Serenity son bir yıldır olduğu gibi antik büyü kitaplarını inceleyip Rose'u geri getirebilmenin bir yolunu arıyorken yorgunluktan uyuya kalmıştı, ikizler ise 8 saatlik korumalık görevlerini henüz bitirmiş ve yorgun bir şekilde klana geldiklerinde Taylor ve Oliver zorlukla antrenman denilebilecek bir ciddiyette dövüşüyorlardı.
Klanda neşeye dair hiçbirşey yoktu, herkes birşeylerin yaklaştığını hissedebiliyordu ve bu huzursuzluk bütün klanı etkilemişti. Gün herkes için erkenden bitmiş ve herkes hem fiziksel hemde ruhsal olarak tükenmiş bir şekilde uykuya dalmıştı.
Ta ki O klana adımını atana kadar !Klana adımını attığı andan itibaren bir enerji dalgası bütün klanda yankılandı ve herkes saniyeler içerisinde klanın ortak salonunda buluşmuştu.
Kimse daha önce ne melek krallığının varisini , nede şeytan krallığının varisinin gerçek yüzünü görmemişti, fakat Daniel ve Oliver kırmızı kanatlı şeytanı enerjisinden direk tanımışlardı.
"Demek o yenilginin ardından tekrar yüzünü gösterme cesaretini buldun ha ?"dedi Oliver ,işaret ve orta parmağıyla gözlüğünü düzeltirken.
"Acaba bu sefer hangi zavallının bedenine saklandın" dedi Daniel küçümser bir tavırla.
Şeytan ise meleğe sonra anlatırım tarzında bir bakış attıktan sonra söze girdi "beni hatırladığınıza sevindim ve merak etmeyin karşınızdaki şeytan krallığının varisi ve gelecekteki kralın ta kendisi Marco, ve bu dostum ise sevgili dostunuz Jack'in abisi ve gelecekteki melek kralı Meliodas."
Jack'in ismini duyduktan sonra herkesin suratında garip bir ifade takınıp dişlerini sıkmaları Meliodas'ın gözüden kaçmamıştı.
"Sanırım bu kadar selamlaşma faslı yeter" dedi Meliodas yüzünde sinir bozucu bir gülüş ile ve ellerini iki yana açarak , sanırım benim kim olduğumu zaten biliyorsunuz"dedi işaret parmağıyla salonun ana duvarındaki , herkesin bulunduğu resimden Rose'u gösterirken.
Taylor hemen üzerine atlamak için herşeyi yapmaya hazırdı fakat Daniel'in Hayır! Dercesine attığı bakışlarla zar zor kendisini zapt ederken sinirden yumruğu titriyordu.
"Klana adım attığımda küçük kardeşimim varlığını hissedemedim, eğer o farenin nereye saklandığını söylerseniz sizide o kızıl arkadaşınız gibi acısız bir şekilde öldürmeyi düşünebilirim."
Bu artık son damlayı taşırmıştı ve kimsenin tahammülü kalmamıştı.
Herkes sonuçlarını umursamadan üzerlerine atlamıştı, fakat iki prens de aynı anda güçlü birer enerji dalgası savurmuşlardı, tam o sırada Serenity mükemmel bir zamanlamayla antik sözleri söyleyip yerden bir enerji kalkanı kaldırmıştı fakat iki prensin gücünü durdurmak için yeterli değildi ve kalkan parçalansa dahi enerji dalgasında ufak bir boşluk oluşturmuştu.
Daniel o boşluktan geçerek Meliodas'a doğru atılmıştı fakat Meliodas'ın ışınlanmasıyla birlikte savurduğu yumruk Marco'ya gelmişti ve Marco'yu klanın kapısına kadar sürüklemişti. Fakat tüm gücüyle vurmasına rağmen onu yere devirmeye yetmemişti.
Daniel'ında geriye açılmasıyla hepsi ikisinin etrafında bir çember oluşturdu ve kanatlarından boşluk bırakmayacak bir şekilde pullar fırlatmaya başladılar. Bu sıradaysa Marco ve Meliodas kanatlarıyla etraflarını kaplamış ve savunma yapıyorlardı.
Sonunda Meliodas "Yeter" diye gürleyerek kanatlarını savurdu ve hepsinin pulları geriye savrulduğu için saldırmaya devam edemediler ve yere savruldular.
"Cidden bir saf kan ile bile başa çıkamayacak sizin gibi çakma şeytan bozuntularının bizim gibi soyluların karşısında bir şansınız oldugunumu düşünmüştünüz !?"
Birden takip bile edemedikleri bir hızla aralarına daldı ve aynı anda ikizlere birer yumruk atarak ikisini birden bilinçsiz bırakmıştı ve Taylor'u boğazından kavramıştı.
"Jack'i çekmek için sizi canlı tutmayı planlıyordum ama sanırım birkaçınızı öldürmeden duramayacağım"dedi.
O sırada ise Marco aynı şekilde Daniel ve Oliver'ı yakalamış ve yaşam enerjilerini çekmeye başlamıştı.
Serenity ise çaresiz bir şekilde dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde gözyaşlarıyla bağırdı
"Lütfen yeter , Jack yardım et lütfen !"Tam o sırada klanın arkasından tanıdık bir ses duyuldu" bu kadar çaresiz görünmeniz... Size yenildiğimize inanamıyorum"
Bu Ann'di ve yanında tüm Ölümcül Günah klanıyla birlikte. Hepsi siyah pullarla ve tüylerle karısık olan kanatlarını çıkarmıştı.
İlk defa melez görmüş olmanın şaşkınlığıyla iki prenste diğerlerini yarı bilinçsiz bir şekilde yere bırakırken Meliodas yumruğunu avucunun içine vurdu ve parmaklarını kıtlatarak söze girdi
"İşte şimdi işler eğlenceli olacağa benziyor" ve tam saldırıya geçicekken birden birde 30 kadar güçlü şeytanın varlığını hissedince duraksadı.
hemen ardından kırmızı kanatlarıyla 30 kadar saf şeytan klanın bahçesinde belirdi.
Kimse neler olduğunun farkında değildi fakat çoktan klana doğru harekete geçmiş olan Hisoka ve birliği bu bölgeden gelen büyük enerji kütlesini hissetmişti ve tüm hızlarıyla kılana doğru uçmaya başladılar.
Bu sırada Jack herşeyden habersiz bir şekilde uyuyordu fakat yaklaşan savaşın kıvılcımlarını en derinliklerinde hissetti. Hızlı bir şekilde uykusundan uyandı ve nefes nefese sadece şunları söyleyebildi
"Başladı !!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Science FictionKlan arkadaşı ,kardeşi tarafından öldürülen Jack'in tek istediği şey intikam! Peki melek krallığı ve eski düşmanları peşindeyken bunu başarabilecek miydi ? Serinin son hikayesinde kan yağmuruna hazır mısınız ?