Foto; İnternational Alpar holding, indiana ayağı... (Göktelen)...
***************************
Başkalarının koyduğu kuralları yıkmak için, kendi kurallarımla oynuyorum...
*****************************
Medya; Britney spears - Break the ıce
Parça ile okuyun lütfen,çünkü ben bu parçayla yazdım ;)
Günümüz....
Holding binası...
Sıla inal;
Üçümüzde, yapacağımız hamle için birbirimize bakarken,ellerimiz tetiğe baskı yapıyordu.Ana ofis bölümünden gelen, silah sesleriyle,hepimiz refleks olarak,aynı şeyi yapmıştık. Gizem,iki elini ters çevirip,kalçasının biraz arkasında kalan silahlarını,oldukça hızlı bir biçimde çekmişti. Zarina ise,eteğinin altından,bacaklarına bağladığı kemerlerdeki silahlarını,hiç sağı solu açılmadan,gayet hızlı ve kontrollü bir biçimde çekip,masanın arasından nişan almıştı. Gizem kapının arkasında,ben ise odadaki tek duvar kısımda olan,devasa ofis dolabının arkasından,çatışmaya hazır bir biçimde,gizem'in onayını bekliyordum. Yeni walther' lerimi denemek için sabırsızlanıyordum. Daha dün, Almanya'dan gelmişlerdi ve çok şirindiler. Zarina gizem'in direk dalacağını anlamış olacak ki,hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.
"Dışarda neler olduğunu bilmiyoruz,planlı hareket etmeliyiz."
Gizem,çatık kaşları,düşünceli tavrıyla,zarina'yı onayladı.
"Tamam,planlı hareket edelim,ama plan yapacak zamanımız yok zarina."
Zarina,gizem'e hak vermiş olacak ki, ilk defa fazla uzatmadı.
Benim,aklıma gelen şeyi bir anda söylememle, ikisininde asi bakışları bana döndü.
"Seninde benimde yapacağımız şeyler belli de zarina, gizem'in ne yapacağını kestirecek kadar zamanımız yok."
Bu söylediğimin üzerine,zarina bıkkınlıkla, biliyorum..dercesine nefesini dışarı verirken,gizem'in hınzırlıkla çarpıklaşan dudaklarını ve parlayan gözlerini,es geçmek mümkün değildi. İstemeden de olsa, benimde yüzüme çarpık bir gülümseme yerleşmişti...
Bu kızın aynı benim gibi olması tek tesellimdi. Zarina bizden çok farklıydı,ama nasıl bu kadar iyiydik anlamıyordum. Geçinemiyorduk ama iyiydik,bir elmanın iki yarısı da, halt etmişti yanımızda. Hıh! Oda neymiş,pehh!!
Gizem'in,zarina'ya meydan okuyan,bana ise muzur bir bakış atan kara harelerinin ardından,söyledikleriyle, zarina bıkkınlıkla gözlerini bayıp,oflamış,bense mutlulukla kıkırdarken,dudağımı dişliyordum.
"Bana takılın,hayatınızı yaşayın kızlar..."
Gizem bana göz kırptıktan sonra,zarina'nın da mecburi kabullenişinden sonra, üçümüzde, başımızı onaylar biçimde salladık. Silahları elimizde sıkarken,gizem'in geriye doğru saymasıyla,
Üç...
İki
Bir!...
kapının arkasından içeri resmen bodoslama daldık...
Zarina,bu durumdan hoşnut olmadığını belirten hırıltılar çıkarmış olsada,artık olan olmuştu.Ve bu ne gizem'in,ne de benim umurumda değildi. Kontrolsüz hayat,hatta kontrolsüz çatışmak ona göre değildi.Gördüğümüz manzara şaşırtıcı değildi. En azından benim için öyle. Sonuç olarak,içimizden hainler çıkmasına alışıktık. Kızlar da öyle olmalı ki,yüzleri oldukça ifadesizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onursuz Olmasın Aşk...
ActionAlışılmamış,anlaşılmamış ve daha önce hiç görülmemiş bir merakla baktı gizemin çehresine... Boş bedenindeki dolu yüküyle,anlayamamış olduğu tüm cahilliğiyle... "Beni anlaman için,daha kaçının cellat'ı olmam gerek?" Gizem'in yüzüne isterik bir gülüm...