19EYLÜL 2014
Genç kadın kutlamadan henüz çıkmıştı. Çantasından telefonunu çıkarıp saate baktı. Gece yarısına sadece yarım saat kalmıştı. Zaman nasıl bu kadar hızlı akıp gitmişti? Kesinlikle oda arkadaşı gözlerini oyacaktı. Bu kadar geçe kalmasına kızıyordu Asya'nın. Ona çok değer veriyordu. Asya'da ona verilen değeri karşılıksız bırakmıyor fazlasıyla karşılık veriyordu.Çok geç kaldığının farkındaydı ve bir an önce yurda dönmek istiyordu. Taksi çağırmakla uğraşmayıp adımlarını hızlandırdı ve eve gitmeye koyuldu. Her ne kadar ıssız olsa da kestirme olan ara sokakları kullanmak zorundaydı. Gece yarısından sonra yurdun bütün kapıları kilitleniyordu. Geç kalmak en son isteyeceği şeydi. Geceyi dışarda geçirmek çok uzaktı ona. Geçlere kadar kalsa da yatağında uyumalıydı. Uyumasaydı rahat edemezdi.
Ara sokaklardan birine daha girince duyduğu sesle adımlarını daha çok hızlandırmak zorunda kaldı.
"Bu saatte bu kıyafetle hele ki burada beni arıyor olmalısın güzelim"
Genç kadın tiksinmişti. Hiç aldırış etmeden yürümeye devam etti. Çantasından telefonunu çıkararak oda arkadaşını aradı.
"Alo. Asya neden telefonlarıma cevap verilmiyor. On dakika sonra yurt kapanacak neredesin sen? Hemen gelir misin Lütfen? Deliye döndüm bura-"
"Büşra peşime herifin biri takıldı ve cidden korkuyorum. Lütfen yardım et ne olur." dedi ağlamaklı bir sesle. Arkadan adamın ona yetiştiğini farkedince bir anda panikleyerek yere düştü Asya. Telefonuda ondan uzakta bir yere düşmüştü. Adam üzerine kapaklanırken ne telefonda bağıran oda arkadaşını duyuyordu ne de üzerindeki pis herifin ona söylediği çirkin sözleri. Adam kızın üzerine oturup ona defalarca tokat ve yumruk savurdu. Ne kadar karşı koymaya çalışsa da koyamadı. Koyamazdı ki. Yaşı olsa da bedeni küçüktü.
O dakikalar boyunca arkadaşı telefonun ucunda arkadaşının çırpınışlarını ve çektiği acıları duyarak hem bağırarak hemde hıçkırarak ağlamıştı. O anda Asya'nın değilde kendisi in orda olmasını dilemişti. Asya ondan daha güçsüzdü. Bir anda telefonun şarjının bitmesi nedeniyle telefon Büşra'nın suratına kapandı. O anda ne yapması gerektiğini düşündü ve polisi aradı.Çok korkuyordu. Hayatında tek fiske bile dayak yememişken bunlar ağır geliyordu ona. Acılar içinde kıvranırken adam tekrar ayağa kalktı ve bu sefer tekme savurdu Asya'nın küçük bedenine.
Asya ise o dakikalarda hem şiddete maruz kalmıştı hem de tecavüze. Tek yapabildiği avazı çıktığı kadar bağırıp ağlamak oldu.
Bir kadının kirlenmesi kadar kötü bir şey olabilir mi? Elbette olmaz. Nasıl olmuşsa günümüzde farklı algılar sürüldü ortaya. Kesin her tecavüz olayı gibi bütün suç kadında, yani Asya'da dır. Günümüzde ki algının gösterdiği kadarı:
TAHRİK: Tecavüzün veya tecavüzcünün bir numaralı savunma kalkanı.
EMPATİ: Her tecavüz olayından sonra tecavüz edilene değilde tecavüzvüye karşi oluşturulan his. Acaba neden yaptı? Mini mi giymişti? Cilveli mi konuştu? Tahrik mi etti? Kıvırtarak mı yürüdü?
MİNİ ETEK:Tecavüzcü erkekleri aklamak için gündeme getirilen en büyük suç olan(!) kadın giysisi.
ARA SOKAK: O saatte orada ne işi vardı? Girmeseymiş. Olabileceği i biliyorsa neden girmiş? Bilmiyorsa bilseymiş.
TECAVÜZCÜ: Kolay tahrik olabilen sarhoş ve hiç bir şeyden haberi olmayan en az kurban kadar masum(!) vatandaş.
FAKAT
ASYA: Tecavüzcüyü etkilemek için kırkbin takla atan kadın. Sevdiği ya da beğendiği için değil sırf onu tahrik etmek için mini etek giydi. Kuyruk salladı. Tecavüzcüye laf attı. Cilve ve naz yaparak etkilemeye çalıştı. Hepsini Asya yaptı. Ara sokağa da onun için girdi. Çok istekli olduğu için küçük bedeniyle karşı koymaya çalıştı, hıçkırarak ağladı ve avazı çıktığı kadar bağırdı. Elinden geldiğince direndi. Çığlıklarını kimsenin duymadığını bildiği halde umut dolu bir şekilde bağırdı.
Bu şekilde kirlenen bir kadının yaşayabileceği daha kötü şey nedir? Asyanın normal giden hayatında böyle şeylere yer yoktu. Okul hayatı, çevresi, arkadaşları, sağlığı bile düzende olan bir kadındı.
Arkadaşı hala ulaşamamıştı bile. Polisler telefondan sinyal alamayınca aramaya koyulmuştular. Sabaha kadar bütün ara sokaklaar aranmış olurdu muhtemelen ama Büşra da her arkadaşın isteyeceği gibi bir an önce bulunmasını istiyordu. Elinden sadece ağlamak geliyordu ve bu onu deli ediyordu. Kardeşim dediği kızın bu acıyı yaşamış olması onu mahvediyordu. Hele ki kulaklarıyla duymuştu. Canının yanışını, ve çırpınışını.
Asya ise tüm bunlar olurken hala bilinci kapalı bir şekilde kirli ve nemli yerde yatıyordu.