiller. Ama eskisine bin basar." diyip forma satan adama ilerledi ve formasını  aldı. Sonrada deneme kabinine ilerleyip içeri girdi.

Gece "Çok kısa değiller mi?" dediğinde bütün dikkatimi ona verdim. "Biraz." diye yanıt verdim. Yani, fazla kısa değillerdi. Ama yine de biz bu tür etekler giymeye alışkın değildik.  Normalde formamız  tam diz kapağımızdaydı ve renkleri siyah ve kırmızıydı. O formaya alışınca bu bayağı kısa gelmişti. Tabi bizim o formayı bile 4-5 parmak daha kısaltan kızlar vardı.  Bu formayı da artık abartıp  eteksiz gelmeleri mümkündü.

Büşra kabinden çıkıp aynaya baktı. Sonra da yüzünü buruşturdu ve "Çok kısalar. Ne halt yemeye bu kadar kısa yapıyorlarsa." diye homurdanmaya başladı. Bu sırada apartmanda tam ben düşücekken beni tutan şu çocuk arkadaşlarıyla  içeri girdi. Aklıma yine o düşceğim an ve onun tutuşu geldi. O tutmasaydı yeri boylamıştım. Çok sakardım zaten. Bir kere ortaokulda benim sakarlığım yüzünden sınıf su olmuştu. Bir kere güneş geliyor diye perdeyi çekiyim derken, perdeyi yerinden çıkartmıştım. Daha bunun gibi birsürü şey var. Ama en çok meşur olduğum sakarlık yere yapışmak. O günde bu sakarlılığımı sergiliycekken o tutmuştu. Utancımdan kabine girmeyi düşündüm. O çocuğa baktım.Beni daha farketmemişti.

Bu fırsattan yararlanıp hemen deneme kabinine doğru koşuyordum ki...

Yere yapıştım. Ah  bende ki şu şans var ya. Yerlerin kaygan olduğunu unutup koşmaya çalışmıştım ve olan olmuştu. İyi ki eteğim açılmamıştı. Gece ve Büşra gülüyorlardı. O çocuksa yüzünü bana çevirdiğinde ilk başta bir şaşkınlık yaşadı ve sonra gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Arkadaşları güler gibi oldular ama tam gülmediler.

Yerde bağdaş kurup onları izlemeye başladım.  O gün beni tutan çocupın gözkeri kahverengiydi. Saçları siyah ve kahverengi arasıydı.  Üzerinde mavi  bir tişört, altında ise siyah  bir pantolon vardı. Arkadaşlarının ve onun ayrı  bir tarzı var gibiydi.

Gece ve Büşra gülmeyi kestiğinde ayağa kalkmaya çalıştım. Sonuç, yine yere yapıştım. Gülmeyi kesmiş olan Gece ve Büşra bu sefer kahkahalar atarak gülmeye başladı. Bu sefer az önce gülmeyen o erkeklerde gülmeye başladı.

Utancımdan yerin dibine girmek istiyordum. Elimle yüzümü kapattım. Rezil olmuştum.  Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Ama sonra elimi yüzümden bir el çekti  ve beni ayağa kaldırdı.

Bu o çocuktu. "Yeniden karşılaştık." dedi gülerek. "Evet. Yeniden teşekkürler." dedim.

Gece ve Büşra "Daha önce karşılaşmış mıydınız?" dediler aynı anda.

O çocuk "Evet. Başka bir düşme feciyasından benim sayemde kurtulmuştu." dedi.

Gece ve Büşra'ya dönüp "Formalarınız bedenize uyduysa üstümüzü değiştirip formaları alalım." dedim ve deneme kabinine ilerledim. Hemen üstümü değiştirip çıktım.

Gece ve Büşra'nında deneme kabininden çıkmasını bekledim. Gece ve Büşra'da deneme kabinlerinden çıkınca forma paralarını ödedik. Kapıdan çıkarken arkama döndüm, o çocuk ve arkadaşları da bizim okulun formalarından almışlardı. Ne yani bu çocuklar bizim okulda mı okuyorlardı?

Kırtasiye, market felan derken bütün okul alışverişini bitirmiştik. Sonra eve gitmek için yola çıktık.

Bütün yol boyunca Gece ve Büşra bu sene yapacakları şeylerden bahsettiler. Benimse aklım hâlâ rezil oluşum da ve o çocuk ve arkadaşlarının bizim okulda okuduğundaydı. Onları daha önce bizim okulda görmemiştim. Büyük ihtimal bu sene gelmişlerdi. Bunları düşünürken Büşra'nın bana seslenmesiyle kendime geldim."Efendim." dedim.

Büşra "Diyorum ki ben artık
gidiyorum." dedi. "Neden?" diye sordum. Büşra "Kızım sen iyi misin ya? Yurdun önüne geldik. Benim gitmem lazım." dedi. "Tamam. Yarın görüşürüz." dedim ve Gece'yle eve doğru yürümeye başladım.

Gece bütün gün nasıl rezil olduğumla ilgili konuştu.  Daha fazla duymak istemediğim için yatmaya gittim.  Yatağa uyandığım da yarın okulun nasıl geçiceğini düşünüyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim SerserimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin