Foto; Sıla inal
Bölümü şarkıyla okumanız,şiddetle rica olunur. Yav bakmayın öyle! Ekşın'ı bol olur işte... iyi olur iyi.... ;)
14 haziran 2012...
Musul- kerkük karayolu
Irak...
"Tipine tükürdüğümün kazuleti!"
Sıla,girdiği 99 model renault'un altından,çıldırmış gözlerle,gizemle zarina'ya baktı. Kızlar da nefeslerini bıkkınlıkla dışarı verdiler...
Gizem,oturduğu taşın üstünden,ellerini çırparak kalktı."Birde ben bakiyım,zarina ayağını gazdan çekme!"
"Ne işe yarayacaksa!" Diye söylenerek,pedala kıracakmış gibi asıldı zarina...
Karşıda duran A5'in içindeki adamlar aşağıya inip,kızları izlemeye başladılar. Ne yaptıklarını anlamaya çalışıyorlardı...
"Senin tutacağın arabanın ben taa!" Diye başlayınca sıla,zarina azarladı onu." Bir sus be kızım! Anca çene var,icraat yok!" Gizem kaput'un içinden,eli yüzü,burnu boya olmuş bir şekilde kaldırdı kafasını" ikinizde susmazsanız,yumurta niyetine tokuştururum kafalarınızı!".
Kızlar, yüzünü kir içindeyken buruşturan gizemle birlikte, gülmeye başladılar. Gizem umursamadan,omuz silkip,burnunu çekti.
"Sonuçta ben zaten esmerim,sıkıntı yok. Sizin gibi sivilce kapatmak için,kırk takla atmıyorum."
Zarina aklına gelen şeye kıkırdayarak,baktı gizemin'mazot olmuş yüzüne.
"Şu halinle,maymundan üç dakka önce doğduğunu ıspatlamış oldum."
Sıla, hunharca gülüşüyle,kendini arabanın içine resmen fırlattı. Zarina ise direksiyonla bir bütün olmuştu,gözlerinden yaş geliyordu.
"Gülün,gülün! Biraz sonra gözünüzden gelen yaşların yanına südüğünüz eklenince,anıra anıra gülen ben olucam!"
Demesiyle kızlar iri iri açılmış gözleriyle anında sustu. Gizem'in o kadınsı kahkahasını patlasmasıyla,karşıda ki arabanın önünde dikilen,genç takım elbiseli çocuklardan birisi,hınzırca sırıtarak gizem'e bakmaya başladı. Gizem oğlana göz kırptıktan sonra,hafifçe kaputa dayadığı ellerini çekip,doğruldu. Kızların,adamların tava geldiğini,onların zararsız kızlar olduğunu düşündüklerini anlamaları zor olmamıştı. Üçü aynı anda birbirine bakıp,hafifçe gülümseyerek ve başlarını hafifçe sallayarak,birbirlerini onayladılar.
Operasyon başlıyordu...
Gizem,sıla'nın ona uzattığı mendili alarak yüzünü temizledikten sonra,kıvırtarak ve ortadaki oğlanın gözünün içine bakarak,kaputa elleriyle yaslanıp,bir dizini kırıp,topuğunu arabanın paslı cant'ına dayadı. Kafasını arkaya doğru,boşluğa bıraktı. Hafifçe saçlarını savurdu. Zarina ise,soför koltuğunda,açık kapıya doğru dönüp,ayak ayak üstüne attı. Kan kırmızısı ojeli,işaret parmağının tırnağını,inci gibi dişlerinin arasına kıstırarak,sağdaki çocuğa göz kırptı. Sıla ise,bagaj kapısına kalçasını yaslayıp,bir ayağını öbür ayağına yaslayıp,soldaki çocuğa eline öpücük bırakıp,ona doğru üfledi.
Bu iş bu kadardı. Hem kendilerinin masum olduğuna inandırmışlar,hemde tavlamışlardı...
Kerkül-musul yolunun üstündeki,bir çeşmenin önüydü.Etraf ıssız ve açık alandı,tek kamufle olunacak yer,yolun kenarındaki bu çeşmenin içinde bulunduğu,hafif çukurluk,toptak alandı. Kötü bir araba ve sıradan ırak'lı kadın kıyafetleriyle,su almaya geldiklerini düşündüren bidonlarla, yüzlerinin kusursuzluğu ve bakanı içine hapseden sürmeli gözleriyle,ilk sınavlarını vermeye hazırdılar. Bu onların ilk ve en büyük göreviydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/76078435-288-k667158.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onursuz Olmasın Aşk...
ActionAlışılmamış,anlaşılmamış ve daha önce hiç görülmemiş bir merakla baktı gizemin çehresine... Boş bedenindeki dolu yüküyle,anlayamamış olduğu tüm cahilliğiyle... "Beni anlaman için,daha kaçının cellat'ı olmam gerek?" Gizem'in yüzüne isterik bir gülüm...