2: * O *

43 7 4
                                    

Ben Eva diğer adımla ' Park Seul Bi '
Ben Genelde Eva ismini tercih ediyorum .

Ben ' Park özel Şirketinin ' varisiyim .

Vizelere sadece iki hafta kaldı bu yüzden üniversite nin bahçesinde bir o yana bir bu yana koşuyorum not bulmak için . vize zamanına kadar buraya kadar gelip bir kaç kat çıkmaya üşendiğim için derslere girmedim ..

İki hafta boyunca kendimi odama kilitleyip ders çalıştım bu yüzden vizelerim iyi geçti .

Yine bir gün geçmem gereken bir çizim dersim olduğu için aceleyle okula gittim bahçede elinde kağıtlar olan çocuğa çarptım. Aceleyle eşyalarını toplayıp ona verdim kendimi kitleri de hızlıca alıp yukarı bay Lee' nin yanına koştum .

Hocayla bir saat konuştuktan sonra beni geçireceğini söyledi .

Bu mutlukla şoför ü arayıp gelmemesine söyledim .

Bahçede bir banka oturup çantadan cüzdanımı aramaya başladım . çantanın içinden sarı bir defter çıktı kimin diye düşünürken sabah çarptığı çocuk aklıma. Geldi .. Çanta ya iyice baktım çizim defterim çantada yoktu

- ufff çizim defteri benim için çok önemli çünkü Alyayla çekindiğimiz resim o çizim defterinin içinde

Bende onun olan defteri açtım belki bir numara falan vardır diye defteri açtım bir kaç satır okudum
Bu defterin yani günlüğün sahibinin adının Mark olduğunu öğrendim daha sonra son sayfasına baktım bir numara yazıyordu direk o numarayı aradım

- Alo

- Alo , Kimsiniz ?

- şey bu gün size çarptığım için özür dilerim.

- bana çarpmadınız .

- şey siz Mark değil misiniz ?

- hayır ben onun arkadaşıyım

- onun telefon numarasını verebilir misiniz ?

- ne için istiyorsunuz numarasını ?

- sabah acelem olduğu için ona çarptım ve eşyalar karışmış

- şey.. Tamam yaz

- evet dinliyorum

- 01 504 3457

- teşekkürler

- önemli değil " dedi telefonu kapattı bende verdiği numarayı aradım

- Alo Mark beyle mi görüşüyorum ?

- Evet Ben Mark

- şey

- evet sizi dinliyorum bir şey mi oldu ?

-öncelikle bu gün size çarptığım için özür dilerim . sizin Sarı defteriniz bende ve galiba benim defteri da sizde .

- Evet

- bir yerde buluşsak ta eşyalarımızı versek olur mu ?

- elbette ben o zaman nereye geleyim ?

- bu gün saat 14:30 da Most Kafe size uygun mu ?

- bu gün meşgulüm yarın aynı saatte aynı Kafe olusa olur mu ?

- elbette " dedim teli kapadım .şirkete doğru yürümeye başladım aslında şirket okula çok uzaktı ama yinede yürümek istiyordum . yarım saat kadar yürüdüm çok yorulduğum için bir kafeye girdim pencere kenarında bir masaya oturdum . yanıma sarı saçlı beyaz tenli bir garson geldi

LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin