GözdeUslu ile Röportaj

701 17 8
                                    

Ve işte GözdeUslu ile olan röportajım. 

İlk önce teklifimi kırmayıp, benimle röportaj yapmayı kabul ettiği ve sorularıma içtenlikle cevap verdiği için GözdeUslu'ya en içten teşekkürlerimi gönderiyorum.

Benim için Dizemag sitesini kapattı yaaaaa çooook tatlı değil mi??

İlk olarak artık bayağı klasikleşmiş bir soruyla başlıyorum. Gözde Uslu nasıl biridir? Neler yapmaktan hoşlanır? Neler yapmayı sevmez? Arkadaşlarıyla arası nasıldır? Kısacası bize biraz kendinden bahseder misin?

Maviye ve kuşlara karşı farklı bir sempatisi olan biriyim. Herkesle iyi geçinmeye çalışırım ve çok olmasada bazı ön yargılarım var. Bunu empati yaparak aşmaya çalışıyorum. Yabancı dizi izlemek yazmaktan sonra en büyük hobim oluyor herhalde. Kesinlikle, Dizimag fanatiğiyim. Kore dizilerine de ayrı bir ilgim var. Genellikle, tanışmadan önce çoğu kişi beni şımarık biri sanıyor. Bundan nefret ediyorum. Öyle biri olmadığımı düşünüyorum. Herkesi seven biri nasıl şımarık olmayı başarır ki? O kadar yetenekli değilim. Ve yazmaya bayılıyorum. Hayır, yazmak benim hayat felsefem. Kimilerin hayat felsefesi bir cümledir. Bir davranış biçimidir ama benim hayat felsefem kurgularım kendi içimde oluşturduğum evrenim. Dünya diyerek hayal gücümü ve kurgularımı kısıtlamayacağım. İnce düşünüp ince işleyen, espri yapmayı beceremeyen, sayısalcı olup edebiyata ve fene aşık olan 17 yaşında bir kızım.

Ve benimle röportaj yapmak istediğin için çok teşekkür ediyorum. :D

Ehehe ne demek asıl sen kabul ettiğin için ben teşekkür ederim :D

Gelelim bir diğer soruya, ne zaman yazmaya başladın? Yazmak senin için ne ifade eder?

 Ya 4.sınıfta ya da 5.sınıfta başlamışımdır. O zamanlar kompozisyon yazıyordum. Hikaye yazmaya aslen, 6.sınıfta başladım. İlk yazı denemelerim gerçekten berbattı. Şimdi onları görüp bir iki satır okuduğumda içimde koşarak evi terk etme isteği duyuyorum. Çok ciddiyim gerçekten kötüydü. Sürekli yazarak cümle kurmayı öğrendim. Ve bunu düzelttiğim için çok memnunum. Yazmayı bir şekilde öğrenmesem burayı da keşfedemezdim. Burası harika bir yer. Yazmak benim için bir kaçış yolu. Bulunduğum durumdan, kötü anlardan, hayal kırıklığımdan kaçma şeklim. Eskiden en azından sadece buydu yazmanın bende uyandırdığı anlam. Ama, daha sonraları yazdıkça bunu yapmaktan keyif aldığımı fark ettim. Başkalarının hayatlarını belirlemek, onları korumak ve her şeyin sizin elinizde olması. Ben nasıl istersem öyle olacak çünkü bu benim hikayem diyebilmek çok güzel hissettirdi. Bunu anlatmak zor karakterlerim bir süre sonra benim bir parçam oluveriyor. Ve onları korumanın elimde olması güzel bir şey.

Sence yazmak geliştirebilir mi yani? :)

Kesinlikle, yazmak bazılarına doğuştan verilen bir hediyedir. Bazıları ise bu yetenekten muzdariptir. Ama ben o yeteneği gerçekten çok istedim. O kadar çok sevgiyle uğraştım ki. Bıkmadan, usanmadan. Sonunda cümleleri bir araya getirmeyi öğrenebildim. Hala öğrenmeye çalışıyorum. Okuyana duygumu da katmayı istiyorum. Ya da, okuyucu da merak uyandırmaya çalışıyorum. Bir şeyi çok istemekle değil, onun için isteyerek çaba göstermekle onu elde edersin. Bu düşünceye kesinlikle katılıyorum.

En çok hangi yazarları okuyorsun? Kimlerden etkileniyorsun?  Hangi tür kitapları okumaktan hoşlanıyorsın? (Kitap seçerken belirli bir tarzın var mı? Kişinin bir tarzı olmalı mı? Yoksa her türden kitabı okumak mı gerekir?)

Çok teşekkür ederim. O olayları ilk önce içimde yaşayarak bende oluşan hisleri yazıya aktarmaya çalışıyorum ki bu çoğu zaman can sıkıcı olabiliyor. Özellikle dram sahnelerinde. Psikolojim darma duman oluyor. Ve ben ağlayamıyorum da. Çünkü kendi yazdığım şeye ağlayamama gibi bir özelliğim var. İstesemde olmuyor. O yüzden moralimi yorumlarla düzeltiyorum genellikle.

Wattpad / Seçilmiş Yazarlarla RöportajlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin