Bölüm 1 -Zorluklar-

3.9K 151 20
                                    


Merhaba arkadaşlar,hikayeye yeni başlıyorum. Umarım hoşunuza gider. Keyifli okumalar.Bu bölüm biraz kısa. Tanıtım videosu yukarıda.



1.Bölüm

Gözlerimi hafifçe aralıyorum. Elimi susmayan telefona atıyorum ve tek hareketle kavrıyorum. Uykulu gözlerle kimin aradığına bakıyorum ve sıkılmış bir şekilde sesler çıkartıyorum. Açma tuşuna basıyorum ve kulağıma götürüyorum.

"Efendim enişte?" elimle gözlerimi ovuşturuyorum ve karşıdan telaşlı bir ses geliyor. "Oğlum babana araba çarptı" olduğum yerde kala kalıyorum. Kalbimin sıkıştığını hissedebiliyorum. Telefonu hızlıca hopörlere alıp dolabıma gidiyorum. "Nerdesiniz?" diye bağırıyorum içimi yakıp kavuran korkuyla. "Geçen gün annenin kaldırıldığı hastahanedeyiz" diyor oda benimle aynı telaş ve korkuyla. Elime aldığım tişörtü hemen üzerime geçiriyorum ve odadan çıkıyorum. Evden çıkarak kapıyı kilitlemeden neredeyse uçarak arabaya biniyorum.

"Lütfen ona bir şey olmasın,lütfen.." sesim gittikçe fısıltıya dönüşüyor ve gazlıyorum. Araba adeta çığlık atıyor.

"Daha hızlı olmam gerek" diye mırıldanırken kavşağı kaçırdığımı farkederek geriye dönmek amaçlı arabayı hızlıca sağa kırıyorum ama ters yönde olduğumu sonradan farkediyorum.Araba hiçbir koruması olmayan inşaata giriş yapıyor. Arabanın kontrolünü sağlayamıyorum. Gözlerim kapanıyor. Arabanın çığlıklarını duyuyorum sadece.Bilincim kapanıyor.

2 YIL SONRA

Hızla tarağı elime alıyorum ve daha geçen gün kestirmek üzere olduğum saçlarımı taramaya başlıyorum. Bahar'ın geç kaldığım için beni öldüreceği aklıma gelince içimi tatlı bir korku sarsada, parfümümü sıkıp hızla dışarıya adımımı atıyorum. Araba kullanmayı geçenlerde içkili ufak bir kazaya sebep olduğumdan yasaklayan babam yüzünden taksi durduruyorum ve hızla oturuyorum.

"Abicim Ortaköy sahil ama lütfen biraz hızlı." Ön aynadan gözlerini bana dikiyor ve içinden sabır dileniyor. Gözlerimi deviriyorum. Sürmeye başlıyor. Hiç şaşırmadığım gibi telefonum çalıyor. Bahar'ın aradığını görünce hızla telefonu açıyorum.

"Kızım nerede kaldın?" hafif sinirli hafifte telaşlı çıkıyor sesi. "Geliyorum,5 dakikaya ordayım" diyerek telefonu kapıyorum. 2-3 dakika sonra Ortaköy'e varıyoruz. Hızla parayı uzatıyorum ve arabadan iniyorum. Koşar adımlarla kafeye giriyorum ve gözüme direk Bahar takılıyor. Oturduğu masaya bir sandalye çekerek oturuyorum.

"Selam bebek" diyorum ve uzanıp yanağından öpüyorum. Gülümsememe karşılık alamayınca şaşırıyorum. "Bir şeyin mi var Bahar?" gözlerini üzerime dikiyor ve elimi tutuyor. İçimi korku sarmaya başlıyor. "Nasıl başlasam bilemiyorum ama dediklerim karşısında güçlü olmanı bekliyorum." Diyor ve elimi sıkıyor. Gözlerindeki üzüntüyü görebiliyorum.

"Baban islaf etti." Kalbim duruyor sanki. Gözlerim yaşlanıyor. "Bugün evi boşaltıyormuşsunuz. Baban birazdan eve gidip eşyalarını almanı söyledi. Senin için yeni bir iş bulmuş. Orada işe başlayacakmışsın yarın."

Elimi hemen elinden çekiyorum. "Yalan" diye fısıldıyorum. Ayağa kalkıyorum. "Her şey çok güzeldi,yalan söylüyorsun" sesim öncekinden çok daha az çıkıyor.Ağzını açacekken elimle susmasını işaret ediyorum.

"Konuşma,duymak istemiyorum."

Öylece gözlerime bakıyor ve yerine donuk bir şekilde geri oturuyor.

Yüzüne bakıyorum bir süre. Öylece sessiz. Sonra yanından çekip gidiyorum. Koşmaya başlıyorum. Martılar üzerimden uçuşuyor. Yanımda gitar çalarak para kazanan birkaç gitaristi görüyorum. Sonra simitçileri görüyorum. İçimden geçiriyorum.

Kayıp MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin