Endişe

30 1 1
                                    

  Nefes alıp verdiğimiz sürece yaşadığımızı zannederiz ancak bunu gerçekten hissettiğimiz ya da hissettiğim zamanlar bir elin parmak sayısını geçmez.Mesela ilk gerçekten yaşadığımı hissettiğim zaman annemin yokluğunu en derinden hissettiğim andı.O kadar büyük bir acı ruhunuzu parçalara bölerken fiziken hala canlı kaldığınıza lanet ediyorsunuz.

  Şimdi yine düzensiz bir şekilde atan kalbim ve terleyen avuç içlerim yaşamın sadece nefes almaktan ibaret olmadığının kanıtını vurguluyordu.Bir cesaretle sorduğum soruya verdiği cevap hoşuma gitmişti ancak bir dakika sonra kelimeler hafızamdan geçince dudağımı ısırarak gözlerimi yere çevirdim.Utanmıştım.Ancak konuşmaya başlayınca gözlerimi tekrardan yüzüne sabitlemek zorundan kaldım.

  'Ben gideyim artık.'

 'Tamam canım,görüşürüz.' deyip Aras'a sarılan kişi tabi ki de Beste olmuştu.Beste'den ayrılan Aras bakışlarını Elis'e çevirdi ve ona da görüşürüz dedi.En sonunda gözleri tekrardan gözlerimle buluştu.Bana da gülümseyerek görüşürüz demişti ama ben Beste'nin doğum günü haricinde görüşmeyeceğimizi varsayarak hoşçakal diye cevap verdim.Bunu dememle hafifçe kaşlarını çatsa da bozuntuya vermeden dönüp gitti.Kızlara dönerek;

  'O zaman bunu alıyoruz.Hadi size de bir şeyler bulalım.' dedim.

 'Tabi Gece alırız da hani az önceki o bakışmalar neydi?' 

  'Elis haklı.'Beğendin mi?'Böyle bir cümle kurmanı gerçekten beklemiyordum.'

  'Ya o şeyden dolayı oldu.'

  'Neyden dolayı?' dedi Beste.

  'Birden merak ettim öylesine,büyütülecek bir neden yok.Biliyorsunuz meraklıyım ben.'

  'Şu an bu konuyu kapatıyorum ama alışverişten sonra oturup konuşacağız.'

  'Vakit kaybetmeyin zaten.Geç bile kaldınız.' deyip gözlerimi devirdim.Kızlar yeniden etrafa dağılırken ben de onların peşinden gidip beğendiğim kıyafetleri gösterdim.Bir iki deneme derken en sonunda istedikleri elbiseyi bulmuşlardı.Kasaya gidip kıyafetleri aldıktan sonra kitap mağazasına girmiştik.Raflara göz atarken uzun zamandır beklediğim kitabı görünce ufak bir çığlık atıp hemen elime aldım.Kapağını incelemem bittikten sonra sayfalarına göz attım.İki aydır bekliyordum ve sonunda elime alabildiğim için duyduğum heyecan çok güzeldi.

  'Kitaplığını genişletmen lazım.' diyen Elis'e kıkırdayıp;

  'Haklısın.'dedim. 

  Alışveriş merkezine yakın bir kafeye gelmiştik.Kahve ve tatlımı istedikten sonra ellerimi göğsümün üzerinde bağlayarak gözlerimi mekanın içinde dolaştırdım.Tanıdık kimse yoktu.

  'Çarşamba günü bir an önce gelsiiin.' deyip ellerini birbirine vuran Beste'ye gülümseyerek baktım.

  'Çok fazla kişi çağırdın mı?' diye sordum.

  'Yirmi kişi olur.'

  'Ben de bizimkileri yarın çağıracağım.'

 'Kırk-kırk beş kişi olur herhalde ya.' diyen Elis'e;

 'Olur hatta belki geçer bile.' dedim.

 'Güzel,şimdi gelelim alışveriş merkezindeki konuya.' 

 Hangi konu olduğunu anlamıştım ama safa yatarak yine de 'Hangi konu?' diye sordum.

 'Tamam biraz saf olabilirsin ama bunu anlamayacak kadar da salak değilsin.'

'Aras'ı görünce dibin düştü kızım.'

 'Yani böyle ağzın iki metre açık kaldı.' diyen Elis ile gözlerimi açarak;

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin