×Evren Uzay×Telefonumu sıranın altına koydum ve dersi dinlemeye çalıştım. Fizik hocası nedense ninni söylüyormuş gibi geliyordu. Sırada tek oturduğum için iyice yayıldım ve uyku pozisyonuna geçtim. Uyumadan önce her zamanki gibi koyun saymaya başladım.
Bir koyun, iki koyun, üç koyun, dört koyun, beş koyun, altı ko-
"EVREN!"
Fizik hocasının yakından gelen sesiyle olduğum yerde sıçradım. Tam uykuya dalacaktım lan ben vicdansız karı.
"Efendim hocam?" dedim telaşla. Sınıftaki herkes bizi izliyordu. Popüler çocuk bile. Evet kendisi popülerdir okulda, ismini bile bilmiyorum çünkü herkes popüler çocuk diye bahsediyordu çocuktan. Neyse, konumuz bu değil.
"Fizik nedir Evren'ciğim?" diye sordu canım (!) hocacığım.
"Adriana Lima hocam." dedim bende. Keşke demez olaydım ya. Ağzımdan kaçtı vallaha. Hoca bana anlamaz bakışlar atarken bir de sınıftaki anıra anıra gülenlere bakıyordu. Komik mi? Neyi komik bunun? Ağzımdan kaçtı sadece!"Adriana Lima kim Evren?" diye sordu fizik hocası. Ben tam cevap verecekken arkamda oturan Melisa - kendisi biricik kardeşim olur - konuştu.
" Hocam şu manken karıyı diyo, maviş gözlü falan."
Hoca bir bana, bir Melisa'ya bir de sınıfta hayvan gibi anıran mallara 'bu ne diyo amk?' bakışı atıyordu. Ulan sen fizik hocasısın, nasıl bilmezsin daş gibi karıyı?
Zil çaldığında hoca tam birşey söyleyecekken telefonu çaldığı için söyleyemedi. Siniftaki mallar dışarı çıkarken Melisa kantine gideceğini söyledi ve koşarak uçtu. Evet koşarak uçtu, susun!
Bende bi ihtimal belki bahçede Bartu malını görürüm ümidiyle bahçeye çıktım. Etrafta mal gibi Bartu'yu ararken arkası dönük bi kızla konuştuğunu fark ettim. Bartu benim abim gibidir. Komik ve eğlenceli bir tiptir. Kızı kıskandırmak için yanlarına gitmeye başladım. Kankalık görevi vallaha.Bartu'nun yanına gittim ve yanağına öpücük bıraktım. Yüzünü bana döndüğünde yemin ederim ki yerin dibine girmek istedim o an. Bu popüler çocuktu. Hani şu ismini bile bilmediğim, bi kere bile konuşmadığım çocuk. Telaşla konuşmaya başladım.
"Aa şey ben sen olduğunu bilmiyodum. Yemin ederim ki arkadaşım sandım seni. Arkadan baya benziyorsunuz da. Off çok özür dilerim."
Çocuk ve yanındaki çakma sarışın bana bakarken başka birisinin görmemesini umuyordum. Utançtan yanaklarım kesin kıpkırmızı olmuştu.
Şimdi siz diyeceksiniz bu çocukla aynı sınıfta değil misin, ismini nasıl bilmiyorsun? Evet aynı sınıftayım fakat derslerde ne hocalar yoklama alıyor ne de sınıftaki mallar birbirine ismiyle hitap ediyor. Açıkçası dersi dinleyen de bi yapım olmadığı için ismini bilmiyorum yani.
Çocuk ağzını açtığında kendimi şimdiden büyük bir aşağılanmaya hazırlamıştım bile.
"Sorun değil, olur öyle benzetmeler." dedi. Bana dedi. Sorun değil dedi. Tuttuğum nefesi geri verdiğimi görünce sırıttı. Oha! Ne güzel sırıtıyosun sen ya... Melisa'nın bahçeye çıktığını görünce yanına gitmek için bi adım atmıştım ki sarışın, dip boyası gelmiş kız kolumu tuttu. Bu popülerin yanındaki kızdı. Kaşlarımı havaya kaldırdım ve başımı iki yana 'ne var?' dercesine salladım.
"Uzay'ı bilerek öptüğünü biliyorum." dedi ağzını yaya yaya. Uzay kim lan?
*Sen az önce kimi öptün Evren?*
İsmini bilmediğim popüler çocuğu.
*Eee mal mısın kızım? Çocuğun adı Uzay işte.* dedi iç sesim.
Uzay mı? Benim soyadım da Uzay lan. Evren UZAY. Neyse şuanki konu bu değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAY
Teen FictionEn çok sevmek ve sevilmek istemişti Evren. Aşka inanmamıştı hicbir zaman. Ta ki hayatına mavi gözlü bir çocuk girene kadar... "Beni atmıycaksın dimi oraya?" korkarak sorduğum soruya sırıtarak cevap verdi. "Bilmem, atmalı mıyım? Belki nasıl hissettiğ...