Anlatacak Bir Hikayem Var

462 39 20
                                    

AnnenMayKantereit'ın Barfuß Am Klavier'sı ile dinlemenizi

Ya da Kat Frankie'nin Born Clever'ı ile dinlemenizi tavsiye ederim.




Onunla ne zaman tanıştığımı çok iyi hatırlıyorum.

Bileğimin keskin acısıyla beraber, kuzenim ve onun en yakın arkadaşından destek alarak merdivenleri çıkmaya çalışıyorum. Saçlarım önüme düşüyor, basamaklar acı yüzünden bulanık. Yanımdaki iki kişi sarf ettikleri efordan yüzleri kıpkırmızı.

Hastane kanadına ulaştığımızda, Merlin'e teşekkür ediyorum, daha fazla yol kat ettirmediği için.

Bileğimin acısından ağlayabilirim.

Hayır, ağlayamam.

Başım dik, sanki bir savaşta ayağıma kurşun yemişim gibi, içeri giriyorum, refakatçilerimle birlikte. Madam Pomfrey başını kaldırıp içeriye yeni gelenlere bakıyor, benden önce gelen hastanın arkadaş kalabalığının arasından sıyrılıyor. "Ne oldu?" diye sorup yatak gösteriyor. Kalabalığın tam karşısındayım.

Yeni hasta eski hastanın karşısında.

Onu cevaplamak için ağzımı açıyorum ama Knight anlatmaya benden daha istekli.

"Taşıdığı kitaplar yüzünden önünü göremedi ve merdivenlerden düştü."

Bu çocuk, Knight, kuzenimin en yakın arkadaşı, beni biraz ürkütüyor. Annemin anlattığı hikayelerdeki vampirleri kıskandıracak bir teni var. Çok beyaz, solgun, hastalıklı. Geceye meydan okuyan saçları var. Ve garip. Soy ismiyle anılmakta ısrarcı. Oysa ki gerçek adı, Jupiter, çok güzel.

Madam sol bileğime yavaşça dokunuyor, tıslama dökülüyor dudaklarımdan. Salazar Slytherin'in gurur duyabileceği kadar güzel bir tıslama.

Madam Pomfrey, burkulmanın acısını hemen geçirebileceğini söylüyor. Burkulma tedavi edebileceği en kolay hastalık. Sarı bir merhemi bileğimi sürüyor ve "On dakika üzerine basma," diyor. Dalgın dalgın etrafına bakıyor, kuzenimin, Knight'ın ve kalabalığın hala var fark ediyor. Sonra dış görünüşüne uymayan bir sesle bağırıyor.Özellikle de eski hastanın arkadaşlarına. "Dışarı! Herkes dışarı! Bu çocuğun istiareye ihtiyacı var!"

Bahsettiği çocuğun ben olmadığımı anlamam uzun sürmüyor.

Kalabalık gittiğinde -ki hepsinin üzerinde Gryffindor Quidditch forması var- karşımda yatan çocuğu görmeye çalışıyorum. Bu seferde Madam görüşüme engel oluyor. Ancak çocuğun yüzünü güzelce temizledikten sonra gidiyor.

Ve onu görüyorum.

Gözleri kapalı. Alev kızılı saçları, güneşin vurmasıyla açılıyor. Güneş'in dans edişi gibi. Yüzündeki birkaç çil ona tatlı bir hava katsa da haylazlıkta çok iyi olduğunu vurguluyor. Forması kan içinde, sol bacağı sargıda.

Dudaklarında bir hareketlenme oluşuyor. Evet, bu bir gülümseme. Kirpiklerinin sakladığı gözleri ortaya çıkıyor ve "Burnum çok mu kötü?" diyor.

"Ne?" deyip şaşkınlıkla ona bakıyorum. Gülümsemesi büyüyor. Eliyle burnunu kontrol ediyor. "Madam eskisinden daha iyi olduğunu söylemişti ama senin son yarım dakikadır bana bakıyor oluşun beni şüphelendirdi."

I Have A Story To Tell | George Weasley & Arabella ClementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin