Aslında bakarsanız dedemin dedesinin bulmanın bu kadar zor olucagini tahmin etmemiştik. Çünkü cidden tam 4 saattir hiçbir yerini bilmediğimiz antalyada hiç bilmediğim dedemi arıyorum.Ama bilmiyorum adamı bilmem tipini bilmem bari evini bulayim. Evet adres yazıyo ama hiçbir işe yaramayan bir kağıt parçası. Çünkü kime sorsak başka bir yer söylediler. Ama artık sormuyoruz. Ama son kez şansımızı deneyelim dedik ve sağımızda kalan bakkala girip mektupta yazan adresim neresi olduğunu sorduk. Adam"kizlar burdan 1 km kadar düz devam edip sağa inin yokustan Aşşağıda iki sokak kalacak yanlarınizda sol sokağa girin sağdan 3. Ev" dedi. E tabii bizim Açelya safı dediki kulagima "kızlar adam o kadar tarif etti bari bi çekirdek alalım " dedi. Açıkçası bunu demesini beklerdim çünkü zaten .Ne yaparsınız işte. Sonunda bakkaldan çıkıp evin yolunu tuttuk. Sonunda yol bitti ve eve geldik. Zili çalıp içeri girmek isteyince adam kapının girişine ağaç govdesimi dersiniz yoksa sokak lambasımi dersiniz bilem ama adam o duruşla ikisinede benziyordu. "Dede benim Irmak hani torununun torunu olan saol. Ama biz senden anahtari ve adresi almaya geldik."deyince adam kapıdan çıktı , bu sefer de kök kayması yaşamış ağaca döndü adamcagiz. Ne yaparsınız yaşlı işte şekilden şekile giriyor adam. Adamin evide koltuklarida herseyide eskiydi. Dede bize" kızım ben size anahtari vereyim de ne yapacaksiniz" demesinmi. Onun bna yolladığı mektubu verdim. Biraz okumaya çalıştı ardından dede şöyle söyledi "kızlar siz benden iki sokak aşağıdaki caminin anahtarını istemediniz mi" dedi. "Hem ben caminin hocasıyim neden genç kızlara mektup yollayayimki "dedi. Adam yaşlı başlı aman bide evime zorla girdiler diye polislere anlatırda taaaa antalyalarda bilmediğimiz ellerde hapislerinde çürümüş balık gibi kokarak,"haberlere yaşlı ve oldukça hasta dedenin evine zorla giren 3 kız müebbet cezasına tabi tutuldu"
Haberiyle tanınmak istemem üstüne bide tartışma programlarına çıkıp 5 kisi konuşurken bir tek bizi savunan in 70 yaşında olan ve kulaklık takmasina rağmen herseyi yanlış duyan Remziye teyze olmasını istemem. Tüm bunlar gözümün önünden kısa film gibi geçti. Ve kızları kolundan tutup evden dışarı attım ve dede ye hoşçakal in ama biz cami için gelmedik dedim ve evden koşarak çıktım. Ama dede duymuyor yaa cama çıkıp bağırmaya başladı "camii hergün temizleniyor , kapıları yağlaniyor ayda bir, halılar 2 ayda bir yıkmaya gidip geliyor"diye bağrınca komşular cama çıkıp camii 'niz pis biz sizin kirli camii'nize biz kalmadık dedik sandılar ve yuuuh lamaya başladılar. Üstüne bir de sokaktaki bir çocuk bizi videoya çekmeye başlayınca koşup sokaktan çıktık tabii ellerimizle yüzümüzu kapatarak.