*Ölsem daha kolaydı*

19 2 2
                                    

           ***Ilgın'dan***

Demir konuşmaya başlamıştı "Ilgın ben sandığın kişi değilim" dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. Ama yüzünde pis sırıtışı vardı. "Sana gerçekten aşık olacağımı mı zannettin" dediğinde gözlerimi dolmuştu. Neydi bu.. Saçmalıktı bu!!  Oyuna mı getirilmiştim. Hayallerimle oynamıştı SEVDİĞİM ADAM.. "N-Nasıl yani" diye soru yöneltince "Kardeşimin intikamını alıyorum" demişti şok olmuştum. Canım yanıyordu. "Ve aldım da" diye devam etmişti. "Evet intikamını aldın. Sevdiğim adam hayallerimi yıktı. Kim için kendi kan bağından kendisine aşık olan kardeşi için" diye bağırıyordum. "O zaman beni neden kurtardın bıraksaydın da cehennem de yansaydım" diye devam etmiştim. "En büyük kazığı sen atabilirdin ve beni yıkarak üstümden geçip gittin" diye bağırıyordum ağlarken.. "Bana bıçak saplayıp öldürseydin ya Demir" diye soru yönelttim hıçkırırken. "Ölmeni istemedim çünkü acı çekmeni istiyorum. İntikamımı aldım çünkü o benim kardeşim" derken lafını kesip "Sana aşık olan kardeşin" diye düzelttim. "Konuşmana hiç gerek yok karşıma çıkma canın cehenneme" deyip kapıyı sertçe çarpıp çıktım. Arabamda yoktu lanet olsun ki.. Buraya taksiyle gelmiştim. Taksiyi bekleyemem diye düşünürken ağaçlık bölgeye giden yolu takip ederek evden uzaklaştım. Demir beni ezip geçmişti. Sevdiğim adam..

Beni öldüren SEVDİĞİM ADAM..

Oysaki güzel hayallerimiz vardı  yani benim vardı artık tutunacağım hayallerimde yok bitmişti bu sefer intihar bile kurtaramadı deyip kendi kendime histerik bir kahkaha atmıştım. Artık deliler gibi boş boş bakıp gülüyordum.

O sırada evi hiç görmiyordum bile.. Hiç kimse yoktu vay canına kurtlar beni yerdi sanırım.. Yüzümü buruşturup boğazıma dokunduğumda acı çekmemem için yapmıştı diye düşünüp bandanayı tek elimle ve sert bi şekilde çıkarıp yere atmıştım. Onun iyiliği mi o bile sahte..

YALNIZLIK vayyy be ağaçlar bile bana küstü bugün.. Boğazım bi ağrıyordu ki gözümden yaşlar geliyordu. Ağlama Ilgın üzülme sadece şuan ki durumun için üzülmelisin diyordu iç sesim.

Hakikaten hiç kimse görünmüyor diye düşünürken karşıda uzun boylu siyah saçlı kaslı olan bi çocuk belirdi. "Bi bu eksikti" diye mırıldanmıştım. Çocuk yanıma ulaştığında "Boynun kanıyor iyi misin" diye sordu telaşla. "Emin ol en son düşüneceğim şey boynum" diye karşılık verdiğimde "Buralar ıssızdır. Yalnız olmamalısın nereye gidiyorsun" diye sormuştu. "Bilseydim çoktan giderdim" dedim gözümden yaşlar akarken. "Ağlama" dedi.

Üzülmüş gibiydi üzülmesin beni tanımayan biri bana üzülmesin acınacak haldeyim ama acımayın bana "Bana sakın acıma kendi tercihim" diye bağırıyordum ki ellerim titremeye başlamıştı çoktan. Gözüm kararıyordu bedenim uyuşmuştu. Kendimi bir anda yere bırakmıştım ve gözlerimi kapattım.

***MERTCAN'DAN***
Adını bilmediğim kız bi anda yere yığılmıştı. Onu hemen kucaklayıp ileride kalan arabama taşıdım. Neler yaşadı diye düşünürken titriyordu. Araba görüş açıma girdiğinde hemen arabayı açıp arka koltuğa yatırdım. Ateşi vardı olamaz hemen şehir merkezine gitmeliyim deyip kapıyı kapatmam ile ön koltuğa geçmem eş zamanlı gerçekleşti.

Son hızla sürerken makaslar atıp geçiyordum. Kırmızı ışık zaten yoktu var ama yok.. O sırada kız bişeyler mırıldanıyordu ama anlamamıştım. Kabus görüyordu sanırım. Müsait bi yerde durup arka tarafa geçip kızın ateşine baktım. Bi anda sıçrayıp kalkınca "Sakin ol geçti" dedim "B-ben nerdeyim" demişti sadece "Hastaneye gidiyoruz çok ateşin var" diye cevap verdim bende.. "Gerek yok iyiyim ben" deyip doğrulmuştu ki "Evine bırakayım seni" deyince yüzü düşmüştü "Kalacak bi yerim yok desem" dediğinde "Benim ev ne güne duruyor" diye cevap verdiğimde şaşırmıştı "Teşekkürler ederim geçici bi süre olabilir" dediğinde "İstediğin kadar bu arada ben Mertcan" deyip göz kırptımdığımda "Bende Ilgın" diye karşılık verince tekrar yola çıkmıştık.

~ SİYAHIMM ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin