Hello; Goodbye

Lanet Gün

Gözlerini araladı Kim Jongin, karşısındaki ufaklığa baktı ve öptü. Köprücük kemiğinde yara izleri bırakmıştı, yara izleri 'sahibim var' diye bağırıyordu adeta. Daha sonra kyungsoo uyandı ve kaiye iyice sokulup sarıldı. Bugün kyungsoo'yu kötü bir gün bekliyordu, acı dolu bir gün. Lanet gün, kai kendine sokulan küçüğe bakmak için biraz geri gitti.
"Uyan, seni uykucu."
Kyungsoo söylendi söylendi durdu. Kaiyi kendine çekmeye çalıştı.
"Hadi ama uyansanaa.."
"Aish Kaiii,cidden."
Kyungsoo saçı dağınık ayağa kalktı. Çıplak olduğunu yeni fark edince hemen yüzü kızardı, kai güldü.
"Aptal baykuş."
"Bugün hakaret gününde misin?"
"Onu bilmem ama ben bu elmayı yiyebilirim."
Elini kyungsoo'nun yüzünde çember oluşturcak şekilde gösterdi ve kahkaha attı.
Kyungsoo yerde bulduğu kainin gömleğini giydi ve yerden aldığı eşofmanı kaiye attı.
"Gıcık." Deyip güldü, kyungsoo odadan çıktı ve kai onu izledi. Giyindi.
"Aishh cidden benim canım popom..." Diye sızlanarak mutfağa gitti kyungsoo.
Odadan chanyeol çıktı. "Çok iyiydin Soo." Kyungsoo ters ters baktı ve eline bıçak aldı.
"Seni öldürmemi ister misin?"
"Ciddi misin?"
"Neden olmayayım?" Diye chanyeolü kovalamaya başladı kyungsoo ama dün geceki olay yüzünden doğru düzgün koşamıyordu bile. Chanyeol koşarken gülmeye başladı.
"Hey Soo! O minik bacaklarınla normalde beni yakalayamazken , seksten sonraki halinle mi yakalamayı düşünüyorsun?" Kahkaha attı ve içeri kai geldi.
"Gerizekalı Chan."
Chanyeol Yoda gülümsemesini sundu.
"Şu aptal sevgilin yakalamayacığını bile bile peşimde koşuyor."
"Sensin aptal." Dedi kai ve kyungsoo kanepeden aldığı yastığı chanyeolün kafasına tam isabet attı, yastık darbesiyle kafasını duvara vurdu ve küfrederek yere düştü.
"Aish cidden, bunu nasıl becerebiliyorsun Soo?"
Soo ellerini iki yana açıp omuz kaldırdı.
"Aptal olduğun için."
Kyungsoo elindeki bıçakla mutfağa geri döndü ve dolapları karıştırdı.
"Evde bi bok kalmamış."
Chanyeol ona bakıp durdu.
"O zaman pizza sipariş verelim."
Kai de onayladı.
"Bence de, bu göt ile yemek yapabileceğini sanmıyorsun değil mi?" Kahkaha attı.
Kyungsoo elleriyle poposunu kapatan gömleği tuttu. "Hah,cidden sizin derdiniz ne? Popom hakkında konuşmayı bırakın."
İkisi de kıkırdadı ve kanepeye oturdular. Kyungsooda telefonunu alıp koltuğa otururken acıdan dudaklarını dişledi. Lanet poposu acıyordu.
"Lanet olsun."
Kai kyungsoo ya bakıp piç gülümsemesini sundu. Chanyeolde kızara kızara gülüyordu.
Kyungsoo 3paket pizza siparişi verdi ve beklediler. Pizza gelince chanyeol kapıya gitti ve ödedi.
"O popoyla bir daha yürüme soo."
Kyungsoo kaşlarını çattı.
"Sanki tuvalete gitmek için kalkmayacağım."
Kai atıldı. "Tuvalet işini ben hallederim. Eğlenceli olabilir." Kyungsoo "istemez" dedi ve göz devirdi.
Chanyeol pizzalarla gelince hepsi pizzalara gömüldü ve yemek yediler.
Kyungsoo'nun karnı ağrımaya başlamıştı. Tuvalete gitti. Başı ağrıyordu ve bir ağrı kesici aldı. Çıktığında 2 çift meraklı gözlere baktı.
"Ne??" Diye baktı ikisine de.
Kai ve Chanyeol birbirine baktı. İkisinin de aynı şeyi düşündüğü belliydi.
Kyungsoo hamile miydi? Olabilirdi. Kai söyledi.
"Karnın mı ağrıyor?"
Kyungsoo başını salladı.
Chanyeol söyledi. "Baş ağrın mı var?" Kyungsoo başını salladı ve duraksadı. "Ağrı kesici aldım."
Kai aniden bağırdı.
"Sen salak mısın kyungsoo-ya! Ya hamileysen?!"
Soo irkildi, sonra sakince konuştu ama telaşlıydı.
"Bu kadar erken olamaz."
" olabilir! .. Hemen hastaneye gidelim!" Dedi kai.
Chanyeol "hadi ama kai çok telaş yapmıyor musun?" Dedi.
"Yapmıyorum."
"Yapıyorsun kai." Dedi Soo.
Soo şuan çok korkuyordu ama belli etmemeye çalışıyordu.
Kai. "Kyungsoo korkuyorsun.."
Kyungsoo yalan söylediği için kızardı. "Hayır." Daha da kızarınca
"Üstünü giyin gidiyoruz, giyinmezsen seni böylece sırf gömlekli götürürüm." Dedi ve odalarına çıkıp pantolon giydi çıktı. Mutfak tezgahından anahtarlarını aldı. "Arabada bekleyeceğim." Kyungsoo , kai vazgeçmediği için şükrediyordu ama gene de korkuyordu. Ya cidden hamileyse ve o ağrı kesici bebeğe bir şey yaparsa..?
Giyinip arabaya gittiğinde chanyeol de ordaydı. Hastaneye gittiler ve Soo kontrole girdi. Soo cidden hamileydi, kai ve chan dışarda bekliyordu.
"Doktor, lütfen dışardakileri bilgilendirmeyin. Ben, hala kararsızım..."
"Pekala ama çocuk.. Engelli olabilir, yani bu aile soyu yüzünden geliyor ya da doğum esnasında bebek ile beraber vefat edebilirsiniz. Operasyon başarılı olursa ikinizede bir şey olmaz ve bebek sağlıklı olur. Daha minicik bir iskelet sistemi oluşuyor. Büyüyene kadar ona dikkatli bakmalısın."
Kyungsoo başını salladı ve ayağa kalkıp saygıyla eğildi bebeğe dikkat ederek.
"Teşekkür ederim."
Odadan çıktı, kainin meraklı yüzünü görünce hüzünlendi ve gözünden bir damla yaş aktı. Kaiye aldırmayarak hızlıca yürüdü ve hastaneden uzaklaştı.
"Chanyeol eve git." Anahtarları verip soo'nun peşinden koştu. Tabii ki chanyeol eve gitmeyecekti.
"Soo! Soo..!"
Kyungsoo ağlamaya başladı ve kai yaklaşınca pes edip yere oturdu. Ellerini yüzüne koydu.
"KyungSoo.. Kötü bir şey mi oldu?"
Kyungsoo başını salladı.
"Anlatmayacağım,anlatamam!"
Kai kyungsoonun ağlayan sesini duyunca yanına oturup sarıldı.
"Ben onu istiyorum kai, o kadar çok istiyorum ki ama olmaz. Öleceğim."
Kai kyungsooyu kendinden çekti ve yüzüne baktı.
"Her şeyi anlat baykuşum. Bir şey olmayacak."
Titreyen göz bebekleriyle kaiye acı acı baktı ve yutkundu.
"Tehlikeliymiş,engelli olabilirmiş belli değilmiş. Başarısız olursa ikimiz de ölebilirmişiz." Ellerini daha şişmeyen karnına koydu.
Kai kyungsoonun karnına bakıp elini koydu. "Şimdi burda,bizden birisi mi var.."
Kai büyülenmiş gibi karına baktı.
"E-evet." Dedi kyungsoo.
"Ben onu istiyorum, çok istiyorum kai gerçekten!"
Kai , soo nun yüzüne baktı ve gözyaşlarını sildi.
"Ağlama, hem o engelli olarak doğsa bile gene de ikimizin bir parçası değil mi? Sorun olmayacaktır."
"Biliyorum ama ya acı çekerse?"
"Çekmeyecek,ona iyi bakacağız soo. O yüzden yapalım şu işi, ben arkandayım."
Kyungsoo , kainin yüzüne baktı. "Sen ciddisin, değil mi kai?"
"Evet soo,getir onu bana."
Kai ayağa kalktı ve omuzlarını sıvazladı.
"Kalk hadi." Soo kalktı.
"Evimize gidip dinlenelim."
Taksiye binip eve gittiler ve yatağa yattılar. Kai kyungsoonun karnına kollarını sarıp kafasını soonun karnına koydu. İkisi de uyudu.