*Aşığım*

24 3 3
                                    

 *Medya: Demir'in arabası*

        ***DEMİR'DEN***
Ilgın bugün kendini hiç iyi hissetmeyecek diye düşünürken hemen Mertcan'ı aradım. "Mertcan saat 11 de bizim okulda olacaksın" dediğimde "Tamam da ne yapacağım" diye sorduğunda. "Ilgın'ı baştan çıkaracaksın hemde karanlık bi odada" dediğimde içim yanmıştı. Bunun ne olduğunu sonra tartışacaktım. "Çok basit" dediğinde sırıtmıştım. "Tamam o zaman bekliyorum yer belli gelince mesaj at" dediğimde "Tamam" demişti ve sonra kapattım.

*YENİ BÖLÜM BAŞLANGICI*

Ilgın'ın bileğinden tuttuğum gibi hemen en alt kattaki depoya indirdim. İçerisi çok karanlıktı. Hemen Mertcan'a işaret yaptığımda kamerayı başlatmıştım. Mertcan o sırada Ilgın'a daha çok yakınlaşmıştı ve boynunu öpmeye başladı. Şerefsiz. Ilgın ben zannediyordu ama yanılıyordu saf. Sonrasında Mertcan Ilgın'ın boynunu emmeye başladığında Ilgın'ın konuşacağını anlayıp hemen kamerayı kapatıp kaydettim. İşte bu kadar. O sırada Ilgın "Ne yaptığını sanıyorsun sen Demir" diye bağırmıştı. "Cevap ver yoksa çığlık atarım" diye devam etmişti. Hemen ışıkları açtığımda Ilgın şok olmuştu. Karşısında Mertcan'ı görünce yüzüne hızlı bi şekilde tokat atmıştı. Ağlamaya başlamıştı noluyo lan.. "Bu kadar mı düştün Mertcan. Sana ben güvenmiştim" diye bağırıyordu hıçkırarak. İçin yanmıştı. Hakikaten güveni kırılmıştı iyi bilirdim. "Özür dilerim Ilgın b-ben.. İstemsizce oldu" deyip hızlıca dışarıya çıkmıştı. O sırada Ilgın ile göz göze gelmiştim. Hala ağlıyordu. Elimdeki kamerayı farkedince anlayıp daha fazla ağlamaya başladı. Hıçkırıyordu. Hemen olduğu yere çökmüştü. Yüzünü gizliyordu. "Ilgın ben bilemezdim ağlama" dediğimde "Bi bıçak daha sapladın Demir teşekkür ederim" deyip yavaş adımlarla kapıdan çıktı. Ben ne yaptım ya içine sıçmıstım herseyin. Ilgın hassasdı ve ben bunu bile bile üzerine gitmiştim. Bi hışımla kamerayı yere fırlattım. Paramparça olmuştu. Umursamadan dışarı attım kendimi. Ne bok yediğimi düşünüyordum. Lan kıza yapmadığım kalmadı amk. Bi sigara yakmıştım. Sigaram bitene kadar arabama ulaşmıştım. Ilgın'ın arabası duruyordu. Son hızla ilerlerken birden taşa oturmuş bi kız görmüştüm. Ilgın'a çok benziyordu. Biraz daha yaklaştığımda Ilgın olduğunu anlamıştım. Ağlıyordu. Nefret ediyordu benden. Hemen arabadan inip yanına gittiğimde hiç bişey demesine izin vermeden onu bi hareketimle çekip dudaklarına yapmışım. Karşılık vermiyordu ama olsun. Sonra dudağımı çekip "Özür dilerim Ilgın seni kendimden uzak tutmaya çalıştım. Benden nefret etmeni istedim." deyip gözlerinin içine baktım. Gözleri kızarıktı. "Çünkü.. Çünkü ben sana.. AŞIĞIM" diye devam ettim. Gerçekten demiştim bunu. Artık içimde kalmıyordu. Mertcan ona dokundukça içim gidiyordu. "Boşver Demir. Ben artık alıştım. Kız kardeşinin intikamını al. Sonra siktir git" deyip koşarak uzaklaştı. Gerçekten ne bekliyordum. Dağ evindeki o güzel günü berbat etmiştim. Ona acımasız şeyler söylemiştim. Ağlamasına müsade etmiştim. Sevdiği adamdan bunları beklemezdi kimse. Aferin bana deyip küfürler savurdum. Arabama atlayıp oradan uzaklaştım.

***ILGIN'DAN***
Gerçekten bu muydu yani. Kendisinden nefret etmemi istemiş. Ağlıyordum. İçime yumruk oturmuştu. İnsan sevdiği kıza taciz mi ettirir lan" diye bağırıyordum. Sahilde olduğum için rahattım ve gerçekten iyi değildim. "Önce gel hayatımı mahvet. Sonra beni hayattan soğut. Sonra çık karşıma AŞIĞIM de. Yok öyle bi dünya. Hayatımdan çekip gitsin o haysiyetsiz adam. Sevdiğim adam.." diye bağırıyordum dalgalara belki derdimi alıp götürürler. Müzik açmıştım. PERA-VEDA BUSESİ. Şarkı anlatıyor abi..

Yorgun denizler usanmış fırtınadan.
Kıyıları görünmez fenerinde ışık.
Ay bile gizlenmiş yıldızlar karanlık.
Ne bir ses var ne bir nefes aldırıyor.
Ayrılık yakın vuslat görünmüyor.
Öncesi yok sonrası yok sanki hepsi hayaldi.
Bana sevgisi yok yokluğu çok ağır gelirdi.

~ SİYAHIMM ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin