^1^

2.7K 122 97
                                    



    Evet... Aşk kavramı... Aşkı umursamıyor gibi yapıp, aşka fazlasıyla inananlardanım. Mesela, aşkta tesadüflere çok inanırım. Filmlerdeki gibi olacağını düşünmüşümdür hep. Mesela yaya geçidinde karşıdan gelen kişiyle çarpıştıktan sonra birbirimize dönüp, özür dilerken gördüğüm yüzün kaderim olabileceğini düşünmüştüm. Ya da okulda kitaplarımı düşüren bir çocuğa. Ya da kütüphanede yetişemediğim kitabı benim yerime alan o yakışıklı çocuğu düşündüğüm gibi... 

    Peki sonuç?? Hala böyle tesadüfleri beklerken o çıktı karşıma. Öylece oluverdi. Tesadüfün en büyüğü benim ona bu şekilde aşık olmam oldu. Yani sonuç olarak hala tesadüflere inanıyorum. Hadi biraz başa dönelim. 

   "Anneeee...? PEMBE ÇORABIMI BULAMIYORUMMM..." 

   "ANNEEEE..." Bir kapı ötemde olan anneme çok gerekliymiş gibi avazım çıktığı kadar bağırdım. Annem hızla kapıyı açıp içeri girdi. 

   "İçeri hırsız girse böyle bağırmazsın. Ne oldu?" Dudaklarımı büzüp;

   "Sanırım hırsız girmiş. Pembe çorabımı bulamıyorum." 

   "Pembe olması şart mı?" deyip bana başka renkteki çorapları gösterdi. 

   "Hayır olmaz." dedim. Dün bana sınıfta oturacak yer bulamadığım için yer veren çocuğa aşık olmuştum ve onun için çok güzel ve kusursuz olmam lazımdı. Annemin verdiği lila çorapla gitmem demek bu şansımı da kaybettiğim anlamına gelecekti. Aynaya bir kez daha baktığımda yüzüme bir gülücük kondurdum ve saçımı elimle geri atarak; 

   "Neyse, yine de çok güzelim." deyip okulun yolunu tuttum. 

    Evimin hemen ilerisinden okula direkt otobüs vardı. Her gün bu şekilde okula giderdim. Dün yağan yağmur birikintilerine basmadan yürümeye çalıştım. Durağa geldiğimde şans benden yana olacaktı ki otobüsüm hemen geldi. Yol yarım saatten biraz fazla sürüyordu. Kulaklığımı takıp şarkıyla beraber kafamı sallıyordum. Yüzümde hala büyük bir gülümseme vardı. İneceğim durağa yaklaşmıştık, hazırlandım ve inip okulun yolunu tuttum. Hala çok mutlu ve huzurluydum. Genelde böyle olurdum. Dış etkenler olmadığı sürece...

   "YAA!!!!" 

    Okulun kapısından tam girerken bacaklarımdan sırtıma kadar ıslanmıştım. Sinirle bana su sıçratıp bir de üzerine bir şey olmamış gibi okulun otoparkına giden arabayı takip ettim. Arabanın yanında kollarımı önümde birbirine bağlayıp, sinirle dışarı çıkmasını bekliyordum. İçeriden; uzun boylu, zayıf, biraz esmerce bir çocuk indi.

    Bu çocuğu ilk görüşümdü fakat son olmayacaktı...

TESADÜF ⭐ (K.T.H) ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin