Percy'in Gözünden
"Percy,arkadaşları saksı ettin!Normalde kız tarafı geç kalan olur,bizde niye sen oluyorsun!"dedi Annabeth kollarını kavuşturup ürkütücü gri gözlerini bana çevirerek.Ağzıma yeni bir dilim çikolata kek sıkıştırırken omuz silktim:
"Çünkü açım,Annabeth!"Annabeth yanıma gelerek tabağı alıp buzluğa koydu,bense itiraz ediyordum.Tabi ağzım doluyken konuşmama kuralını çiğniyordum ama olsun!
"Annabeth,ne yapıyorsun?Açlıktan öleceğim!Bak,sonra çok üzülürsün,öldüm diye.Geri gelemem ama!"Annabeth,eteğini düzeltti ve gözlerini devirerek çantasını salladı.
"Sen bu kadar kolay ölmezsin,Yosun Kafa!Dert etme."Yanaklarını şişirerek üzüntüyle onu takip ettim.Abiciğim,niye kimse anlamıyor?AÇIM!
"Sizi beklettiysek Percy'in suçu,arkadaşlar.Benim değil."dedi Annabeth bizim yedilinin yanına geldiğimizde.Hemen itiraz ettim tabi.İtiraz etmekten ve sonra sinip köşeye çekilmekten daha iyi yaptığım bir şey yoktur.
"Aşk olsun,Annabeth!Çok kırıldım.Acıkmak ne zaman kötü..."Aniden kalbime saplanan ağrı konuşmamı engelledi.Hatta ve hatta nefes dahi alamıyordum.Gözlerimi kapatarak içime derin bir nefes çektim,ama beni rahatlatmaktan ziyade akciğerlerimi yaktı.Sanki akciğerlerime benzin dökmüştüm.Şimdi daha da kötü durumdaydım.Aferin Percy!
"Percy!İyi misin?"diye sordu Annabeth koluma dokunarak.Cevabımı iki büklüm olmamla belli ettim.Annabeth panikle eğilip başımı yukarı çevirdi.
"Percy,neyin var?Ne oluyor?"Konuşmaya çalıştım,bir-iki anlamsız homurtunun sonunda yarım bir kelime kurmayı başardım.
"Bilmi..."Bu sefer yere eğilerek kustum.Kendimi son derece halsiz ve yorgun hissettiğim gibi hala nefes alamıyordum.Annabeth,yere oturup beni kendine yasladı.Kulağıma doğru eğilerek konuşmaya başladı,bir yandan da dağınık saçlarımı okşuyordu.
"Sakin!Bak,ben buradayım,yanındayım.Her zaman.Hayatımın sonuna kadar.Ama senin hayatının sonuna kadar benim yanımda olma lüksün yok,çünkü bu senin benden önce ölmen manasına gelir.Ama öyle bir şey olmayacak,çünkü o zaman ben zaten ölürüm.Sakinleş.Seni seviyorum."
Annabeth'in sözleri sayesinde cidden rahatlamıştım,yavaş yavaş canımı yakmayacak nefesler almaya başladım.Kalbime saplanan muazzam ağrı devam etse de nefes alıyordum ve şimdilik önemli olan buydu.
"Bir yanlışın var,"dedim nihayet konuşmayı başarabildiğimde."Ne olursa olsun,ben senden önce öleceğim."
"Var mısın iddiaya?Ama iddiaya katılmadan önce bir kuralım var:Bu iddiayı ne olursa olsun kaybedeceksin."dedi Annabeth gülerek.O sırada Leo alayla homurdandı.
"Ha,ha!Öyle iddia mı olur?Resmen kazıklıyorsun sen çocuğu,Annabeth."Piper,babetlerini çıkarıp Leo'ya fırlattığında Leo ileriye fırladı,sonra geri dönerek ellerini açtı.
"Ne dedim şimdi?Bunlar gerçekler,Piper!"Annabeth,gözlerini devirerek homurdandı.
"Nerede kaldı bu Apollon çocuğu?Percy'i sakinleştiremesem ölmüş olacaktı şimdi.İnsanda biraz görev duygusu,sorumluluk duygusu olur ya!Hem sizin göreviniz insan hayatı kurtarmak,pek çok görevden daha önemli bir görev.Ayrıca-"
"Kulaklarımızı çınlattın,Annabeth!"Koşarak yanımıza gelen Apollon çocukları hızlıca beni sedyeye aldılar,yedili de peşimden geliyordu.Kısa süre sonra yataklardan birinde uzanmış,hala nefes almaya çalışmakla meşguldüm.Ama sanki bir terslik vardı,hiç kimse bana yardım etmiyordu.Apollo çocukları başıma geliyor,konuşuyor ve gidiyorlardı.Ölecek olmam hiç kimsenin umurunda değil mi ya!
Annabeth de böyle düşünmüş olmalı ki bastı yaygarayı:"Ne yapıyorsunuz ya?Yardım etsenize!Burada bir insan öldü ölecek,bilmem farkında mısınız?Ha yok,farkında değilseniz birazdan farkına varacaksınız!Çünkü ölecek olan insan siz olacaksınız!O yüzden.ARTIK BİR ŞEYLER YAPIN!"
"Annabeth,durum bildiğin gibi değil."dedi adını hatırlayamadığım bir Apollon çocuğu."Kheiron'u çağırdık,bir de o baksın."
Vay be!Durum cidden ciddi galiba!
"Geldim,"dedi Kheiron yanıma gelerek.Endişeyle alnımı tuttu."Çok yanlış,"diye mırıldandı."Bu vücut ısısı çok yanlış."Bu sefer de elini kalbimin üzerine koyarak bir süre dinledi."Çok yanlış,"diye mırıldandı yine."Kalp atışları çok yanlış."Arkasını dönerek bizimkilere baktı.Benimle hiç göze gelmemişti.
"Çocuklar,Poseidon denizaltındaki savaşı kaybetti.Bunu bu sabah öğrendik."
"NE?"diye haykırdım.Babama kaç defa ona yardımcı olmak istediğimi söylemiştim,keşke beni dinleseydi!Şimdi gel de ayıkla pirincin taşını!Pirinç demişken ben hala açım ve hala nefes alamıyorum!
"Percy'in durumu da buna bağlı.Deniz titanı krallığı yok etti,Percy de bir yarı tanrı ve Poseidon çocuğu.Ruhunun yarısı deniz krallığına bağlı,oysa artık deniz krallığı yok.Dolasıyla yaşamak için insan olan tarafına odaklanmalı,eğer tanrı olan tarafına odaklanırsa...."
Oha,ne ayaksın sen?falan diyemeden bir şeylerin ateşe verildiğini duydum.Sonra da kulağımın zarını yırtacak kadar güçlü sesleri.
"BİZE POSEİDON'UN OĞLUNU VERİN!POSEİDON'UN OĞLUNU İSTERİZ!"
"Ah,bu arada deniz titanın ve adamlarının Percy'i öldürmeye çalışacağından bahsetmiş miydim?"dedi Kheirron.
Hayır,bahsetmemiştin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Krallığı(Percy Jackson Fantiction)
FanficPoseidon'un krallığı tehdit altındadır,çünkü bir eski bir deniz titanı Poseidon'a karşı savaş açmıştır.Poseidon savaşı kaybeder,Poseidon'un krallığı yok olur.Eski deniz titanı Poseidon'u ve çocuklarını tanrı oldukları için öldüremez,ama esir alır.Pe...