BÖLÜM 5 : LABİRENT

176 10 2
                                    

Sabah olmuştu. Nisa beni aradı. Bu sefer onlara gittik. Nisanın ayağı hala kötüydü bu yüzden 3 gün bekledik. En sonunda gitme zamanı gelmişti. Ben yine korkuyordum. Kapının önüne geldik. Zile bastık. Yine o ses geldi.
- Ben size bir daha gelmeyin demedim mi?
-(MUSTAFA) Sen peri değilsin. Seni araştırmaya geldik.
Ses yoktu kapı yine açıldı. İçeri girdik. İçeri değişmişti. Şaşkındık. Nasıl oldu da değişti. İçeriden o ses geldi.
- Ne oldu niye geldiniz?
-(NİSA) Biz sana inanmıyoruz. Seni araştırmaya geldik.
- O zaman burdan bi daha cıkamıcaksınız. Ha ha ha.
-(SALİH) Arkadaşlar buna gününü gösterelim.
-(NİSA)Dur Salih belki Peride olabilir.
-(MUSTAFA) Olabilir. Hemen gitmeyelim.
-(SALİH) Tamam.
- Ee ne konuşuyonuz orda. Yine çıkmanız için size bir şans daha vercem ama bu öyle kolay olmicak.
-(NİSA) Neymiş.
- Sizi bir labirente sokacağım. Orda size bir puuzle verilecek. Onları bulup çıkışa gideceksiniz. Yine kapıda bir puuzle çıkışı olacak yerleştirip çıkabilirsiniz.
-(MUSTAFA) Tamam kabul.
Bir kapı gelmişti. İçeri girdik. İçerde bi labirent vardı. Dağıldık. Ben sağa gittim. Çok zordu. Labirent çok dağınıktı. Ortada puuzleyi bulmak çok zordu. Nisa ve Mustafa'da bulamamıştı. Telefonla görüştük. Mustafa görmüş ama çok kötü bir yerdemiş. Bizde onu bulmaya gittik ama kaybolmuştuk. Nisa ve Mustafa sanki ben geldikçe sesleri dahada uzaklaşıyordu. Durdum sesleri çok tiz geliyordu ama duyuyordum. Ne yapmalıydım. Şaşkındım. Kaybolmuştum. Nasıl olurda küçücük eve koskoca bir labirent koyabilirlerdiki. Nisa bağırışını duymuştum. O yöne gittim ve Nisa'nın hologramını bulmuştum. Biraz daha ilerledikten sonra Nisayı buldum. Nisaya olanları anlattım. Nisa biraz düşünmüştü.
-(NİSA) Salih bence bu labirent bir hologram.
-(SALİH) Bende öyle düşündüm ama gerçek.
Biraz ileride Mustafayı gördük. Bulmuştuk.
-(NİSA)Mustafa nerde puuzle.
-(MUSTAFA)Sessiz olun!
-(NİSA)Noldu söylicekmisin?
-(MUSTAFA)Yürüyordum. Bir ses duydum.
O yöne gittim ve bu hayaleti gördüm. O beni görmedi bende buraya saklandım. Hayaleti biraz araştırdım ve elindeki puuzleyi gördüm. Almak istedim ama cesaret edemedim.
-(NİSA) Nasıl alcaz nasıl?
Benim gözüm iyidir ve ilerideki hologram aletini gördüm.
-(SALİH)Nisa bak.
-(NİSA) Vay be nasıl gördün.
-(SALİH) Neyse ama biraz bakarsak elinde nasıl tutuyor.
-(NİSA)Bunu bende bilmiyorum ama hepsini öğrencez.
-(SALİH)Ben gidiyorum.
-(NİSA) Nereye ?
-(SALİH) Ya bu hologram değilmi.
-(MUSTAFA)Hologram ama elindekini nasıl tutuyor. Bu bir tuzaksa.
-(NİSA) Olabilir. Gitme sen.
-(SALİH)Tamam. Doğru söylüyorsun.
-(NİSA) Benim aklıma bir fikir geldi.
Şuradakı tahtalarla bir insan yapalım. Onu iple ilerletiriz. Tuzakmı yoksa gerçekmi diye anlarız.
-(SALİH) İyi fikir.
Hemen planımızı uyguladık. Tahtalari iple birbirine bağladık. Pek insana benzemiyordu ama elimizden bu geliyordu. Planımızı uyguladık. İple hareket ettirdik. Ben ilerletiyordum. Hayalet bunu görüp adamın üstüne geldi ama hologram olduğu için pek bişey yapamadı gelince bir patlamayla geldi. Patlamıştı. Ama çok hasar verecek kadar değildi. Tahtadan adam dağılmıştı. Gitmediğim için memnundum. Sonra yola devam ettik ama beraber ayrılmadık. Yolda biryer daha gördük. Oraya gittik ordada aynı hayalet vardı.
Planımızı burdada yaptık ama burda plastik vardı. Onlarla abuk subuk bişeyler yaptık. Bunuda yolladık. Ama hayalleteki puuzle gerçek çıktı. Plastik adamı kenara aldık. Ben gidip puuzleyi aldım ve çıkışı bulmaya çalıştık. Çıkışı zor bulmuştuk. O sahte olan hayaletleri gördük ve üstümüze geliyorlardı. Etrafımız kapamıstı. Yine o ses gelmişti.
- Geçmiş olsun. Ha ha ha.
-(SALİH) Bekle bizi geliyoruz.
Ben kızmıştım bu lafından sonra ve bulduğum tahtalarla hayaletlerin hologramını kırdım. Hepsi kapanmıstı. Yine o ses konuşuyordu.
- Helal olsun. Dahası gelcek size bir daha gelmeyin demmedimmi?
-(SALİH) Nerdesin ? Seni bulduğumda
Ses gitmişti sesim çıkmıyordu.
-Yeter bu kadar konuştun biraz sus.
-(NİSA) Ne yaptıysan hemen düzelt.
Nisanında sesi kapanmıştı. Mustafayı susturmuştuk onunda böyle olmasını istemiyorduk.
- Evden çıktınızmı düzelir korkmayın.
Yola devam ettik labirentin içindeydik. Çıkışı bulamamıştık. Biraz ileride bir kapı gördük. Kapının önünde 2 tane koskoca iki dev vardı ve bunlar gerçekti. Onlardan nasıl kurtulcaktık. Düşünüyorduk. En sonunda Nisanın aklına fikir geldi. Bu devler çok uysalmış. Nisa meraklı olduğu için araştırmış.
-(NİSA) Devlere yemek verince yada ilgi gösterince uysallaşırlar. Bu yüzden yanında yemek olan varmı?
-(MUSTAFA)Bende var.
Bir sandiviçi vardı.
-(SALİH) Bunu niye getirdin?
-(MUSTAFA) İçerde mahsur kalırsak yiyecek birşeyimiz olsun diye.
-(NİSA) İyi düşünmüş.
-(SALİH)Neyse hadi biz işimizi yapalım.
Nisa sessizce yaklaşıp. Bir şeyler dedi devler ilk gördünde saldırmıştı ama Nisa onları sakinleştirmişti. Artık saldırmıyordu. Yolumuza devam ettik devlerde bizimle geldi.
-(NİSA) Devlerin bizle gelmesi iyi oldu.
-(MUSTAFA) Aynen iyi oldu.
Yolda bir tehlike yoktu ama devler yüksek olduğundan onun omzuna çıkıp seyrettim. 2 büyücü geliyordu.
-(SALİH)2 büyücü var bura gelen.
-(MUSTAFA)Off! Ne yapcaz?
-(NİSA) Bilmiyorum.
Büyücüler gelmişti. Devleri etkisiz hale getirmişlerdi. Devler yere yığılmıştı. Ne yapcaktık bilmiyorduk. Kapıyı gördüm kapının önünde puuzle koyma yeri vardı. Nisaya söyledim ama Nisa görmedi tek kapıyı gördü. Büyücülerden nasıl kurtulabilirdik. Nasıl nasıl? Gözüme bir kitap takıldı. O kitapı almak için büyücüleri oyalamak lazımdı. Nisa ve Mustafa oyalarken ben gidip kitabı aldım. İçinde büyü nasıl yok edilir yazıyordu. Hemen büyücülerin olduğu yere gittim ve sihirli sözleri söyledim ve ortadan kayboldular. Bizde yolumuza devam ettik. Çıkışa gelmiştik. Yine o ses geldi.
- Bi daha buraya gelmeyin.
-(MUSTAFA) Tamam gelmeyiz. Hemen cıktık. Yarın görüşmek şartıyla anlaştık ve evlerimize gittik.

GİZEMLİ EV  (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin