Cenaze

115 9 2
                                    

Amca demek baba yarısıdır,  hatta bazen de  baban bile olabilir.
Amcam bana babamdan çok bakmış , sevmişti. Onu kaybetmenin acısı babamı kaybetmenin acısı , kokusunu kaybetmenin acısı kadar büyüktü .
Ciğerim öyle yanıyor , yüreğim öyle saplanıyorduki,  bir yanımın eksikliğini hissediyor,  dün daha beraber olduğun insan artık hiç bir zaman hayatında hiç bir zaman artık olmucaktı. Ne bir saniye ne bir salisiye. Bir hiçti artık o .
Hepimiz öyle yıkılmış durumdaydıkki gözler birşey görmüyor sadece içeriden  gelen gözyaşları,  ve evi kaplamış siyah yas bulutları ...
Bir kaç saat sonra cenaze kalkacaktı. Evi iyice dolaşmış, koridorun duvarın da , beyaz çerçevenin içinde duran fotoğrafı sanki gerçekten veda edeceğini biliyor gibi , o umut dolu gözleriyle bana bakıyordu. Artık nefesim kesilmişti. Bu evden çıkmak istiyordum. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Sim siyaha bürünmüş Üstüm ve başımdaki siyah şal ile şişmiş gözlerimi aynada görünce . Hıçkıra Hıçkıra ağlayarak nere gittiğimi bilmeden evden çıktım ve koşmaya başladım. Öyle bir ağlıyordumki yüreğim dinene kadar. Ve o kadar hızlı koşuyordumki nere , hangi adrese gittiğimi bile bilmiyordum.
Arkamdan kolumu tuttu. Evet oydu. Onun karşısında bile göz yaşlarımı tutamıyordum. Beni göğsünü alarak sım sıkı sarılarak,  elini başımın etrafına alarak :
- Tamam , ağla ağla ve rahatla , gözyaşların bitene kadar .
Dedi .
Çok farklıydı. Yanan ciğerimi sanki bir buz değmiş gibi , öyle eksiktimki sanki acımı , yaramı sarıyorlardı . O sarılışını iliklerime kadar hissetmiştim. Hiç bırakmasın,  ölene kadar , nefesim bitene kadar , kanımın son damlası akana kadar böyle dursaydık. Giydiği açık mavi , beyaz çizgili gömlek âdeta benim gözyaşlarıma bulanmış,  ve üstümüzde duran kara bulutlar gözlerime uymuş,  hızlı bir yağmur yağmaya başlamıştı. Sadece sustuk  o beni hiç eksiksiz sarmış ben ise göğsünde eksiksiz ağlıyordum. 

TUTSAK ( YAKINDA ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin