BÖLÜM-17

2.9K 197 9
                                    

"NE?!"diye bağırdık."Bakın kızlar ben artık çok yoruldum lütfen.Gidip biraz kafa dinleyeceğim."diyince hemen "O zaman izin ver biletini ve otelini biz ayarlayalım.Valizini biz hazırlayıp seni giydirelim odanı da toplayalım."dedim önce gözleri büyüdü.
Sonra kabul etti.Önce Derin'in bilgisayarını açıp yanına oturduk.
Önce bir tatil sitesi açtım sonra otellere baktım.20 dakika sonra çok tatlı bir butik otel buldum.Ve ona dönüp "Senin böyle bir şeye ihtiyacın var.Bir küvet,iyi televizyon,lezzetli yemek ve kokteyl!"
deyip bu otelde Derin'e 10 günlük yer ayırttım.Sonra da 10 dakikada bu güne  bir uçak bileti aldım.(Mantıken pasaport vize falan lazım ama o kısma girersem çok sıkıcı olur o sebeple üstünkörü geçiyorum.)Bileti de ayırttıktan sonra bilgisayarı kapattım. Temizlik başladı.Önce perdeleri ve camları açtım.Bir çöp poşetine banyo giyinme odası ve yatak odasında bulduğum tüm çöpü ve ıvır zıvırı doldurdum.Giyilmeyen kıyafetler kullanılymayan duş jelleri ve bir sürü şey attım.Boy aynasını da attım.Yerleri süpürdüm sildim her şeyi adam akıllı yerleştirdim. Bodrumda duran bir ayna vardı.Onu astım.Toz aldım çarşafları bile değiştirdim.Odayı havalandırıp perdeleri açık bıraktım.Oda eskisinden bile güzel olmuştu!Derin "Teşekkür ederim kızlar siz olmasanız ben ne yapardım. " dedi.Ben de "Hadi şimdi sana da çeki düzen verelim."dedim tam bir saat süren bir banyo yaptı.İç çamaşırlarını giyer giymez yanımıza geldi.Biz de ona siyah ön tarafı delikli gibi olan bir tayt üzerine de deseniz gri bir t-shirt giydirdik.T-shirt'ü taytın içine sokuşturduk.Siyah deri ceket (Amerika soğuk memleket ceketsiz olmaz) ve siyah botlar giydirdik.Ardından da uzun siyah bir kolye taktık.Sonra siyah deri bir sırt çantasına lazım olacak şeyleri koyduk.Bordo ruj eyeliner ve rimel ile basit bir makyaj yaptım.Saçlarını ise kurutup tarakla şekillendirdim.İri,hacimli dalgalar elde ettim.Biraz da parfüm ile işim bitmişti.Bu sırada siyah bir valizi hazırlayan Ayça sırıtarak bize baktı.Derin bize sımsıkı sarıldı . Sonra aşağı indik ve Derin de olmak üzere yemek yedik.
Kaan ve Anıl da Derin'i böyle görünce mutlu olmuştu.Sonra arabaya yerleşip havaalanına gittik.Pasaport ve valiz  kontrolü derken zaman hızla geçti.Biz de Derin'i uçağa bindirdik.Ve onunla göz yaşları dökerek vedalaştık.Derin ise kendinden emin bir şekilde gitmek istediğini tekrarladı.Biz de Kaanların evine döndük.Kaan'a bir telefon geldi o da bahçeye çıkıp konuştu.5 dakika sonra Kaan geldi ve "Özgür'ün kardeşi bize gelecekmiş ama Anıl ve benim psikoloğa gitmemiz gerek.Siz onu ağırlayın lütfen."dedi.Başımla onayladım.Sonra da giyinip çıktılar.Bir süre sonra kapı çaldı.Kapıyı açınca karşıma bir kız çıktı."Merhaba ben Melis.Özgür'ün kardeşiyim.Annem bu gün buraya gelmemi istedi.