Matt'den Mello'ya

506 45 36
                                    

Herşey bitmişti.Kira'yı yenmiştik.Savaşı ben kazanmıştım.Near'dan önce o lanet seri katili BEN yakalamıştım.Şimdi ise Matt ile kaldığım odadaydım.Tek gerçek arkadaşımın,benim için ölen arkadaşımın eşyalarına bakıyordum.Giysilerini topluyordum.Onun olan herşeyi bir sandığa koyuyordum.Eşyaları için etrafı araştırırken çekmecede bir defter gördüm.Üstünde "Matt'den Mello'ya" yazan bu defter kesinlikle vasiyetiydi.
Defteri elime alıp bir sayfayı çevirdim. "Matt'ten Mello'ya." Tek kaşımı kaldırıp ikinci sayfayıda çevirdim. "Mello, amacında başarılı oldun mu? Yada bilmiyorum. Belkide başarılı olmuşsundur, şuan birlikte limonata falan içerek bunu okuyoruzdur. Neyse. Biliyor musun? Ezberimdesin. Yüzünün her şeyi ezberimde. Büyük mavi gözlerin, küçük biçimli burnun. Çikolata kokan nefesin. Her şey..."
"Emin ol bir normal'i sevmek çok acıtıyordu. Sana bazı sürtükler sokulurken ben yapamıyordum... Ve bu beni daha çok üzüyordu. Eziliyordum. Kendime hep dedim. "Öyle bir şey yok! Onu sevmiyorsun!" Ama kendini daha fazla ne kadar kandırabilirdin? Bunları okuduktan sonra defteri yakarsan seni anlarım."
Defteri asla yakmazdım.O bana Matt'ten kalmıştı.Değerliydi.
Diğer sayfayı çevirdim. "Mello,Sanırım ölmek istiyorum. Onlar seni okşayıp elini tuttu. O sürtükler... Ben sadece bu görüntüyü hatırlayıp duvara yumruk atmakla kaldım. Bende senin elini tutmak isterdim. Çok güzel olurdu. Ama senin normal olduğunu biliyorum. Sadece hayal kuruyorum. Seni öptüğümü hayal ediyorum. Seni sevdiğimi..."
"Mello,çok yakışıklısın. Sana yüzyıllarca bakabilirim... Sense bunları okuduktan sonra belki çıka gelsem falan yüzüme tükürürsün. Ama ben o tükürüğü silmem bile işte... Sana aşık olmak istemiyorum ama oldum. Ve daha fazla acı çekiyorum. Güzel saçlarını okşayamıyorum. Yada ne bileyim,başını öpüp seni sevdiğimi söyleyemiyorum. Elini Korkusuzca tutamıyorum... Çok özeniyorum..."
Saçlarıma dokundum.Ben...
Sayfayı çevirdim. "ELIN ELIME DEYDİ. Elin Elime deydi... Deydi. Çok sıcaktı. Mello... Keşke kız olsaydım. O zaman elini sürekli tutabilirdim..."
"Matt söyleseydin her gün elini tutardım." diye mırıldandım.
"Bana ait olamıyorsun işte. Sana her şeyi açıklamaktan o kadar korkuyorum ki. Buna cesaretim yok. En azından şuan arkadaşız ve ben senin o mükemmel yüzünü görebiliyorum... Mükemmelsin... En azından bana göre."
Sayfayı çevirdim. "Hep 3. Olmaya alıştım,tamam. Ama beni neden görmezden geldin? Ne oldu. Öğrendin mi?... Keşke çikolatan olsaydım. Merak ediyorum Mello. Dudaklarının tadı çikolata gibi mi? Yumuşacıklar mı? Onları tatmak istiyorum... Hemde çok."
Çikolatama baktım ve masaya bıraktım.
"En değerlimsin. Ama en değerlin değilim... Keşke sana hep sarılabilseydim. Öpebilseydim. Dokuna bilseydim. Yemin ederim,bana bir öpücük verseydin her şeyi yapabilirdim. Her şeyi..."
Gözlerimi kapattım "Hayata dönebilir miydin Matt?Sana bir öpücük verseydim?"
"İçimde çok kötü bir his var,sanki yakalanacak mışım gibi. O yüzden sana açık olmak istiyorum. Hiç tak ettiği oldu mu canınına birşeylerin? Kendinini şu şehirden ya da dünyadan hatta evrenden dışarı atmak istediğiniz yapayalnız hissettiğin benliğini kimsesiz bir sokak kedisi gibi? Ya da izbe bir parkın bankında çiseleyen bir yağmurun altında geceyi geçirmek istedin mi?
Kahrolası aşk masalını bir kalemde silmek istediğin oldu mu?
Her geçen gün biraz daha umudun kırıldı mı yarınları düşünürken bir başına? Ben... Ben artık eziliyorum. Karşılıksız,platonik aşktan... Eziliyorum..."
Kafa salladım "Oldu Matt."
Diğer sayfayıda çevirdim. Ama boştu.
Kalemi elime aldım ve "Mello'dan Matt'e" yazdım.
"Şu an beni çok üzüyorsun.Pişman ediyorsun Matt.Keşke yanımda olsan.Sana istediğin herşeyi yapsam.Öpsem,elini tutsam.Hatta elletsem kendimi.Kendimi ölü bir köpek gibi hissediyorum.Sanki yaşam amacım kalmadı.Beni sen neden bıraktın ki?Keşke o aptal arabanı polislerin yanına sürmeseydin.Keşke onlarca kez vurulmasaydın...Bırakmasaydın beni."
Büyük bir iç çektim.
"Bende ölecektim neredeyse,biliyor musun?Hemde ölmenden en fazla 5 dakika sonra.Centilmen olmayan birinin centilmenliği tutacaktı resmen.Son anda vazgeçtim centilmen olmaktan.İnsan neden kaçırdığı birine saygı duyardı,dediğini yapardı?Böyle düşündüm.Ölümden kurtulmuş oldum.Ama keşke ölseydim,seninle olsaydım." yazdım.
Masada duran bardak kırıldı. Masa sallandı.
Ürkmüştüm "Matt sen misin?"
Saçım okşandı.
Elimdeki kalem sallandı.
"Matt ne oldu?" kalemi bıraktım.
"Beni yoruyor." Yazdı.
Kalemi aldım "Üzgünüm,seni yormak istemem..."
Kalem deftere geldi yine "Seni izliyor olacağım. Ama burda değilim."
"Seni seviyorum.İntihar etsem seninle olur muyum?" yazdım.
Hiç bir şey olmadı.
Ağlamaya başladım,evet.Ben.Bir sürü kişiyi en ufak bir terreddüt olmadan öldürmüş insan.
"Olursun."
Gözlerimi sildim "Peki o zaman.Yanına geleceğim Matt'im.Bekle beni."
"Ölmeni istemiyorum. Hala bir hayatın var... Seninle olmak çok istiyorum ama bu bencillik olur."
Gülümsedim,ama hala ağlıyordum "Matt,benim gibi biri zaten ölümü hak etti."
Silahımı elime aldım.Tetiğe bastım.

Matt'den Mello'ya (One-Shot)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin