İlk İzlenim

25 0 1
                                    

Yanımdaki yakın arkadaşım Betül ile bir haftamızı geçirdiğimiz liseye alışmış sayılırdık. Çöm şakaları da ilk haftadan sonra bitmiş gibiydi. Zaten bize şaka yapanların çoğu bizden bir yaş büyükler oluyordu. Asla anlamadım bu aradaki uçurumunu. Çoğuyla aramda yaş bile yoktu. Sadece aylar vardı ama onlar bunu yıllar gibiymişcesine büyütmüşlerdi. Komikti sadece ama yeri geldiği zaman bende bunu yapacaktım biliyorum.
Bu uçurumu en çok büyüten kişi olduğuna inandığım çocuk ise hoşlandığım çocuktu. Okuldaki ilk gün benim devremden insanlara bebek bisküvisi dağıtırken görmüştüm onu. Boyu uzun değildi. Orta boyluydu ve fiziğinde ahım şahım bir şey yoktu, zayıftı. Ama yüzü gerçekten fazlasıyla güzeldi. Pürüzsüz yüzünde ilk dikkatinizi çeken şey yeşil gözleri olurdu. Yeşilde değildi tam olarak, yeşilin arasına kahverengi serpiştirilmiş gibiydi. Küçük burnu ve şekilli dudaklarıyla dikkatleri üzerine çeken bir çocuktu. Özellikle sarının en güzel tonu olan saçları dikkatimi çekmişti. Benim saçlarımda sarı sayılırdı fakat onunkilerin tonu o kadar güzeldi ki bir bakan tekrar bakardı o parlak sarı saçlara. Hemde tam benim tipimdi. Sarışın, renkli gözlü çocuklar kesinlikle favori tipimdir. Bu esmer veya kumral birinden hoşlanmayacağım anlamına gelmiyor. Sadece bir ortamda eğer sarışın varsa kesinlikle ilk dikkatimi çeken kişi o olur.
Her neyse ilk gün sadece o dikkatimi çeksede bir hafta içinde hiç görmemiştim onu. İsmini, sınıfını öğrenmeye çalışıyordum ama üst devrelerden pek tanıdığım insan yoktu ve bizim devreden sorduğum çoğu kişi ya öyle birini tanımıyordu ya da yanlış kişileri gösteriyorlardı bana. Bir ara sadece ilk gün çömleri keklemek için geldiğine karar vermiştim. Umudum kesinlikle kaybolmuştu. Oysa ki çok beğenmiştim o çocuğu.
Bu sırada diğer sınıflardan birkaç tane arkadaş edinmiş, ortama uyum sağlamaya çalışmıştım ve bir çocuğun namını fazlasıyla duymuştum. "Bordolu çocuk." her zaman bordo giyindiği için adı bu olmuştu neredeyse. Yakın arkadaşım da bu 'bordolu çocuğu' beğeniyordu ama ben onu görmemiştim bile. Bu yüzden teneffüse koşarak çıkarak bordolu çocuğu görecektik. Çıktığımızda ortalıkta pek kişi yoktu. Kantinin oralarda bekledik. Bize doğru yaklaşan beşe yakın çocuk içinde en ortadaki "Ben bordolu çocuk. Bütün kızlar benden hoşlanıyor ama ben kimseye yüz vermiyorum ayrıca çok yakışıklıyım." diye bağırıyordu sanki. Öyle bir havayla yürüyordu. Geniş omuzlarını öne çıkarmak için kendini kastığı açıkça belli oluyordu. Kestane rengi, dalgalı saçları özenle yapılmıştı. Doğal bronz bir tene sahipti. Küçük gözleri, normal büyüklükte ama yayvan olmayan bir burnu ve büyük ama dolgun olmayan şekilli dudakları vardı. Dudaklarının üstündeki ben bana Marilyn Monroe'yu anımsattı. Fiziği gerçekten güzeldi ama yüzündeki kibirli tavırla hiç ilgimi çekmedi. Ben herkesten üstünüm tavırlarını sevmiyordum. Ara sıra bende yapardım ama benim şakasına yaptığımı herkes bilirdi. Onu incelerken yüzüme beklenti içinde bakan arkadaşıma dönüp ilgisiz bir şekilde "Yakışıklıymış." dedim. O ise ağzı açık bir şekilde 'bordolu çocuğa' bakıyordu. Bu ise çocuğun kibirlenmesine yol açıyordu. Arkadaşım uzun boyu, ip ince bacakları ve mavimsi gözleriyle dikkatleri üstüne çeken güzel bir kızdı. Haliyle çocuk havalanıyordu tabiki. Ama nedense bu çocuğu sevemedim. Sanırım kişiliğim dolayısıyla her zaman ciddi ve kibirli insanları sevemiyordum.
Tekrar o tarafa baktığımda 'bordolu çocuğun' yanındaki uzun, ince çocuğu gördüm. Baştan aşağıya simsiyahtı giysisi. Nike siyah ayakkabılarını renklendiren tek şey üstündeki beyaz nike logosuydu. Simsiyah bir kot ve üzerine siyah, üstünde Galata Kulesi'nin bir çizimi olan bir tişört giymişti. Giydiği tişört maviden İstanbul temalı tişörtlerden biri olmalıydı. İstanbulla tek ilgim en yakın arkadaşımın orda yaşaması. Hiç gitmemiştim. Görmek isterdim elbette ama fırsat olmadı galiba. İstanbul için dünyanın merkezi diyenler bile vardır. İçindeki tarihle o potansiyele sahip bir şehir. Özellikle Galata Kulesi'ni çok severim. Rivayetlere göre Galata Kulesi'nin tepesine kiminle çıkarsan onunla evlenirsin derler. Böyle şeylere inancım tamdır. Bu yüzden çocuğun tişörtü hoşuma gitmişti. Yüzüne baktığımda ise şu 'bordolu çocuk'tan daha çok ilgimi çektiğine karar verdim. Giysileriyle zıt bembeyaz bir teni vardı. Bende beyazdım ama bu çocuk pamuk kadar bembeyazdı. Ben onun yanında sarıya kaçıyordum biraz daha. Yine teniyle zıtlık yaratacak siyaha yakın kahverenginin en koyu tonunda saçları vardı. Düz saçlarını yukarıya kaldırmıştı ama 'bordolu çocuk'taki gibi durmuyordu. Biraz komik duruyordu aslında. Dümdüz bir duvar gibi yapmıştı saçlarını. Oysa ki rampa çok daha güzel dururdu. Çocuğun saçlarına bakmaktan vazgeçip bakışlarımı yüzüne indirdim. Bir erkek için küçük ama fazlasıyla dolgun dudakları vardı. Burnu küçük ve uzun sayılırdı. Kaşları kısaydı ve sol kaşında belli belirsiz bir yarık vardı. Gözleri de saçları gibi kahverenginin koyu tonlarındaydı. Onun yaşındaki biri için fazlasıyla zayıftı. İnce bilekleri ve bacakları vardı. Ama bu uzun boyuyla birlikte ona gayet yakışmıştı. Elmacık kemikleri zayıflığından dolayı çıkıktı ve yüzü oldukça kemikliydi. Tam dokunulası ve ezberlenesi bir yüzü vardı açıkçası. Gözlerimi onun gözlerine çıkardığımda onun da koyu kahveleriyle bana baktığını farkettim. Vücuduma yayılan şok dalgası parmak uçlarımda durdu. Kalbim hızlanmaya başlarken parmak uçlarım uyuşmuştu. En fazla üç saniye sonra kafamı çevirmiştim. Kalbim kendi ritmine dönerken parmak uçlarımdaki uyuşukluk gitmişti. Sadece üç saniye içinde bu kadar yoğun hissetmem kafamı karıştırsa da sadece ona bakarken yakalandığım için heyecanlandığımı biliyordum. Fazla önemsemeden arkadaşıma döndüm ve saçma şeylerden bahsetmeye devam ettik ama bundan sonra onun yüzünden kalbim daha çok hızlanacaktı. Sadece o an bilmiyordum o kadar.
···






Selaam bu benim ilk hikayem. Yazmayı çok fazla sevdiğim için böyle bir şey yapmak istedim. Okuyan olur mu bilmiyorum bsnskdkd ama yaz boyunca devam etmek istiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PlatonikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin