@Literary Angel ( Ebedi Melek ) ülkesinde yaşayan Sıradan İnsanlarla beraber 3 sınıfa ayrılan klanlar vardı.
-safkan melek (TGD- thoroughbred angel)
-Büyücü Timsah (MC-magician crocodile)
-Kartal Pençesi (EP-Eagle Paw)
bunun yanı sıra sınıflar arasında nihai güçler vardır ve bu özelliklere ulaşmak pek de kolay değildir.En sonuncu nihai güç sahipleri 2 asır önce güçlerini Ebedi Melek ülkesinin "Büyük Düş" adlı dağına çıktıktan sonra güçlerini sıradan klan güçlerine döndürdüler. Gelelim günümüze, Ben bir safkan meleğim babam bir tanrı , demek isterdim ama lanet Sıradan bir köylüyüm.Babam 10 sene önce , ben 7 yaşında iken öldü, öldürüldü veya kaçırıldı emin değilim. Birgün ormanda babamla beraber kılıçla dövüşme antremanı yaparken üzerinde
(The Healer)Şifacı yazan bok yeşili takımı olan kel bir adam ve yanında 15 tane dobermana benzeyen adamlar antreman sahasına geldiler.
Babama
-Hahaha lanet olsun Duncan yoksa bu velet senin oğlun mu?
Babam sanki bu adamları bekliyor gibi
-Geciktin , senin için zor olmuş olmalı?
Dedi ve hafiften gülümsedi
-Sizin gruptaki ahmaklar ve faişeleri öldürmek biraz zamanımı aldı, kusura bakma.
Deyip sırıtmaya başladı.
-Babamın boğazında bir tür kara çizgili mühür gibi birşey ortaya çıkmaya basladı, bana baktı hafif bir tebessüm attıktan sonra mühür kayboldu ve
-Dylan eve git ve kılıcınını temizle bende birazdan geliyorum, dedi
Başımla onayladım ve ağır adımlarla yürümeye başladım. Biraz ilerledikten sonra kel kafalı
-Demek adın Dylan,dedi.
Arkamı döndüm gözlerine baktım, aradığını bulmuş gibi sırıtmaya başladı ve hafiften güldü. İrkilmeye başladım babamın bu adami nerden tanıdığını merak ettim.
Gözüm babamın kılıcını kınıfından yukarı iten baş parmağına takıldı. Aralarının pek de iyi olduğu söylenemez sanırım.
Bi anda antreman esnasında yaralanan bacaklarım antreman sahasına istem dışı olarak adım atmaya başladı. Geri dönmeye çalışsamda fayda etmiyordu ilerlemeye devam ediyordum.
Babam
-Dylan ne yaptığını sanı~
Yutkunarak Gözlerini bacağımdaki yaralara çarpmıştı ve kısık bir sesle
- Lanet Olsun,dedi
Yaraların olduğu yerler sızlamaya başladı , sanırım o lanet olası parlak kafalı bacaklarımı kontrol ediyordu.
Nasıl oluyorda bacaklarımı kontrol ediyor.
-Oğlumu bırak Carter!
-Hahahaha sana söz veriyorum Duncan sadece savunma yapıcam fakat onu kollamaya kalkarsan senide diğer aptalların yanına yollarım ardından karını ve Dylan'ı
Ne savunması , ne diyor bu parlak kafalı?
-Hadi bakalım Dylan göster bana hünerlerini kılıcını nasıl kullandığını göster bana.
Onunla dövüşmemi mi istiyor ?
-Pekala nasıl istersen parlak kafa
Babam gülümsedi
Doberman tiplilerden iki kişi babamın önüne geçti
-Hadi başlayalım kara kılıcın varisi...