I

439 26 2
                                    

Bıkmış bir şekilde nefes vererek arkadaşının yanına geldi.

"Jimin yeter artık. Bütün gün o kızı izliyorsun, bu kadarı bizim görevimiz değil. Hem ona bir şey olsa hissedersin, bağlısınız." Arkadaşına dikkatini vermek istiyordu fakat önündeki manzara daha iç açıcıydı.

"Yapacak başka işim yok Taehyung, ben de vakit öldürüyorum. Ayrıca her an bana ihtiyacı olabilir." Geçiştirmeye çalıştı. Şu an ona açıklama yaparak dikkatini dağıtmak istemiyordu. "Bana diyorsun ama senin işin yok mu sanki?"
"Hayır, şimdi boşum. Hadi beraber video oyunu oynayalım." Bu çocuk neden anlamak istemiyordu? Yapacak daha önemli şeyleri vardı.

"Sen git, ben sonra gelirim." dedi. Sinirleri bozulmaya başlamıştı. Gitmek de istemiyordu zaten.

"Jimin farkında değilsin ama son bir kaç aydır çok garip davranıyorsun. O kızla ilgili ne var? Yoksa ona aşık mısın? Hadi ama kaç asırdır yaşıyoruz bu kız mı? Ayrıca bunun yasak olduğunu da biliyorsun. Kız güzel bile değil." demesiyle Jimin'in sinirle yerinden kalkması bir oldu.

"Kapa şu çeneni! Ben aşık falan değilim. Sadece görevimi yapıyorum. Biz bunun için varız, insanları korumak için." Kendine hakim olmaya çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.

"Ona aşıksın sen! Kurul bunu öğrendiği zaman ne olacak biliyorsun! Bir daha asla göremezsin bile onu!"

"Kimsenin haberi olmayacak Taehyung, kimseye bir şey söylemeyeceksin."

"Üzgünüm Jimin ama bunu fark eden tek kişi ben değilim. Kurul senden şüpheleniyor, çok göze batmamaya çalış." dedi ve Jimin'in bir şey söylemesine izin vermeden oradan ayrıldı.

Jimin bu konuda çok hassastı. Aşık olmaması gerektiğini biliyordu, deniyordu ama olmuyordu. Yaşadığı uzun yıllar boyunca böyle bir kızı hiç görmemişti ki. O güzel gülüşü, parlak gözleriyle bakışı, herkese karşı olan kibarlığı... Asıl aşık olmamak zordu.

Şu an sakinleşmek için ona ihtiyacı vardı. Az önce bıraktığı yerden devam etmeye karar verdi. O kız, sınavdaydı ve Jimin, öğretmeninin ne kadar gıcık bir insan olduğunu biliyordu. Yardım etmek istedi. Gözlerini kapatıp odaklanmaya çalıştı, bu sayede onunla bağlantı kurabilirdi.
Başı ağrımaya başlayınca başardığını anladı. Aklından soruların cevaplarını geçirdi.

Kız, birden oturuşunu düzeltti ve bütün soruları hızlı bir şekilde çözmeye başladı, mutluydu şimdi. Onun gülen yüzünü görmek Jimin'i de sakinleştirdi.

...

Kağıdını verip dışarı çıktığında hala şaşkındı. Bütün soruları nasıl bilmişti? İçinden, kendisine yardım eden kişiye teşekkür etti ve yürümeye devam etti.

Evine giden otobüsü bekliyordu, hadi ama saat kaçtı? Nerde kalmıştı? Yürüyerek gitse bile daha önce varacağı kesindi. O da öyle yaptı ve yürümeye başladı.

Daha bir saat yolu vardı. Kendisine her zaman yardım ettiğini hissettiği şey şimdi nerdeydi peki? Oflayarak acıyan ayaklarına rağmen yürümeye devam etti.

Işık kırmızı yandığı için yola dikkat etmeden karşıdan karşıya geçmeye başladı ama tam üzerine doğru hızla gelen kamyonu şimdi fark etti.

En kötüsü de donup kaldığını hissetti ve hiçbir şey yapamadı...

My Angel  •  SeulMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin