Sessizlik nedir ? Sadece 'duymamak' mı ? Evet diyorsanız kitabı hiç okumanıza gerek yok...Hayır diyorsanız başlayabiliriz. Bu arada isim vermiyeceğim kusura bakmayın ^^
Okulun ilk günü gayet sıradan bir şekilde okuluma gidiyordum her şey normal,yeni gelen sınıflar gayet sıradan. İlgimi çeken hiçbir şey yoktu. Ya da ben böyle olsun istiyordum. Arkadaşlarım erkek peşinde koşarken ben sadece ot gibi yaşayıp gidiyordum. Okulun ilk bir haftası böyle geçti. Bir gün yine okul çıkışı servisin önünde arkadaşlarımla konuşurken 'onu' farkettim. Kafasını koltuğa dayamış beni izliyordu ya da bana öyle geliyordu. Sadece bakıp gülümsedim ve kafamı önüme eğerek kafamı salladım ne de olsa ilgilenmiyordum.
Daha sonraları hep dikkatimi çeker olmuştu. Tenefüslerde gözüm onu arıyordu. Ah hayır ona karşı bir şeyler mi hissediyordum ? Hayır,hayır. Olamaz onu sevemem, ben kimseyi sevmem ki,bunu istemem. Ama duygularıma karşı koyamıyordum. İster istemez onu düşünür olmuştum. Aynı serviste değildik. Evlerimiz yakındı ama farklı servisler bırakıyordu. Arkadaşlarımın zoruyla filan zar zor onların servisine geçmeyi başarabildim. Sabah onu görüyordum, okul dönüşü onu görüp eve gidiyordum. Bir gün serviste saçma sapan bir müzik çalıyordu. Duman açabilir misiniz ? diye sordum. Meğer oda önde oturuyormuş, bana döndü Duman dinler misin diye sordu ? tabiki dedim. Cem adrian dinler misin dedi ? Evet dedim. Hmm iyimiş dedi sonra her ikimizde önümüze döndük. Ben kısa bir kalp krizi geçirir olmuştum. Benle mi konşmuştu o ? hayır yok ya konuşmadı hayal gördüm. Ama yanımda oturan arkadaşım neden titrediğimi sorana dek dalmış gitmişim. Kafamı kaldırdım çevreme baktım. Önde ve yanımda oturan arkadaşlarım ne oldu filan diye sorarken hiç iyiyim bir şeyim yok diye geçiştiriyordum. Aralarından bir tanesi ' bizde erkeğiz oda erkek niye onunla konuşurken kekeledin seviyor musun ? aahahah. Diye saçmaladı. Hayır tabiiki diye geçiştirdim. Ama yanımda oturan en iyi arkadaşım anlamıştı tabii. Neyse. Onlara da anlattım. Böyle böyle seviyorum, hoşlandım ondan. Ama onlara hiçbir şeyden bahsetmiyecektim, her şey sessizce kendi içimde gelişecekti, onunla konuşsam bile arkadaşlarıma söylemiyecektim.
Biraz ondan bahsetmek istiyorum. Gözlerime çizmiştim onu her kapattığımda gözümün önüne geliyordu. Sarışın, ne uzun ne de kısa saçları var. Renkli gözleri var ne mavi ne yeşil. Ne zayıf ne kilolu, uzun boyu galiba 175'ten uzun. Gayet sevecen birisi, karşısına geçip saatlerce günlerce onu izleyebilirim. Şimdi diyeceksiniz sessizlikle bu kızın anlattıklarının ne alakası var diye ? Söyleyeyim;
Ben onu sessizce seviyorum, hani duymamak değildir ya sadece sessizlik buda öyle. Dokunmadan, uzaktan, sarılmadan, öpmeden, kokusunu içime çekmeden seviyorum. Kendi halimde seviyorum. Önemli değil ona dokunmam, sarılmam, öpmem, hiçbiri umrumda değil. Sadece hissetmek yetiyor insana. Elinizi kalbinize götürün. Belirli bir ritmi var değil mi ? Ha işte ben onu gördüğümde o ritim değişiyor. Elbet hepiniz platonik olarak birisini sevmişsinizdir. Ona açıldığınızda, onu sevdiğinizi söylediğinizde sizi istememiştir. Ama ben böyle olsun istemiyorum. Ona değişik değişik şeyler yapıcam. Pes etmiyecem, pes etmek yok. Kuantum olumlama yapıcam sürekli. Olucak inanıyorum ! Olmak zorunda !
Bazen bana bakmadığı sıralarda bakıyorum uzuuun uzuuun. Gerçekten çok hoş birisi. Hareketleri bilemiyorum. Aklıma gelince ağlamıyorum ben gülüyorum neden olumsuz düşüneyim ki ? Belki bu yazdıklarımı görür ha ? Ne komik olur ama. O zaman neler olacak bilmiyorum, başıma neler gelicek ? Bunlarıda sizinle paylaşırım merak etmeyin ^^
Bir gün okulda çember oluşturmuş voleybol oynuyoruz. Oda kendi arkadaşlarıyla azıcık ileride voleybol oynuyordu. Salak bir arkadaşım göğsüme top attı. O anda 'oda' bana bakıp güldü Şimdi ne zavallı olduğumu mu düşündü acaba ? Ya da beni mi izliyordu top bana gelince güldü ? Yani onada top atsalar bende ona gülerdim. Ağağağ bilmiyorum. Onun hakkıda hiçbir şey bilmiyorum...
Bir gün facebookta takılırken tanıyor olabileceğim kişiler arasında kendi adını kullanmayan birisini gördüm. Merak edip profiline girdim. Ortak arakadaşlarımıza baktım. Bizim okuldandır diye ekledim. Kabul etti. Mesaj gönderdim.
-Selam
-Selam
-Sen kimsin ?
-Ben ******* afsgsgagha :D
-Oha ! İnanmıyorum kanıtla *ne de olsa onu seviyordum nasıl inanıyım ki o olduğuna hem serviste facebook kullanmadığını söylemişti biri beni kandırıyor olabilirdi*
-Biri benim adımı kullanarak seni neden kandırsın ki ?
- *Ah aptal ! Neden mi ? Seni seviyorum çünkü. Birilerinin beni kandırmak için kullanabileceği en güzel yol* Bilmem adın farklı ondan söyledim. Adını neden böyle yaptın ?
-Kitapta görmüştüm hoşuma gitmişti...
Falan filan işte onunla ilk konuşmam böyleydi :) ahaha 'o' olduğunu öğrenince neye uğradığımı şaşırdım. Ben ona nasıl ulaşabilirim diye beklerken çocuk karşıma çıktı. Afalladım bayaa.
Yaklaşık 2 saat konuştuk öyle çok merak edilecek şeyler değil gayet normal şeylerden bahsettik. Kitaplar, filmler, Nirvana falan filan...
Okulda dikkatini çeken birisi oldu mu diye sorduğumda 'Kimseye o gözle bakmadım' dedi.
Hayal kırıklığına uğramıştım. Yokmuş işte çocuğun hayatında kimse ! Ama zamanla ben olabilirdim. Onun hayatına, beynine 'Merhaba' demiştim. Dediğim gibi ONUN İÇİN HİÇBİR ŞEY İFADE ETMİYORDUM. Ama edecektim.
şuan benim gibi tek taraflı bir aşk içerisindeyseniz söyleyin gitsin. Ama farklı olun. Kapısına hediyeler bırakın. O hediyelerin arasında not bırakın. Onun ilgisini çekin. Yapamıyorsanız gidin aşk filmi izleyin. Youtube'da arama motoruna cute couple yazın onları izleyin. Biraz kıskanın. Sonra aşk müziklerini açın dinleyin. Kendinize en güvendiğiniz anda gidin ve yüzüne söyleyin. Bakın asla facebooktan twitterdan oradan buradan söylemeyin. Eskiden bunlar mı vardı ki ? Geçin karşısına söyleyin ama gözlerinin içine bakın. Ona hislerinizin doğru olduğunu gösterin. Onu hissettiğinizi gösterin. Aşk kadar farklı bir duygu var bu dünyada ? Ne acı ne mutlu ? Tuhaf...
Sevdiğinizle konuşurken tek bir sözüne gülümseyip tek bir sözüne ağlayabilmek AŞK. Gözlerinin içine baktıktan sonra saatlerce o anın aklınızdan gitmemesi AŞK. Banyodayken suyun altına geçip gözlerinizi kapatarak onu düşünmektir AŞK. Müzik dinlerken müziğin sözlerinin sizi uçurmasıdır AŞK. Gökyüzünü izlerken onu da aynı anda düşünmektir AŞK. Adının geçtiği yerde pür dikkat o ortamı dinlemektir AŞK. Ya da halanızı karşınıza alarak kahve içip onunla kendi niyetine fincanı ters çevirip halana o falı baktırmaktır AŞK. Aahahaha ben böyle yapmıştım ^^ halam anlatıyor yok 's' çıktı yok 'a' harfi çıktı. Kısmetin var. Biraz çabalarsan olacak filan diye. İnanmam ki ben fala. Ama falsız da kalmam. Şuan kurban bayramı tatilindeyim. Hiç mesaj atmadım ona. Ama o da atmadı. Neden atmadı ki. Ne kadar safım değil mi ? Siz bile fark etmişsinizdir. Sevmiyor işte. Zorla mı ?
EVET ZORLA. Banane ama yiaaa annneeeğğğ sevsin ağlarım bak :( hadi ama... Gece uyumadan önce aklınıza geldiğinde ağlıyorsunuzdur sizde ? Ben şuan ağlamıyorum ki gülüyorum :) çünkü itiraf etmedim ona. Hiçbir şeyden haberi yok. Dediğim gibi kendi halimde seviyorum onu. Zamanı geldiğinde söylerim. Ama beklerim yani bu kitabı görsün hediyelerimi görsün.
Şuan saat 02.20. Duman dinliyorum. Ve kitabı yazıyorum. Durun facebooka girip mesaj atmıştım cevap gelmiş mi diye bakıcam.
Geldim... Mesaj atmıııışşş :D Hediye sever misin ? Diye sormuştum severmiş kendileri ^^ yani hediyeyi kim sevmez ki.Ben şimdi yatıyorum...Hepinize boool aşklı,cesaretli geceler. Benim gibi aynı durumda olan insanlar dediklerimi unutmayın lütfen olumlu düşünün üzülmeyin. Vee sevdiğim kişi 'sana da iyi geceler'
Şuan yoldayım... Yolculukta yazmak iyidir... Yalnız gibisin. Sadece sen varsın hissedersin. Duman dinliyorum. Şuan ki şarkı: Aman Aman...
Gezdim tozdum amaaaan amaaannn yaee ^^
İlk partı yayınlayamadım babaannemlerdeydim çünkü kadının evinde wifi ne gezsin :D
Eve gider gitmez yayınlıyacam. Evet gelelim AŞK'a SEVGİ'ye SESSİZ'liğe SESSİZ'ce sevmeye...
Şuan ay ışığı yüzüme vuruyor. Yollar karanlık. Duman-Dibine kadar...
Ben onunla kitap konusunu konuşurken kendisi de bana kitap verecekmiş. Öyle söyledi kendileri. Ben o kitabı odamın en güzel köşesine koyar,her gün öper öper sarılır sarılır bırakırım yani nede olsa bana en sevdiği kitabı verecekmiş. Umutlanıyorum belki ama olsun buda güzel. Yarın pazartesi okul açılıyor göreceğim için çok mutluyum. Dokuz gündür görmüyorum. Özledim. Aslında bir çılgınlık yapıcaktım. Derste küçük bir kağıda not yazdım. Onunla ilgili duygularımı yazdım. Serviste çantasına sıkıştıracaktım işte ama beceremedim ki yapamadım :( çevremde o kadar kişi vardı yanlış anlaşılabilirdim belki. Sorun değil neyseki facebookta bulmuştum onu. Şuan yine özlemiş ve çıldırmış durumdayım. Yok yani o kadar çıldırmadım ama işte özlüyor insan. Hanginiz özlemediniz ki ? Hanginizin sevdiği aklına geldiğinde 'şuan yanımda olsa da sarılsam ve onu ne kadar çok sevdiğimi söylesem' diye düşünmüşsünüzdür. Hepimiz seviyoruz arkadaşlar kabul edelim. Belki biseksüeliz, belki eşcinseliz. Her şey olabiliriz. Bunu biz istemiyoruz. Reankarnasyon olayı vardır ya hani belki bir çoğunuz inanmazsınız böyle şeylere olabilir buda olabilir. Ama kimseyle dalga geçme hakkına da sahip değiliz. Konu dışına çıktım belki kusura bakmayın buna da değinmek istedim. Kimsenin düşünceleriyle dalga geçemeyiz. Ben bu kitabı yazdım belki çoğunuz okumadan 'iğrenç' diyip geçtiniz. Olabilir sorun değil. Bırakın kimse okumasın. Ben düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Sevdiğim kişiyle paylaştım. Buna da devam edicem. Belki onunla çıkıcaz ? İmkansız belki ama ya olursa ?
Dolunay... Hırsızlar hep dolunayda iş başına çıkarlar, çünkü; Ayın en parlak olduğu zaman dolunay zamanıdır. Aşkın en güzel his verdiği gece dolunay gecesidir. Ve şuan dolunay tam karşımda. Ona doğru gidiyorum sanki... Sanki beni bekliyor karşımda. Ve o ayın yanında sevdiğim kişide beni bekliyormuş gibi geliyor... Her şey o kadar güzel ki... Müzik,aşk,yolculuk... Hadi ama deneyin sizde. Aşık olun güzeldir. Ama öyle bir sevin ki kalbiniz yansın onu düşününce başka hiçbir şey düşünmeyin... Sonunda eve geldim... Eğer buraya kadar okumuşsanız sevdiğiniz için bir şeyler yapmaya hazırsınız... Hadi başlayalım o zaman. 2. Partta görüşürüz ^^
