1

317 34 33
                                    

Not: Sarışın kardeşlerimizden şimdiden özür diliyorum.

İyi okumalar.

Elimdeki içeceğin son yudumlarını alıp kutuyu çöpe fırlattım. Küçük bir tangırtıyla çöp konteynırının kenarından sekerek yere düştü. Hızımı azaltmadan yürümeye devam ettim. Bara gelmeme az kalmıştı. Oysaki bu haftayı yalnız geçirmeyi planlamıştım. Eh, her zaman her şey insanın istediği gibi olmuyordu malesef.

'Kapat şu lanet çeneni! Gerçekten onlarsız yapabileceğini mi sanırıyorsun, manyak herif? '

Gözlerimi devirdim ve mırıldandım.

"Asıl sen kapat çeneni. Sadece çok sıkılmıştım ve bir iyilik istiyordum."

Durdum ve karşımdaki, barın ismi yazılı, ışıklı tabelaya baktım.

'Tabii(!). Bu sefer geçenki sürtük gibi olmasa iyi olur. '

"Arkadaşlarım hakkında düzgün konuş, göt."

Barmenin karşısına oturdum ve ona sırtımı dönerek saatin erken olmasına rağmen barı dolduran hareketli kalabalığa baktım.

'Hah, kıçımın kenarı! '

Kalabalığı boşverip barın duvar taraflarına yakın dizilerek ortada geniş alan bırakan masalarda gözlerimi gezdirdim. Bu sefer tecrübeli deneyelim bakalım. Bu sefer ki arkadaşım diğerlerine göre daha özel olacaktı. İyi bir seçim yapmak istiyordum. Gözlerimi dikkatle gezdirirken sağ tarafımda kalan ilerideki masa dikkatimi çekti. Masadaki üç kişi iki erkek ve bir kızdan oluşuyordu. Aralarındaki dikkat çekici altın sarısı saçlara sahip olan çocuğa diktim gözlerimi. Gerçekten güzel bir surata sahipti. Ruhsuzca güldüm. Eğer arkadaşlığımı kabul ederse o surata sahip olmamış olmayı dileyecekti.

Bakışlarımı hissetmiş olmalı ki kafasını bu tarafa doğru çevirdi. Ruhsuz gülümsemem davetkâr bir çekiciliğe büründüğü sırada göz göze geldik. Kaşlarını çattı ve beni baştan aşağı süzerek inceledi. Teklifimi kabul etse iyi olur, yoksa beni bu kadar incelemesini kötü ödeyecekti. Bakışlarını gözlerime çıkarttı ve dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi gözlerinden ayırmadan gülümsemeye devam ettim. Dudakları bir tarafa kıvrılıp bana yamuk bir gülüş verdiğinde yavaşça ayağa kalktım. Masalarına giderken kafamı eğdim ve saçlarımın önüme düşmesini sağladım. Sol elimi saçlarımın arasına sokup karıştırarak geriye attım. Tekrar göz göze geldiğimizde gülümsedim ve masalarının yanında dikilerek diğerlerine baktım.

'Kıçımın kenarı demişken. '

"Merhaba."

"Merhaba!"

Sarışın çocuk öne atıldığında güldüm ve beni sırıtarak süzen kızla diğer taraftaki çocukta gözlerimi gezdirip tekrar çocuğa döndüm.

'Neden sarışın? Eminim her sarışın gibi o da tam bir aptal çıkacak! '

"Ah,"

Sarı kafa sonunda anlayıp ayaklandığında bir adım geri attım. Masadakilere eğilip bir şeyler mırıldandı ve onların göz devirmelerine neden oldu.

"Öyle olmamasını umuyordum."

"Efendim?"

Çocuk merakla bana baktığında elimle ilerideki boş masayı gösterdim.

"Biraz konuşuruz diye düşünmüştüm."

Ukalaca güldü sarışın. "Sadece konuşacak mıyız yani? "

Burun deliklerimin büyüdüğünü hissettim. Çok çabuk sinirleniyordum. Hem de ortada sinirlenecek bir şey yokken. Sakin kalıp masaya yerleştim ve sarışının da yanıma gelmesini bekledim.

Sadistic // l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin