hayat gerçekten çok farklı değil mi?
daha 2 yıl önce dünyanın en mutlu insanı gibi yaşıyordum şimdi ise han nehrine atlamak üzereyim ya da atlamayarak sorluklarla karşı karşıya kalıcaktım cesaretimi toplayıp karar vermeliydim cesaretimi topladim ve şlap sonzuzluğa
DO MİN JOON'DAN
kafamı dinlemek için han nehrine gelmiştim nehrin başında atlıcakmış gibi duran bi kız vardı çok düşünceliydi onu incilemeye başladım ve derin bir nefes alarak atladı herkes şok içinde bağırışıyordu koşarak bende atladım dibe doğru yüzmeye başladım yetişemiyordum baya çaba sarf ettim ve elinde tutarak yukarı çıkardım yüzü çok güzeldi hemen ambulasa bindi ve götürdüler ben niye atladığını hala merak içerisinde düşünürken
IU'DAN
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim etrafa bakarken bir hemşire geldi ve
"adınız ne hanım efendi"
"IU"
"Sizi hastaneden alabilecek bir kimse varmı peki"
"yok"
"ama sizi bu halde taburcu edemeyiz en az bir kişi olması lazim"
koreye kaçırıldığımdan beri hiç kimseyi tanımıyordum sadece babam ünlü bir iş adamı olduğu için koreye çok sık gelirdi onun sayesinde korecem iyiydi kore de tek tanıdığım jason amca ve pilsuk teyze onları bulmak için çok uğraştım ama hala daha bulamadım belki onları taniyodur hemşire benim yaşlarımda falan
" size birşeyler söylesem bana yardım edebilirmisiniz öncelikle isminiz ne ve kaç yaşındasınız"
"adım suzy ve 18 yaşındayım"
" tanıştığıma memnun oldum suzy bende IU buraya türkiyeden kaçırıldım ve kalıcak yerim yok sadece korede park pilsuk ve park jason'ı tanıyorum ve bende 18 yaşındayım onları bulmama yardım edebilirmisin"
"bende tanıştığıma memnun oldum fakat türksün ismin korece ve korece nasıl biliyorsun artı pilsuk ve jason çifti korenin en ünlüleriden onları bulmak onlarla konuşmak çok zor kalacak yerin yoksa bende ev arkadaşı arıyordum bana eşlik edebilirsin "
" babam türkiyede çok ünlü iş adamlarından biriydi ve jason amca ve pilsuk teyze ile sık sık görüşürdük ondan korcem çok iyi ismimi de pilsuk teyze koymuş bana lütfen yardım et sana arkadaşlık edebilirim"
"peki bir saat sonra hastaneden çıkıcam seni alır eve gideriz"
1 SAAT SONRA
Suzy'nin evine gelmiştik çok şirin bir evi vardı ilk birşeyler atıştırdık şimdi ise oturup sohbet ediyorduk
"çok gençsin nasıl hemşire olabiliyorsun"
"babam hastanenin sahibi bazen hastaların bilgilerini almakta yardım ediyorum aslında kirin sanat ünversitesine (dream high dizisinden çalıntı yapiyorum ve kirin sanat okulu ise lise normalde)gitmek istiyorum ve 1 ay sonra seçmeleri var sana güzel bi haberim var park pilsuk ve park jason da yarışmacıları dinlemeye gelicek sende katılmalısın hatta ikimiz birlikte katılalım nasıl sence"
"nasıl olucak ki benim sesim o kadar güzel değil"
"hadi ama bir şarkı söyle ona göre karar verelim"
ilk baya düşündüm ve türkçe bir şarkı söylemeye karar verdim kenan doğulu baş harfi sen söylemeye başladim
"gidince anlıyorum
herşeyini özlüyorum
tenin benim gibi
kokunu içime istiyorum
öpünce anlıyorum
ben seninle yaşıyorum
gün birden biri
kaç kere vuruluyorum
birden bire hayatının tümü oldun
gecelerine gün gibi doğdun
gidersen bir gün biri üzülür çok
adı lażım değil baş harfi ben"
şarkıyı bitirince biri alkışlamaya başladı
" binim sisim i kidir gizil diğil diye ne bak oha katılıcaz yarışmaya belki ikimizde kazanırız"
yeni hiyake umarım beğenirsiniz
