Mert gittikten sonra daha fazla bekletmek istemeyerek,kahveleride alıp,keremle Zeynebin Yanına gitmiştim.ikisinede kahvelerini verdikten sonra yanlarına oturmuştum.bugün çok yorulacağa benziyordum.daha zeynebi gezdirmemiz bittikten sonra KALKAN ların evine gidecektim.evdede işlerim vardı.açıkçası bugün bayağı yorulacaktım.inşAllah ben gittiğimde Mert evde olmazdıda rahatça eve girip,kontrolü yapıp gidebileydim.
-ya burası çok güzelmiş çok sevdim burayı.
Zeynebin konuşmasıyla düşüncelerimden ayrılıp ona bakmıştım.Keremse hemen atılmıştı.
-beğendiysen gidelim artık.dün akşam Fenerbahçe maçını kaçırdım izlemem gerek.
Keremin söylediğiyle gülümsemiştim.Kerem koyu fener fanatiğiydi.tek bir maçını kaçırsa deliye dönerdi.yani Zeynebin dediği buydu.zaten oturduğumuzdan beri yerinde duraramamasıda büyük ihtimalle bundan kaynaklanıyordu.
-ah! Abi sen ve şu maçların beni delirtecek.
Kerem gözünü kısarak Zeynebe bakmıştı.sonra ise onun konuşmasına vurgu yaparak konuşmuştu.
-ah!Zeynep sen ve şu saflığın beni öldürecek.
Çok tatlılardı.bir daha abimin olmasını isteyen taraf kabarırken aklıma bir sürü işimin olduğu gelmişti.ne kadar erken çıkarsak o kadar iyiydi.Keremin daha çok yerinde duramamasını görünce atılmıştım.canım benim maçını izlese iyi olurdu.
-bence Zeynep kalkalım,yoksa Kerem ikimizide burada bırakıp kaçacak.
Kerem bana bakıp ,gülümsemişti.tabi bu gülümseme kalbimin delicesine atmasına yetmiş ,artmıştıda .çok güzel gülümsüyordu.
-öyle mi duruyorum.sanırım konu Fenerbahçe olunca kendimi kaybediyorum.
Zeyneple kıkırdamıştık.ve aynı anda,
-fark etmene sevindik.
Demiştik.Keremse gülmeye başlamıştı.bende onun gülmesine hayran kalarak gülmeye başlamıştım.Zeynepse öylesine bize katılmak için güldüğüne emindim.bir süre sonraysa banklardan kalkıp,arabaya doğru yürümeye başlamıştık.çoğu kişinin şuan dersi olduğu için etraf kalabalık değildi.o yüzden birilerine çarpmadan kolayca yürüyebiliyordum.arabaya geldiğimizdeyse aklıma gelenle konuşmuştum.
-şey benim başka bir yere gitmem gerek o yüzden sizinle gelemicem.
-nereye gideceksen bırakabilirim.
Keremin teklifini reddetmiştim.kendim taksiyle gidebilirdim. Hem şimdi onların yolunu değiştirmeye lüzum yoktu.tam gideceğim sırada Keremin konuşmasıyla ona dönmüştüm yeniden.
-kendine dikkat et.sen bana emanetsin o yüzden gideceğim yere ulaşınca beni ara.
Bunları derken bana değil başka bir yere bakıyordu.merak ederek göz ucuyla oraya bakmamla Merti görmem bir olmuştu.bunun hâlâ burada ne işi vardı?
Yeniden Kerem bakarak gülümseyip,tamam anlamında başını sallamıştım.Keremde gülümsemişti sonra gülümsemesini kesip,son kez Merte bakmıştı ve arabaya binip gitmişlerdı.anlaşılan Keremde Mertden hoşlanmamıştı.zaten kim hoşlanırdı ki o mafyadan? Merte bakmayarak caddeye çıkmış taksi çağırmak için telefonumu elime aldığım sırada birisi kolunu tutmuştu.tabiki de kim olduğunu tahmin etmişsinizdir.bu mertdi.
-napıyorsun?bıraksana kolu...
Daha cümlemi bitiremeden beni çekiştirmeye başlamıştı işte gerçek Mert gelmişti.sadece insanların yanında bana iyi davranıyordu.yani tam iyi sayılmazdı ama şu anki hâlinden daha iyiydi buna emindim.beni cadde boyunca sürüklerken bir kaç kere kolunu kurtarmaya çalışmış,bir kaç kerede bırakması için bağırmıştım ama nafileydi ne beni duyuyor nede beni bırakıyordu.şuan bu arsız adam resmen kolundan tutup beni sürüklüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/53314246-288-k433051.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAMAK İÇİN MAFYA
RandomYa ölecekti, ya yaşayacaktı. Ya boşverecekti, ya yardım edecekti. Ya üzülecekti, ya sevinecekti. Ya sevecekti, ya sevilecekti. Monoton, sakin, sessiz bir hayatı vardı onun... Pek bir şeyi takmazdı hayatta... Ama hayatta olmayı seviyordu.... Çevresin...