SAKAR ŞEY!

31 2 0
                                    

Merdivenler tam adımını atacakken içeriye bir kadın birde oğlu geldi. Ve bize "Sanırım yeni taşındığı buraya. AA bizde yan komsunuzuz yardıma geldik." Dedi yumuşak sesiyle elimi havaya kaldırdım ve;
- Merhaba ben kumsal. Dedim ortaya.
- Merhaba bende toprak buda annem aslı. Dedi oğlan gülümseyerek.
Aslında çok iyi aileye benziyorlardi. Aslı teyze toprağa "hadi sen git kumsala yardım et bende merve hanima yardım edeceğim." Dedi Toprak yanıma gelerek elimden bavulun bitanesini aldı ve yukarı çıkmaya başladı bende diyerini alarak arkasından devam ettim.ben merdivenleri yarisindayken toprak "burada üç tane oda var hangisi" diye seslendi. Bende "geliyor... aaaahhhh sanırım gelemiyorum." Diyerek acı bir cevap verdim. Bavulum yukarda birakıp yanima geldi ve elimdeki bavulu alarak yardım etti. "Sakar şey seni." Diyerek güldü. Lanet olsun ki çok güzel gülüyor bu çocuk. Anlamıyorum noluor bana böyle neden bu kadar mutlu oldum kendime gelmeliydim. Ve "Gülme komik değil." Dedim yarı tebessümle. Yukarı vardığımızda ortadaki en büyük odaya geçtim. Bavullarim odama koydum ve toprağa dönerek; "Teşekkür ederim toprak." Dedim yeşil gözlerine bakarak. Gülümsedi ve "rica ederim Sakar ama bi okadar da şirin kız ." Dedi arkasını döndü ve bir adım atmasıyla bana geri dönmesi bir olmuştu. Oda mutlu bir tavırla "istersen bu gün seni bizim tayfayla tanistirabilirim." Dediğinde kalbimin atislari hızlanırken kafamı salladım mutlulukla. Ay noluor bana be aşka inanmıyorum ve bu çocuğa bağlanmak istemiyordum bir anda dedim içimden. Oda küçük kahkahayla "oldu o zaman saat 9:30 da seni karşıdaki sahilin girişinde beklerim." Dedi arkasını döndü ve gitti. Bende odaya dönerek odayı alıcı bir gözle incelemeye başladım. Odam güzel ve büyüktü. İki kişilik bir yatak,yanında iki tane komidin,yatağımın tam karşısında kocaman bi dolap. Dolabın eşyaları yerleştirmeye başlarken saatin kaç olduğuna baktım. Sanırım biraz heyecanlıydım. Ama olmamaliydim. Derin bir nefes aldım ve bavulumdakileri yerleştirmeye başladım.

Nerdeyse üç saatten beri dolabımı yerleştiriyordum. Ayağa kalktım ve bavulum dolabımı üzerine koydurdum. Geri geri giderek yatağa kendimi attım. " aaa olamaz saat dokuz... sahil... olamaz." Dedim telaşlanarak. Komidinimin üzerindeki masa saatine baktım. Saat 8:47 idi. Saati gördükten sonra derin bir iç çektim ve kapıyı kapatıp dolabımı açtım. Üzerime uygun güzel şeyler arıyordum. Gözüme kestirdigim göbeğimin üzerinde kalan askılı bir tişört,altimada ayak bileğimin azıcık üzerini geçen bir pantolon ve sandalet tercih ettim. Saçını uzunluğunda yararlanarak bi sağı bi solu ayırarak mısır örgüsü ördüm. Sanırım hazırım. Üzerime kot ceketimi alarak aşağı indim. Annen koltukta uyuya kalmış elinde de babamın fotoğrafı vardı. Yanına giderek tekli koltuğun üzerindeki pikeyi aldım ve üzerini örttum. Anlınada bir öpücük kondurarak evden yavaşça çıktım. Sanırım sahilin girişi bize çok yakındı. Sokaktaki lambaları bir tanesi yanıp sönüyor benide hafif korkutuyor. Sahil girişine yaklaştığımda Toprağı görebiliyordum. Toprağın yanına geldiğimde "selam" dedim gülümseyerek oda " selam. Gidelimmi." Dediğinde evet derecesine kafamı salladim. Sahil kapisinin içine girdiğimizde hakkaten denizin sesi beni o kadar rahatlatiyordu ki orada uyuya bilirdim. Tayfanin yanına vardigimizda yeşil saçlı kiz yanıma gelerek; " Ayy... ne güzel kız dimi gel bak ben senle yerimizi ayırdim. " Dedi ve beni kolundan tutarak armut koltuğa otutturdu. Aslında çok tatlı kızdı. Kahretsin ki İrem de oradaydi. Aslında orda olmasi iyiydi çünkü oracıkta onu yere serebilirdim. Toprak; "benim yan komşum kumsal. Kumsalı yani Sakar ve şirin komşumuzu sizlerle tanıştıran istedim." Dedi memnun olmuş bir tavırla. İrem karşılık verdi birden " eee nolmuş geldiyse. Bende güzel bişe geldi sanmıştım. " Dediğinde iki adımla toprağın yanındaki irem doğru sinirli adımlarla yürüyordum. Toprak kollarımdan tutarak beni kendine çekti ve gözlerimin içine bakarak; " sakin ol o hep öyle. Sadece derin nefes al."Dedi. O beni rahatlatmak çalışırken resmen oracıkta bayilacaktim sanki. O nasıl sesi abi. Bende onun gözlerinin içine bakarak; " aaa... evet tabi nefes alım ben." Bu cümleyi kurduktan sonra derin bir nefes aldım. Allahım noluor bana. Sonrada gülümseyerek verdim. Biz hala bakisiyorduk. Ayça yanıma geldi ve topraga: "kumsalı alabilirmiyim acaba. "Dedi ve Gülümsedi. Toprak;" aaa... tabiki." Dedi şaşırmış tavırla. Ellerini omzumdan yavaşça çekti. Bende Ayça ya dönerek gülümsedim. Ayça ise " benimle gezmeye varmısın." Dedi ve elimden tutarak beni sahilin içindeki oturağa otutturdu. Kendi ayakkabılarını çıkarırken bana da sandaletlerimi çıkarmam gerektiğini söyledi. Bende sandeletlerimi çıkartıp elime aldım. Elimden tutarak denizin çarpışan dalgalarında yürümek için deniz kenarına gittik. Bir yandan denizin dalgaları ayagima çarparken bana kendini anlatmaya başladı.

KUMSAL IN TOPRAK KOKUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin