Odamdan içeri vuran derin ay ışığı sayesinde uyurdum her gece. Bu gece gözlerim acıyordu direk yattım. Rüya görüyordum sanırım. Birden bir ses 7 saniyelik rüyamı bozdu. Ses acayip derecede şiddetli ve ürkütücüydü.
Biraz zaman geçtikten sonra dışarıya baktım. Nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı ay yoktu gökyüzünde. Sokak lambaları aydınlatıyordu odamın içini. Ama ay yoktu. Nedenini açıkçası merak ediyordum. Dışarıda benden başka meraklı yoktu. Hayret verici bir olaydı bu. Telefondan araştırmak istedim. Ama şarzı yoktu. Sabahı beklemem gerekti sanırım. Elektrik de yoktu, kahretsin çok şanslıyım.Kardeşim uyumuştu. Ben de yatağıma usulca yattım.
Şafak vaktiydi uyandığımda.Güneşi henüz göremesem de hissedebiliyordum. Telefonu şarza takıp bir süre daha kestirdim.
08.10'u gösteriyordu dijital saatim. Kardeşim yoktu yanımda, sanırım kalvaltıdaydı. Hazırlanıp salona geçtim. Aile olarak uzaya meraklıydık. Bir çok kitap, yazı, makale bulunurdu evimizde. Ay ile ilgili olanları çantama atıp okula doğru yol aldım.
Yolda konuşanlar vardı. Kulak misafiri olmak istedim. Geceleyin o sesi duyan sadece ben değilmişim. Önümdeki bir arkadaş gurubu geceleyin gökyüzünde ay yerine Ay'ın 2-3 katı büyüklüğünde sarımtırak bir cisim görmüşler. Tariflerine göre bu Satürn'ün uydusu Titan olmalı. Ama emin değildim.
Herkese güvenmek doğru olmayabilirdi. Az bir zaman sonra okuldaydım. Sınıftakiler benim gibi değildi. Çoğu zaman geçirmek, eğlence arayan insanlardı. Daha 9. sınıfta olmalarına rağmen.
Girdik mi derse çıkmak zor olur. İlk ders Türkçe'ydi. Öğretmeni severdim, bana kalırsa ders işlemeyi bilmiyordu. Öyle böyle atlattı dersi. Teneffüste en yakın erkek arkadaşım yanıma gelip oturdu. Güvenilir biri olmasa arkadaşım olmazdı. Konuya direk girdi.
"İlgini çekecek şeyler biliyorum. Dün gece diğer geceler olduğu gibi gözlerin Ay'ı arıyordu, biliyorum. Ben de yıldızları merak etmiştim. Sarı bir cisim vardı gökyüzünde. Dünya gibi gözüküyordu ama mavi değildi. Ay'dan büyük ve görkemliydi.Her neyse biraz araştırma yaptım gece. İnternette pek bir bilgi yok. Ne ABD ne Rusya ne de Türkiye gözünü açabilmiş değil. Sanırım sadece bizim bölgede oldu bu, ama bu imkansız. Neyse, nasılsın?"
"Hiç iyi değilim Bora içimde garip bir şeyler oluyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama korkuyorum. Sanki "Dünyalar Savaşı" 'ndaki yaratıklar gelip bizi alıp götürecekmiş gibi..."
"Ben de öyle hissediyorum. Korkma ama biz bu olayın sebebini öğreneceğiz. Gel hadi kütüphaneye gidelim."
"Şimdi mi? Olmaz ki ders var daha."
"Aylin, dinle beni Dünya'nın sonu bizim elimizde olabilir. Hadi gel."
"Haklısın sanırım. Bekle çantamı alıp geliyorum."
Sınıfta Merve beni karşıladı. Telaşlı gibiydi.
"Aylin iyi misin Bora'nın yanında gördüm seni pencereden acelece geldin buraya noldu? "
Merve'ye derdimi anlatacak zamanım yoktu duymamazlıktan gelip çıktım sınıftan.
Aşağıda Bora karşıladı beni. Yanında biri vardı. Arkadaşı olmalıydı, ama ben daha önce hiç görmemiştim.
Apar topar okuldan çıktık. İçimde garip bir his vardı. 6. hislere güvenmezdim fakat bu his bende kuvvetliydi. Güvenlikçi abi yemek yiyordu bizi göremedi, çok şanslıydık. Ana kapıdan da çıkınca olmuştu bu iş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP AY
Science FictionAylin ve onun değerli hikayesi. Bilim kurgu olmasına karşın hayal gücü ve sıradışılık içerebilir. Kitabı okurken başka bir şey yapmayın. İyi okumalar...