S.4.

36 4 4
                                    

Aykan bu dediklerime alınıp suratını somurttu. Şu an Aykan'ı çekebilecek gücü kendimde bulamıyordum. Öğleden sonra saat 3'te bir dersim daha olduğu için kafeteryadan çıkıp eve doğru yol aldım. Bütün bu boş vakti Aras uyuduğu sürece değerlendirebilirdim.En azından en önde eşyalarımı yerleştirebilirdim. Aras'a baktıkça istemsiz sırıtıyordum. Bunu yeni fark ettim. Fark ettiğim sırada sebepsiz yere kendime güldüm.

Eve vardığımda Zeus ve Hades'in karşılama töreni ile karşılaştım. Kapının önünde kurulmuşlardı. Geldiğimi fark ettiklerinde kapının önünden çekilip kulubelerine girdiler. Kucağımda Aras olduğu için mi bu kadar nazik davranıp tölerans tanıyorlardı? Çözemedim.

Kapıyı açıp çantamı vestiyere bıraktım. Aras'ın odasına doğru koşup Aras'ı yatağına bıraktım. Bırakmaz olsaydım!

Huysuzlaşıp ağlamaya başladı. Alnımdaki boncuk terleri silip Aras'ı sakinleştirmeye çalıştım. Kucağıma alıp evi turlamaya başladım. Parmağını ağzına koyup ağlamaya devam etti. Onun gözlerinden süzülen yaşları görmeye dayanamayıp ben de onunla beraber ağlamaya başladım. Ne istediğini anlamıyordum. Zilin çalınmasıyla Aras'ı kucağıma alıp kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda Sinem ile Aykan'ı buldum. Aykan korkmuşa benziyordu. Vestiyerin yanında duran boy aynasına baktım. Pandalara dönmüştüm. Ağlamaktan rimelim ve sürmem akmış suratım boya küpüne dönmüştü.

"Azade noldu?"

Kucağımda ağlamaklı olan Aras'a bakıp "Ağlıyor" dedim. Aykan gözlerini kısıp Aras'ı kokladı. Ardından Aras'ı kucağımdan aldı "Altına yapmış, kızım bilmiyor musun şunun altını değiştirmesini?" Salona geçti.

Tabi ya, altına yapmış. İçeri gülerek Sinem'in geçmesi beni huzursuz etmişti. Her insan unutabilir bu tür şeyleri değil mi? Vestiyerdeki çantamdan ıslak mendil ile bebek bezini alıp Aykan'ın yanına uçarak geçiş yaptım. Suratıma bakıp "Bunlar ne?" Dedi.

Omuzlarımı kaldırıp "Aras'ın altını değiştireceksin ya?" dedim.

Sinsice sırıtıp elimdekileri aldı. Elime Aras'ı tutuşturup söze girişti. "Birincisi sen değiştireceksin, ikincisi ıslak mendille değil pamukla sileceksin üçüncüsü sen bu gidişle evde kalırsın güzelim" bunları tek solukta söyleyip devam etti "Burda oyalanacağına, git altını değiştir. Pişik olursa iki kat daha ağlar ve susması milyonda birdir."

Bu kadar şeyi biliyor olması beni olumlu derecede şaşırtmıştı. Aras'ı kucağıma alıp ilk yardım çantasındaki pamuğu çıkardım. Ilık suya bulayıp Aras'ın altını değiştirdim. Aykan'ın yanına vardığımda Aras'ı boydan boya süzüp "Yemek yedirdin mi?" Sordu. Başımı hayır anlamına gelecek şekilde sallayıp "Daha ben bile yemedim" dedim.

Aykan kahkaha atıp "Ee kızım, kolay iş değil bebek bakmak" söyledi.

Kucağıma Aras'ı alıp mutfağa geçtim. Aykan peşimden gelip Aras'ı elimden aldı. Mama yapacağım sırada engel olup "Sürekli mama yeddiremezsin çocuğa" dedi.

Tek kaşımı kaldırıp omuz silktim "Sebep?"

"Sen her öğün durmadan hamburger yer misin?"

"Saçmalama Aykan, midem bulanır"

Gözleriyle kucağındaki Aras'ı işaret edip "Onun midesi de senin midenden farksız değil" dedi.

Çaresiz bakışlarımla "Napacam?" Diye sordum.

"Ahh, ben olmasam napardın acaba! Meyve püresi hazırla. Bir de kız olacaksın. Hiç bir şey bildiğin yok"

"Sen nerden biliyorsun onca şeyi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin