ACABA

3 0 0
                                    

Korku, panik, endişe ve daha birbirine girmiş birçok duygu ile birlikte nereye gittiğimi bilmeden olan gücümle koşmaya başladım. Az önce sapmış olduğum sokağın bana böyle korkunç bir gece yaşatacağını bilsem bunu yapacağıma kesinlikle ihtimal bile vermezdim.
Üniversite sınavını kazanıp ailemden uzak bir şehirde kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışacağım zaman geldi çatmıştı. Liseden beri kardeş duygusundan bile büyük sevdiğim en yakınım ile aynı şehirde hatta aynı bölümdeydik. Ailelerimizi biraz zorlansak da birlikte eve çıkmanın bizim için daha iyi olacağına ikna etmiştik onları. Aile olarak da tanışıyor olmamız işimizi kolaylaştırmıştı. Hayal ettiğimiz günleri yaşamak için sabırsızlıkla bekliyorduk. Buraya geleli daha sadece 1 gün olmuştu. Evden markete diye çıkmıştım ve şu an nerede olduğunu bilmeden soluk soluğu koşuyordum.
Marketten çıktıktan sonra belki eve giden kısa bir yol bulurum umudu ile farklı yollara girmiştim. Daha sonra farkında olmadan daha önce hiç görmediğime emin olduğum birinin arkasından yürüyordum. Uzun, kendine yakışan bir zayıflıkta siyah saçlı ve geniş omuzluydu. Onu önümde göremediğim zaman gitmem gerekenden çok farklı bir yerde olduğumu fark etmemle birlikte arkamdan koşarak bana doğru gelen bir köpek olduğunu görünce kaçmaya başladım. Ben gittikçe o geldi. Bir yerden okuduğum cümleyi hatırlayarak düz bir şekilde değilde kavisler çizerek koşmaya başladığımda aramızda birazda olsun mesafe kalmıştı. Bunu fırsat bilerek bahçe kapısı aralık olan bir apartmana girip köpeğin gitmesini bekledim. Gittiğinden emin olduktan sonra dışarı çıkıp etrafı kontrol ettim. Sokak bomboştu. Bu beni biraz ürkütsede kendime 'Her şey yolunda.' Diyerek moral veriyordum. Nasıl gidecegimi bilmediğim için telefonumu kullanarak geldiğim yere geri dönmüştüm. Gerçekten bu kadar yolu yürümüş müydüm? Kendime hayret ederek elimdeki poşetlere baktım korkudan atmamıştım. İçimden buna gülerek hızlı adımlarla ilerlerken arkamda ne olduğunu anlayamadığım bir şeyler hissettiğimde farkında olmadan durmuştum. Oraya bakmaya cesaretim yoktu. Derin Derin nefesler alarak olan gücümle tekrar koşmaya başladım. Karşımda az önce alışveriş yaptığım marketi görünce bir nebze de olsa sevinmiştim çünkü market yeni evime  yakındı.
Eve geldiğimde kapıyı kapatır kapatmaz olduğum yere çöküp kaldım. Daha önce hiç bu kadar korkmamıştım. Ailemle birlikte kaldığımız ev şehir merkezindeydi ve korkmamı gerektirecek bir şeyi şimdiye kadar yaşamıştım. Nefeslerim düzene girince sakince kalkıp su içtim. Evdeki sessizliği o zaman fark etmiştim. Diğer odaya geçip baktığımda Ayla ' nın çoktan uyuduğunu gördüm. Usulca üzerini çarşafla örttükten sonra kendi odama geçtim. Bütün gün temizlik yaptığımız için yorgun olan bedenim o kadar koşmanın üzerine daha da bitkin düşmüştü. Marketten aldığım yiyecekleri buzdolabına koyduktan sonra kendimi yatağa bıraktım. Ne kadar uykum olsada gözlerimi kapattığım an kulaklarımda köpeğin havlama sesleri oluşuyordu. Kendimi sakinleştirmeye çalışıp geçip gittiğine ikna olmayı denedim. Şimdi de aklımda dönerken arkamda bir şey hissettiğim gelmişti. O korkuyla arkama bakma yürekliliğini gösteremesem de şimdi içim içimi yiyordu keşke baksaydım diye. Bu Gel gidi düşünürken uyuyakalmıştım. Acaba orada ne vardı? Belki de doğru soru orda kim olduğuydu.

SIĞINAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin