Pasifica dudağıma bakarken konuştu. "Dudağında uçuk mu çıktı senin?" Utandım ve kızardım. "Evet..." Dedim. Pasifica güldü ve elini uzattı. Ben de tuttum. "Birdahaki sefere görüşürüz." Dedi ve yanağımı öperek gitti. O kız mütüşlü ya!
¥ Kulübede ¥
Mabel fotoğrafları masanın üzerine koymuştu. Herkes fotoğraflara baktı ve güldü. Wendy kızarmış ve üzgün görünüyordu. "Stan. Sanırım benim iş saatin bitti. Gidebilir miyim?" Dedi. Stan, "Daha 2 dakika 40 saniye var ama kimin umrunda? Yarın görüşürüz." dedi. Wendy hüzünlü bir rüzgar gibi süzülüp uzaklaştı...
Wendy çıktıktan sonra, Dipper da geldi. Wendy'i görmüş olacak ki, eliyle Wendy'i gösterip, "Ona ne oldu?" dedi. Stan ve Soos imalı imalı bakıyorlardı. Mabel, fotoğrafı Dipper'a gösterdi. Dipper kızardı ve odasına geçti. Tabiki fotoğrafı unutmamıştı. Alıp hatıra defterine koydu. "Pasifica, nasıl olur da benim gibi bir salakla olur ki?" Diye düşünüp duruyordu. Dipper uyumaya başladığı sırada, Tad Strange Wendy'nin yanına geldi. Ona Dipper'ı vaat ederek, onlara ihanet etmesini söyledi. Wendy bunu kabul etti...
Wendy kulübenin kapısını kırarcasına tekmeledi. İçeri girip bağırdı. "Pasifica! Dipper is mine! Okay?!" Dipper gürültüden uyandı ve aşağı indi. Wendy'i o halde görünce i parçalandı. Açık kapının üstüne gölge düştü. Bir kız sesi duyuldu. "Sorry Wendy, Dipper is mine!" Bu Pasifica'ydı. Wendy, Pasifica'nın üstüne atladı. Oradan başkan çıka geldi ve "Dövüş, dövüş!" diye bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dipper'ın Günlüğü
FanfictionDipper, Esrarengiz Kasaba'daki ilk yılını bitirdikten sonra, kardeşi ile ikinci yılı geçirmeye gelir. Artık Bill heykeldir. Bu yaz, pek esrarengiz geçmeyecek(!) gibi duruyor...