Gıcık

49 1 1
                                    

Muhtesem bir yaz gecesi en yakın arkadaşlarım  nil ve su'yla beraberiz. Yürürken sahilde gitar çalan bir grup gençle karşılaştık. Pek zeki arkadaşım su zorla bizi çocukların yanına sürükledi. Çocuk sesi güzel olan varsa  aramızda beraber şarkı söyleyebileceğimizi söyledi. Bu iki akıllı da beni kurban seçti. O andan itibaren lanet etmeye başladım nerden buldum ben bunları diye. Neyse yinede her şey  gayet güzeldi . Sonra  çocuklar bizi bişeyler içmeye davet etti. Bi kafeye gittik. Bizim havamız gayet yerine şakalar havada uçuşuyor gitme zamani geldu fakat Su ortada yok . Telefona cevap vermiyo. Sonra farkettik masadan Cenk adinnda bi çocuk daha eksilmiş. İşte bizim hikayemiz burda başlıyo.

Gece Özer
Napicagimizi bilmez halde ordan oraya koşturuyoruz bi yandan da Söyla teyzeye nasıl haber vermez onu düşünüyorum kafayı kaçırmak üzereyim en sonunda çareyi polise gitmekte bulduk ama beraber şarkı söylediğimiz Mert denen çocuk beni durdurdu . "Bak çocuk bırak beni o  Cenk denen arkadaşın Suyu nasıl kandırdı bilmiyorum ama siz bittiniz ya sen kimsin bee!" Artık iyice sinirleniyorum bunlar kendini ne saniyo? "Sakin  ol Cenk in kötü bi niyeti olmadığını adım kadar iyi Biliyorum." "O zaman adını iyi ezberleyememişsin insan zarar vermiyecegi birini neden kaçırsın?" "Beni iyi dinle küçük hanım nerden biliyosun kaçırdığını belki yalnız kalmak istediler başka bi kafeye geçtiler seninle daha fazla ugrasamicam şimdi git nereye şikayet ediyorsan et orası beni ilgilendirmiyor he arkadaşın akşam tıpış tıpış eve döner çünkü adımı ezbere gayet iyi biliyorum "  Gerçekten sert konuşmuştu. Ancak birkaç saniye sonra kendime geldim ve saniyelik şaşkın bakışlarımın yerini yine öfkeli bakışlara biraktim.  " Insallah adın konusunda yanılmamissindir yoksa gerçekten kötü olucak " dedikten sonra Nil ide yanıma alıp uzaklaştım.  Evet şimdi gerçekten napıcaktik biz berbat bi ikilem içerisindeyim ailesine mi haber versek yoksa polise mi gitsek. Sonra Nil le beraber 10 dk kadar oturduğumuz kafeye girip çıkanları görebilecek bi bankta oturmaya karar verdik.

Bu sırada Su Yılmaz

Cenk le beraber sahilde yürümeye karar verdik ama bizimkiler köyü sohbete dalmışti haber veremedik. Bu çocuk cidden şimdiye kadar çıktığım çocuklara kıyasla çok şakacı biraz avanak ama bi o kadarda iyi birine benziyodu. Tam benim kafamdandi. Sohbeti o kadar güzelki yanındayken bir saniye bile sıkılmazsın. Bu arada telefonumun şarjı bitmiş Geceye ve Nile ulaşamıyorum ama olsundu inş kizmazlarrr.Ben düşünmeye dalmışım. Cenk: "heyy dünyadan Su ya vakit geç oldu acaba artık  dönsek miii " Gerçekten bi an fena dalmışım " pardon a bencede kızlarda merak etmişlerdir "

Gece Özer

Mert denen o çocuk ve arkadaşları hala kafede oturuyo. Ne kadarda rahatlar ya. Bu sırada uzaktan Şu ya benzer birini gördüm biraz yaklaşınca Gerçekten de oymuş ahhh su ben sana ne yapicagimi bilmez miyim Nil bi anda atıldı "Nerdesin sen ya ağaç olduk insan bi haber verir ne yapicagimizi şaşırdık naptiniz siz " Ayy bu kızda başlayınca susmak bilmiyo. "Tamam Nil. Su bunu sonra konuşucaz seninle " o sırada cenk sözümü böldü "kızlar sakın olun muhabbete dalmıştiniz haber veremedik " Bi anda arkadan bi ses geldi. "Adımı ne kadarda iyi ezberlemişim aferin bana " odomo no kodordo oyo ozborlomosom oforon bono  dışımdan söylemedim ama fena gıcık kapmıştım "Bravoo herhalde yapabildiğin en büyük şey bu "  "yok canım o değil de şimdi burda olmaz" "Iğrençsin biliyosun dimi" "çok fesatsin  benim aklıma bile gelmemişti sadece yaptığımız inşaat projesinden bahsediyorum.  "  bide pis pis sırıtıyor yahhh "Neyse bu kadar yeter artık gidelim kizlar" hayatımda gördüğüm en gıcık insan bidaha karşılaşmamayı umarım.

Sonsuz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin