İzmir

32 3 2
                                    

Bazı insanlar hayat kısa 3 günlük dünya derler ama yeri geldiğinde çok uzundur yaşaması güçtür bu dünyada. Bazı insanlar kadere inanmaz ben inanırım ama benim de bu dünyada tek başıma mücadele etmem yaşımın küçük olmasına rağmen uzunca yıllar yaşıyormuş gibi hissetmem kader değil de nedir? Neden bazı insanlar herzaman tek kalmak zorunda neden bazı şeylerle imtihan ediliyorlar düşünmek lazım. Cevabını bulamayacağını bilsende düşünmek. Mesela ben yıllarca bunu düşünerek yaşadım. Benim annem babam yok bu dünyada. Gerçi ölüler mi yaşıyorlar mı onu bile bilmiyorum. Bu dünyada ki tek yoldaşlarım Hafize sultan ile Nuri amcam. 16yıllık hayatım boyunca yanımda olan insanlar. Annemi babamı hiç tanımadım . Hafize sultanlarda tanımıyor zaten. Ben küçükken kapılarında bulmuşlar beni alıp büyütmüşler. Bu yaşıma kadar hiç yabancılık çektirmediler bana. Belki de bunun sebebi olmayan evlatlarının yerine beni koymalarıdır. Adım Kızıl. Biliyorum tuhaf ama bu isimi vermelerinin nedeni saçlarım. Doğal saçımın Kızıl olması. Bellide kendimde en sevdiğim şey saçlarımdır. 16 yaşındayım. İstanbul'da lise 2 yi okuyordum. Taa ki Nuri amcanın İzmir'de güzel bir lise ve yurt bulmasına kadar. Bir akşam gelip İzmir'de okuyacağımı söylemesine kadar şaka sanıyordum ama şuan yolda olduğuma göre pekte şaka gibi gözükmüyor. Neden birden böyle oldu bilmiyorum ama onlar en hayırlısını düşünmüşlerdir benim için. İzmir'e inmeme 10 dakika kaldı. Yeni şehirde napıcağım bilmiyorum ama Nuri amcanın anlattığına göre kalacağım yurt çok güzel ve güvenli bi yermiş. Orasının müdürüyle yakın arkadaş olduğu için anlaşmışlar. Otogardan beni müdür alıcak zaten direk yurda gideriz galiba. Merak etmiyor değilim yani. Otobüsün durduğunu insanların ayaklanmasından anladım. Bende kalkıp otobüsten indim. Saf saf etrafıma bakılırken bi adam yanıma yaklaştı. Biraz yaşlı gibi duruyordu galiba müdürümüz buydu.
"Kızıl ben yurdun müdürü Hilmi kızım Nuri söylemiş sana beraber yurda gidicez. "
"Biliyorum Hilmi bey. "
"Bey demene gerek yok kızım amca diyebilirsin."
Söylediklerine cevap vermemeyi seçtim. Hafifçe gülümsedim. İnsanlara karşı hep çekimserimdir sebepsizce. Hilmi amcayla beraber yurdun yolunu tuttuk. Yolda giderken etrafıma bakıyordum. İzmir'e ilk defa geliyordum ama çok hoşuma gitti gerçekten güzel bir şehirmiş. Etrafıma bakarken siyah bir araba ilgimi çekti. Normalde böyle şeylere takılmam ama bu plakayı biliyorum İstanbul'da da sürekli gördüğüm bir araç. İçindekini göremedim bu zamana kadar ama neyse benle ilgisi yoktur. Acaba Nuri amcalar napıyodur diye düşünürken Hilmi amcanın sesiyle kendime geldim.
"Hadi kızım geldik odanı gösteriyim."
Beraber yurdun bahçesine girdik. Gerçekten de çok büyük ve güzeldi. Karşısında bir bina daha vardı ne olduğunu anlayamadım.
"Karşıdaki binada ne var acaba?" Hilmi amca gülümseyip
"Orası erkeklerin kaldığı bina kızım erkek kız karışık duruyoruz ama yatakhaneler farklı binalarda."
Merdivenleri çıkıp bi odanın kapısına geldik. Kesin herkes uyuyordur. Saat geçti biraz. Hilmi amca kapıya tıklattı. Kapıyı sevimli bir kız açtı. Demek ki oda arkadaşım bu kız.
"Esra kızım Kızıl arkadaşın yeni geldi yurdumuza beraber kalacaksınız. Yardım edersin yurda alışması için." Bu adam neden hep gülümsüyor yahu.
"Tamam hocam ben hakkederim." Hilmi amca iyi geceler dileyip gitti. Odaya girdiğimde temiz geniş güzel bir odaydı. Sonra oturup Esra'yla konuşmaya başladık. Birbirimizi tanımaya çalıştık. O Bursa'dan gelmiş. Aynı yaştayız. Bende ona bahsettim kendimden. Gerçekten iyi kıza benziyor yakın arkadaş buldum sanki ha? Yorgunluktan gözlerim kapanıyordu artık Esra'da bunu gördü.
"Yatalım artık Kızıl ayakta uyuyorsun yarın yurdu gezdiririm sana." Dedi. Bende gerçekten yorgun olduğum için kabul ettim. Üstümü değiştirip yatağa yattım. Aklına Nuri amcaları atamadığım geldi ama kalkamadım. Söylemedim dimi çok üşengecimdir de ben.  Yarın ararım Nasıl olsa. Yarın neler olacağını düşünürken uyuyakaldım.

-------

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin