Silahımı yerine koyup herkes'e fener dağıttım sonra Sehun'a bakıp güldüm.
"Tekrar Teşekkürler, gelmek istediğine emin misin?" Dedim sorarcasına.
"Evet." Dedi direk.
Bende gülümseyip arabaya bindim, Joon'la Sehun da binince araba yola koyuldu.
"Sence onu yakalayabilecek miyiz?" Dedi Joon.
"Bilmiyorum." Diyerek yerimde huzursuzca kıpırdadım.
Tamam ilk göreve gidişim değildi ama bu farklı bir görevdi. Bu görevi yaparsam belki daha iyi bir yere atanabilirim?
"Bence katil gelmeyecek." Dedi Sehun bana bakıp.
"Ne, bu nerden çıktı?" Dedim gülerek.
"Oraya tam 30-40 kişiyle gidiyorsunuz sizce o bunu fark etmeyecek mi?" Dedi.
"Evet ama 30-40 kişiyle aynı yerde olmayacağız, hepsi etrafa dağılcak." Dedim.
"Ona bir isim takalım," dedi Joon.
"Monster olsun adı hem havalı hem de kendisine layık." Dedi gülerek Joon.
"Cidden." Diyerek camı açtım.
Araba durduğunda camdan dışarı baktım gelmişmiydik? Ne çabuk.
Arabadan inip, kapıyı kapattım Joon ve Sehun yanıma gelip bana baktılar.
"Ne?"
"Buraya geldik şimdi ne yapacağız?" Dedi Joon.
Bende gülüp ikisinin koluna girdim ve mağazaya doğru sürükledim.
*
"Bu bahçıvan kısa olmadı mı?" Diye yakındı Joon.
"Bence sussan iyi olur az kalsın kadın kılığına sokucaktı." Dedi Sehun.
Ben gülmekten ölürken ikisine bakıyordum, evet kadın kılığına sokucaktım fazla dikkat çekmezlerdi(!)
"Ay tamam yeter süper oldunuz." Dedim.
"Böyle bir hava da ve böyle bir yerde çiftçi üstü giydirdin bana! Çok doğru dikkat çekmez(!)" Dedi Sehun.
"Az önce bana sus diyene bak. Kadın olmayı çok istiyorsun sanırım." Dedi Joon bahçıvan'ı uzatırken.
"Bir dakka biz giyindikte sen niye duruyorsun?" Dedi Joon.
Gözlerim açılırken ikisi bana bakıyordu. Arka arkaya gidip koşmaya başladım ama malesef ki, iki kolumdan tutulup kabine sokuldum.
*
"Çok mu komik! Yah size diyorum! Gülmeyin bak hala gülüyor!"
Bir türlü gülmeleri bitmiyordu, sinirle onlara bakıp üstümdekileri çıkarmaya gittim. Tesisatçı bir kadın mı? Yok artık!
"Ya! Tamam tamam gülmüyoruz, çıkarma ama." Dedi Sehun.
"Neresi komik anlamadım ki?" Diyerek sitem ettim. Birinin bana gülmesine tahammül edemezdim.
"Bunu giymem ben! Sizde ne giyiyorsanız giyin!" Diyerek kabine girdim.
Salak Joon! Hala gülüyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu. O biliyordu beni niye hala gülmeye devam ediyordu!
Sinirle saçımı yolup üstümdekini çıkardım, kendi üstümü giyip kabinden hışımla çıktım.
Arkamdan bağırırlarken, arabaya bindim laptopu elime alıp haritayı açtım. Bütün polisler dediğim yerlere çoktan varmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monster💀 :: Oh Sehun
Fanfiction"Masum görünümlü canavar nasıldır bilir misin?" |SoltBucky| "Tüm hakları saklıdır."