Sabah güneş ışıklarıyla uyanmayı çok isterdim fakat osmanlı mahter marşı ile uyanmak bi ayrı iğrenç.
Alarmı kapatıp yorganı üzerimden attım. Ayağa kalkıp yatağımın enlemesine karşısındaki aynaya baktım. Cidden berbattım.
Kalçamda aşağısında biten açık kahve şaçlarıma baktım. Normalde saçlarım düzdü ama uzun olduğu için uçlara doğru dalgalanmıştı. Dudaklarım şişmiş, yüzüm beyazlamış, gözlerim küçülmüş aynaya bakmayı bırakıp banyoya gittim. Yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.
Banyodan çıkınca dolabıma gidip siyah dar pontolon beyaz bisiklet yaka erkek tişörtümü giyip kareli gömleğimi belime bağladım.
Makyaj yapmazdım zaten saçlarımı taramaya erindiğim için basketçi şapkamı ters takıp aşağı odadan çıkıp aşağı indim.
"Baba" diye bağırdım ama ses seda çıkmayınca kapıya doğru yürüyodum ki boğazımın kuruduğunu hissederek mutfağa doğru adımlarımı yönelttim sürahiden bardağa su koyup bi dikişte içtim. Gözüm birden buz dolabıma asılmış nota kaydı.
İşim çıktı dört günlğüne yurtdışına çıkıyorum. Pencereleri kapalı tut duştan sonra saçlarını kurut ve kahvaltı yapmadan okula gitme.
Alışmıştım artık yanlızlığa sürekli gitmesi gerekiyodu üç gün dört gün hatta bir keresinde 2 ay yoktu çok korkmuştum.
Benim annem yok yani ben küçükken kanserden ölmüş. Daha 7 yaşındaydım o günü çok iyi hatırlıyorum.
Sınıf öğretmenimiz kapıdan içeri girdi. Sınıfa adımını atıp durdu sınıfa üzüntüyle baktı.
"Dilem kızım buraya gel baban geldi seni bekliyo"dedi yanına gittiğimde elimi tutup öğretmenler odasına götürdü.
İşte o zamn babamı ilk defa öyle gördüm yıkılmıs ve ağlarken hemen yanına koştum benim geldiğimi görünce dizlerinin üstüne oturup ona sarılmama yardımcı oldu. Boğacakmışım gibi sarılırken babamda bana aynı şekilde sarılıyoduKulağıma usulca fısırdadı "senden başka kimsem kalmadı meleğim"
Beni düşüncelerimden sıyıran telefonumdan gelen şemmammay halayıydı Miray'ın ağzına sıçmayı not ederek telefonu kapatıp çıktım. Bu evden çıktığıma dağir bi işaretti .
Hızle yürürken yanımda durup benimle yavaş giden araba dikkatimi çekti hafifçe baktığım da AHH OLAMAZ!!!Bunlar Yankı ve sahra'ydı Yankı mı?
Ohaa Yankı'ın arabası yanımda benimle aynı gidiyo. Camın açılmasıyla sahra bana el salladı şimdi anladım neden benimle gittiğine.
Komuşmasıyla durup ona doğru döndüm benim durmamla arbada durdu "naber seviyesiz? " dedi kahkayla
Gülümsedim ona psikolejik baskı yapıyodum ee tabi babanız avukat olunca böyle herşeyi biliyosunu.
"Bana kendinde olmayan şeyden bahsetme"dedim ve yürümeye devam ettim. Ama o cırtlak ses tonuyla konuşunca "laf mı soktuğunu sanıyosun ezik" dedi ama bu gün fazla oldu bu iyi bi ders zamanı gelmişti

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL ÇİRKİNİ
Teen FictionArkadaşları okulunun ve yaşadığı semtin en popülerlerinden olmasına rağmer kendisi eziğin tekiydi. Fakat bunu ne kendisi ne de arkadaşları takardı. Çünkü onların dostluğu gerçekti. Taki P.İ.K.A. (pis,iğrenç,kötü,arkadaş) olduğunu öğrenene kadar. Büt...