"Hayır!" Taehyung bunu kabullenemezdi. Hızla ameliyathaneden içeri daldı.
Hemşireler onu dışarı çıkarmaya çalışırken hepsini ittirdi ve sedyenin üzerindeki bedene yaklaştı.
Zayıflıktan çökmüş narin bedene.
Ağlamaktan kızarmış kapalı gözlere ve kurumuş dudaklara.Doktorlar şok cihazını şarj edip tekrar zayıf bedene şok verdiler fakat durum değişmemişti.
Ameliyathaneyi kaplayan ve hiç durmadan öten ses, Hye Rin'in öldüğünü belirten ses, Taehyung'un başını ağrıtıyordu.
"Bayım, hemen buradan çıkmalısınız. Buraya girmeniz yasa-"
"Min Hye Rin!" Diye bağırdı Taehyung kızın soğuk ve çelimsiz ellerini kendi elleri arasına alarak. "Ben burdayım, Kim Taehyung. Bana söz vermiştin! Hani beni görmeden gitmeyecektin? Beni bırakamazsın!" dedi gözlerindeki yaşlar kızın rengi solmuş yüzüne düşerken. "Hani aya gidip tavşan çiftliği kuracaktık? Eğer annenin yanına gidersen sana ne kadar kızacağını biliyor musun?!" diye bağırdı Taehyung. "Sana mutlu bir şekilde yaşamanı söylemişken nasıl onun sözünü dinlemezsin?!"
Doktorlar ve hemşireler artık ona engel olmayı kesmiş, sadece üzgünce izliyorlardı.
"Beni bu şekilde bırakıp gidemezsin! Ya baban ne olacak? Onu tek başına mı bırakacaksın?" dedi Taehyung hıçkırıklarının arasından. Bir elini kızın alnına koyup baş parmağıyla okşadı. "Beni bırakma Hye Rin... Lütfen gitme..."
Taehyung gözlerini sildi ve doktorlara döndü.
"Tekrar deneyin!"
Doktorlardan biri yaklaştı ve, "Bak, bu artık imkans-"
"Tekrar deneyin dedim!" diye bağırdı Taehyung.
"300'e şarj edin." Dedi diğer doktor.
Taehyung Hye Rin'in elini sıkıca tutmuştu ve bırakmaya niyeti yoktu.
Şarj edilmesinin ardından doktor şok cihazını bir kez daha zayıf bedene uyguladı.
"Ben buradayım Hye Rin. Elini tutuyorum. Seni kurtarmama izin ver."
Taehyung bekledi.
Bekledi.
Bekledi.
Bekledi.
Ölüm sessizliği gibi ağır ağır geçen 10 saniyeden sonra, odayı kesik kesik gelen 'dit' sesi kapladı.
"A-ama bu imkansız!" dedi hemşirelerden biri.
"Nabız var!" dedi doktor.
"Hemen oksijeni getirin!" dedi diğeri.
Taehyung rahat bir soluk verip titreyen dudaklarını birbirine bastırdı.
Hemşire onun yanına gelip, "Siz yapmanız gerekeni yaptınız. Gerisine biz müdahale edeceğiz." dedi ve Taehyung'u ameliyathaneden çıkardı.
Tae çıkarken bile gözlerini Hye Rin'den ayıramamıştı.
O güzeldi, çok güzeldi. Sadece yorgun ve zayıftı.
Taehyung yere çökmüş ağlamakta olan Hye Rin'in babasının omzuna elini koydu. "Bay Min... O yaşıyor."
Bay Min şaşkınlıkla başını kaldırıp ona baktı. "S-sen..nasıl.."
Taehyung daha fazla konuşmadan ona sarıldı ve sırtını sıvazladı. "Sizi bırakmayacak."
Bay Min şiddetli bir şekilde ağlarken Taehyung da ona eşlik ediyordu.
Sadece birkaç saat öncesine kadar gayet neşeliydi ve anormal hiçbir şey yoktu. Sonrasındaysa ölecek gibi acı çektiğini ve yeniden rahatladığını hissetmişti.
Onu bu kadar yaralayan neydi kendisi de anlayamamıştı. Kızın ona gönderdiği, içine işleyen mesajlar mı? Ona mesafeleri aşarak hissettirdiği sevginin sona erecek olması mı? Yoksa bir hayranının ölecek olması mı? Bilmiyordu.
Uzunca geçen dakikaların ardından doktorlar dışarı çıktı.
Taehyung ve Hye Rin'in babası yerlerinden hızla kalktılar.
Doktor derin bir nefes aldı ve yüzündeki beyaz peçeyi çekti. "Kalp nakli başarılı bir şekilde tamamlandı fakat sonradan bir komplikasyon çıktı, ilk başta uyuşmazlık olduğunu düşünmüştüm ama sanırım yanılmışım. Hasta kendini psikolojik olarak ölüme hazırlamış, bu yüzden kısa bir süreliğine onu kaybettik." Dedi Bay Min'e bakarak.
Ardından Taehyung'a dönüp gülümsedi. "Fakat daha sonra mucizevi bir şekilde kalbi atmaya başladı. Tamamen kontrol ettik ve şu anda kalbi ile ilgili hiçbir sıkıntısı yok. Fakat hemen kilo alması gerek yoksa bedeni onu daha fazla taşıyamaz."
"Şükürler olsun!" diye bağırdı Bay Min yukarı bakarak. Doktorun önünde saygıyla eğildi ve, "Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim." diye devam etti.
Doktor elini omzuna koyarak Bay Min'i kaldırdı ve eliyle Taehyung'u işaret ederek, "Kızınızla konuşup onu geri getiren o'ydu. Ona teşekkür edin." dedi ve gülümseyip "Geçmiş olsun." diyerek başıyla selam verdikten sonra uzaklaştı.
"Tanrıya şükür, Hye Rin'im.." Bay Min mutluluk göz yaşlarıyla yere çöktü ve Taehyung'un ellerini tuttu. "Teşekkür ederim evlat... Sağ ol... Teşekkürler.."
Taehyung gözünden düşen yaşları koluyla sildi ve Bay Min'i kaldırıp koltuğa oturttu. "Her şey güzel olacak. Ona göz kulak olacağız." dedi Taehyung onun sırtını sıvazlıyarak.
Az önce gördüğü kız şişmiş gözleri ile tekrar ameliyathanenin önüne geldi.
"Kim Taehyung? Hye Rin bunu senin için yapmıştı."
Taehyung kızın ona uzattığı yeşil ve beyaz renklerindeki hediye kutusunu alıp açtı. İçinde siyah bir bere, atkı ve eldivenler ile bir de not vardı.
Taehyung notu eline alıp okudu.
“Bunları senin için kendi ellerimle ördüm Taehyung-ah,
Kendimi yaşlı teyzeler gibi hissettim kkk
Havalar soğuyor bu yüzden sıkı giyinmelisin
Sakın üşütme aşkım
Seni seviyorum
-Min Hye Rin”Taehyung, yüzünde beliren gülümsemeye engel olamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Save Me Π Kim Taehyung •
FanfictionHye Rin: Elini uzat ve kurtar beni Taehyung-ah Düşmeden önce sevgine ihtiyacım var