Şeey...abimin eşyalarını almak için"dedi."Tabii canım içeri geç."dedim.Bizimle tanıştı.Sonra da Özgür'ün odasına girip eşyalarını toparladık.Onları kapı önüne koyduk ve oturma odasına oturduk.Siyah mini bir etek,kot bir gömlek siyah topuklular ve siyah bir çantada oluşan kombinini bir topuz ve az biraz makyajla tamamlamıştı.Gözleri insanı içine çekiyordu."Çok güzel bir kıyafet seçimi.Makyajın da güzel gözlerini belli etmiş."  "Teşekkür ederim.Normalde böyle bir günde asla süslenmezdim ama annem ağabeyimin yaşadığı eve saygı duymamı ve güzel giyinmemi istedi."deyince anlayışla kafamı salladım. (Melis'in kıyafetleri falan diğer bölümde tek multi konduğu için diğer sefere kaldı )"Şeey ben güzel sanatlar okuyorum daa.Sizin için bir tablo çizdim.Bu tabloyu ağabeyimin öldüğü gün ağlayarak  çizmiştim.Bunlar kim derseniz sizi hiç görmemiştim.Bunu  çizerken ağabeyimin anlattıklarından yola çıkarak  çizdim.Şu sarı saçlı kız sensin omzuna yattığın adam ise Kaan abi.Az ileride oturan kahverengi saçlı kız Derin abla yanındaki ise ağabeyim.Ayakta sol köşede duran koyu kahve rengi saçlı kız Ayça abla erkek de Anıl abi.Sağ tarafta zıplayan kız benim elimi tutan ise sevgilim Barış.Barışın sürüklediği kız Öznur ablam.Erkek gibi derseniz Öznur ablam kısa saçlıydı ve teni kansız olduğu için çok beyazdı.(En arkada bir adam daha var onu yok gibi görün.İnternette bulduğum en mantıklı tablo buydu o adamı yok sayın lütfen)işte bunu size hediye etmek istiyorum."dedi.Teşekkür edip tabloyu aldım.Odadaki manzara resmini indirip yerine bunu taktım."Ah canım çok tatlısın çok teşekkür ederiz bizimle akşam yemeğine kal lütfen.Eminim Kaan ve Anıl da seni gördüğü için çok mutlu olacaktır."  "Pekala.Cemre abla ben anneme haber vereyim."dedi ve telefonla konuşmak için biraz uzaklaştı.Ben de Ayça'nın yanına uzandım.Bir süre sonra kapı çaldı . Kapıyı açtım bizimkiler gelmişti.Hemen Kaan'a sarıldım.İçeri geçtiler.Ve Melis ile selamlaştılar.Sonra biz kızlar kalktık ve sofrayı kurduk.
Erkekler de gelince hep birlikte sofraya oturduk.Fırında tavuk ve sebze yapmıştık.Ve cacık,salata falan vardı.Neyse.Yemek bitince kızlarla bulaşıkları makineye yerleştirdik.Ve içeri geçtik.Özgür'ün ölümünden sonra iki haftada oldukça hızlı toparlanmıştık.Ama her birimizin içinde büyük bir yas vardı.Sadece bu üzüntüyü dışa yansıtmamaya çalışıyorduk.Çünkü biliyorduk ki bu üzüntüyü dışa vurursak hepimiz daha çok üzülecektik.Ama şu anda da yapacak bir şey bulamamış ve boş boş oturmaya başlamıştık.Bir süre sonra Melis'in annesi onu aradı ve eve gelmesini istedi.Kaan da onu yalnız başına yollamak istemedi ve eve bıraktı.Biz de yatağa girdik.Eve gitmeye üşendim ve üstüme Kaan'ın BATMAN desenli t-shirtini geçirdim altımda da şortum vardı.Sonra yattım ama Kaan gelene kadar uyuyamadım.En sonunda Kaan odaya girip bana arkadan sarıldı ve birlikte uyuduk.

ÇILGIN KIZLAR ÇETESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin