1. Bölüm- Gözde'den

12 0 1
                                    

Sabahın ilk ışıkları odamın penceresinden içeri girerken sinir bozan alarm sesiyle uyandım.

" Lanet olsun hep bu saatte mi kalkmam gerek" diye mırıldandı. Beş dakika sonra hizmetçimiz hande abla gelip beni kahvaltıya çağırdı.

Ben Gözde babamın işlerinin bir anda düzelmesiyle Antalya dan İzmir'e taşındık. Burda iki katlı büyük bir villa satın aldık. Ailem beni burda bir koleje yazdırdı. Daha ilk günden Ceren diye bir kızla arkadaş olduk.

Kahvaltıya indiğimde ilk defa kardeşim ve ben tek başımıza yemek yiyecektik. Annem dün gece iş için yurt dışına gitmişti. Babam ise zaten her sabah iş için erken kalkardı.

Kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıkıp üstümü giyindim ve çantamı hazırladım şoförümüz zülfü amca beni bekliyordu. Birden gelen mesaj sesiyle irkildim. Mesaj Ceren den di.
" Hadi be kızım ağaç oldum burda. " hep ben mi onu bekleyeceğim biraz o beklesin dimi.

O gün okula yeni bir kız gelmiş. Adı Buse sanki onu bir yerlerden tanıyordum. Ah tabii nasıl unuturum Antalya da onunla kavga etmiştim. Yanıma geldi ve uzun bir konuşma geçti. Anlattıklarına Göre anne ve babası trafik kazasında hayatını kaybetmiş ve oda buraya babaannesinin yanına gelmişti.
Ona her ne kadar gıcık olsada üzülmüştüm kalbim acımıştı.

O kadarda cani değildim.

Okuldan gelir gelmez kendimi banyoya attım. Kısa bir duş aldım. Birden "Ah" diye inledim. Allah kahretsin su çok sıcaktı. Birden kapının çaldığını duydum ve bornozla banyodan çıktım gelen hande ablayı. Kirlilerimi almaya gelmişti. Alması için zaman tanıdım.

Banyodan çıkınca üzerime siyah kısa şortunu ve yeşil bağlamalı gömleğimi giydim. Bir saat sonra Ceren ile alış verişe çıkacaktık. O sürede bende kardeşimle ilgilendim. Birden ceren arayınca şaşırdım. "Kapının önündeyim hemen gel gözde çabuk" dedi. Bu sefer daha çok şaşırdım ve meraklandım. "tamam" dedim ve hemen çıktım.

" kızım hemen çıkalım" dedi ne olduğunu anlamadan beni kolumdan tutup çekiştirdi. Bir dakika ben az önce anlamadım mı dedim. Kahretsin. Ceren daha 16 yaşında ve birçok kez öpüşmüş bir kızdı. Ne bekliyordum acaba ben.

Bana olanları anlatmaya başladı. "kanka az önce bir çocuk gördüm çok tatlıydı." dedi. "al işte yine başlıyoruz diye fısıldadım. Beni duymuş olacak ki" ama kanka çok tatlıydı" diyerek bana bir fotoğraf gösterdi.

"Allahım bu çocuk çok tatlı " diye içimden geçirirken ceren beni cimcikledi ve hayal dünyasında çıkıp şu ana döndüm.

Alış veriş merkezine vardığımızda arkamızdan metin ve özgürde geliyordu.

" kahretsin" diye fısıldadım daha ceren beni onaylarmışçasına başını salladı.

Bir mağazaya girdik ve metini özgürü bırakmış bizi takip ederken gördüm. Allahım bu çocuğun bizimle derdi ne dedim.

Ceren ile bir hafta sonraki parti için elbise bakmaya başladık. Benim ilk baktığım elbise gece mavisi mini ve göğüs dekoltesi olan bir elbiseyi. Hemen denedim ve aynanın karşısına geçtim çok güzel bir elbiseydi.

Metin arkamdan beni izlerken. "vay vay vay çok tatlı oldun" dedi ve ona aldırmadan kabine girip elbiseyi çıkararak ayakkabı bakmaya geçtim bunun altına siyah bir topuklu ayakkabı aldım. Daha sonra mini bir siyah etek üzerine kırmızı bir büstiyer aldım bu sefer beyaz bir topuklu ayakkabı aldım.

Ceren de işini bitirdikten sonra beraber yemek yedik. Tabii ki selfie çekmeyi ihmal etmedik.

Daha sonra bir takı mağazasına girerek kıyafetine uygun küpe ve kolye aldım çok güzellerdi. Kahretsin parfüm almaya unutmuştum her zaman ki gibi yine aynı parfümü aldım ve cerenle beraber bizim eve gittik. Evde ceren ile beraber kıyafetlerimizi inceledik.

Ceren siyah uzun sırt dekoltesi olan bir elbise altına pudra rengi bir ayakkabı ve turkuaz bir elbise almıştı bu sefer minicik ve altına toz pembe bir stiletto almıştı vay canına çok güzel olmuştu.

Oda benimkileri inceledikten sonra " vay kanka sen bu kadar mini elbise giyer miydin" dedi bende" burda ilk oluyor" dedim.

Birden cerenin telefonu çaldı arayan dayısıydı. Birden cerenin yüzü düştü ve telefonu kapattı. "Ne oldu" dedim ve cerenin gözleri bana hüzünle baktı. "babaannem... ölmüş" dedi ağlayarak. Dayanamayıp bende ağladım. Çok üzülmüştüm.

Ertesi gün okula gitmedik bütün gün cerenleydik. Zaten onu bu halde yanlız bırakmazdım bir şey olursa ne yapardım ben.

Cuma günü okula gittiğimizde sınıfta yeni bir çocuk vardı ve adı Boraydı.
Ben yanından geçerken bana göz kırptı ve Metin bunu görmüş olacaktı ki yumrukları ı sıktığını gördüm çok sinirli olduğu yüz hatlarından belli oluyordu. Allahım bu çocuğa ne olmuştu.

Birden metin boranın yanına gitti ve bişeyler dedi anladığım kadarıyla teneffüste fena olaylar olacaktı. Ders bittiğinde bende onları takip ettim gizlice ve metinin buraya dediği şeyi duydum. " bir daha o kızla hiç bir şekilde konuşmayacaksın ve göz teması kurmaya aksın anladınız yoksa canını okurum senin pis kurusu" ardından bora metine bir yumruk geçirdi metin bir an affalladı ve bir yumruk ta o geçirdi boranın suratına ve boranın burnu kanadı.

Ne yani şimdi bora ve metin benim için kavgamı ediyordu. Allahım dünyanın sonu mu geliyordu.

Ceren olanları gördükten sonra ağzı açık kaldı. En az benim kadar şaşırmıştım oda ve bana dönüp " kızım bu metin kesin seni seviyor" aslında doğru söylüyordu bende böyle düşünüyordum.

Okul çıkışı cerenle bir kafeye gittik ve oturduk tam o sırada metin yanımıza geldi ve bana boradan uzak durmamı söyledi bu çocuk kendini ne sanıyordu. Bi okulun popisi diye herkese istediğini yapılabileceğini falandı sanıyordu. "gitsene başımızdan be" diye çıkışında hafiften sırıtıp. "dediğiniz şey imkansız küçük hanım" dedi.

Tam o sırada telefonum çaldı arayan boraydı "kahretsin şimdi sırasıydı dimi." dedim fısıldayarak. Metin o sırada arayan kişiyi görünce " bu çocuk seni niye arıyor" dedi.

"seni ilgilendirmez şimdi burdan defol git" dedim. Ama beni tersleyerek başını olumsuz bi şekilde salladı ve telefonu elimden alıp açtı ve uzak bi köşeye gitti tek anladığım şey buraya küfür ettiği idi.

Yanımıza geldiğinde bağırarak"manyakmısın sen be kendini ne sanıyorsun da benim telefonu alıyorsun ve üstüne arkadaşıma küfür ediyorsun" o sırada metin bana kızgın bir bakış attı seve tüylerim diken diken oldu.

Ertesi gün partiye gittiğimizde metin de oradaydı ve beni bi köşeye çekti.
"sen ne tatlı şeysin böyle" dedi. Ciddi iyi bu.
Bir anda göz göze geldik ve midemdeki kelebekler hareketlendi.
"sende beni sana çeken bişey var ama hala ne olduğunu anlayamadım" dedi ve saçlarımı okşadı. Gözlerimi ondan çekmeden onu izliyordum.
O ana bana çok çekici geldi içi sesim ve dış sesim çok ayrıydı şuan gözlerim onu istiyor faka ben onun elinden kurtulmak için debelenip duruyordum.

"bırak beni ya bıraksana dedim " dedim ama beni bırakmadı it.

ManyopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin