Seçeneksiz

-1-

"Kapının önündeyim."

Gelen mesajı okur okumaz kapıyı açtım. Bu saatte evime neden geldiğini merak ediyordum ve bu merak heycanlanmama sebep olmuştu.

"Tanrım iyi misin?"

Ayakta durmakta zorlanıyordu. Gözlerinde anlamdıramadığım bir ifade vardı. İçeri girmek için hamle yaptığında düşmemesi için kolunun altına girdim.

"Nasılsın güzelim."

İçki kokusu yüzümü buruşturmuştu. Zar zor odama götürüp yatağıma yatırdım.

"Sarhoşsun."

Ayakkabılarına uzanıp bağcıklarını çözdüm ve çıkardım. O sırada tişörtünü çıkarmaya çalışıyordu. Beceremediği için doğrulup yardım ettim.

"Pantolonumu çıkarmaya ne dersin?"

Gülümsemesi tüm suratına yayılırken ne ima ettiğini gayet belli etmişti.

"Aç mısın bir şeyler hazırlayabilirim ya da..."

Daha cümlemi bitirmeden kollarıyla belimi tutup kendi altına çekti. Ne yapıyordu bu?

"Evet çok açım ve beni doyurman gerek."

Gözleri dudağıma kayınca ne yapacağımı bilemez halde suratına baktım. Emin olmak ister gibi yavaşça yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı.

Dudakları dudaklarıma değdiği anda elini tişörtümün içine sokmuştu. Açlıkla öpüşürken elimi kemerine götürdüm ve kendime biraz daha bastırdım. Bu hareketim karşısında boğuk seslerinin yerini inlemeye bırakmıştı.

"Arifcan dur. Sarhoşsun bunu yapmamalıyız."

Dudakları boynuma inerken altımdaki şortu çoktan çıkarmıştı bile.
Ne kadar engel olmak istesem de şuan duygularım daha ön plandaydı ve engel olamıyordum. Son olarak tişörtümü de çıkarıp yere atınca durup yüzüme baktı.

"Canını acıtmıycam. Kendini bana bırak."

Eli kemerine gidince düşünme fırsatım olmuştu. Bunu yapmalı mıydım? Yıllardır sevdiğim adam şuan evimde hatta yatağımdaydı. Hayalini binlerce kez kurduğum o sahne artık gerçekleşmeli miydi?

Son olarak iç çamaşırlarımı da çıkarıp tamamen çıplak kaldığımda aklımdan tek bir şey geçiyordu. Onu istiyordum.

İçime girdiğinde tırnaklarımı sırtına geçirdim ve acı içinde haykırdım. Neden bu kadar acımıştı? Nefes nefese içime gel gitler yaparken sırtını kanattığıma yemin edebilirdim.

"Rahatla."

Nefes nefese olan sesi inlememe neden olmuştu. Acı yerini zevke bırakırken sırtını tırnaklamayı bırakıp elimi saçına götürdüm.
Daha çok hızlanırken bacağımı biraz daha açtım. Hepsini istiyordum.

İçimden çıkmadan yavaş hareketleriyle zevkten inlememe neden olurken bir yandan göğsümü emmeye başlamıştı. Bir kaç dakika daha hızlanıp hızlanıp yavaşlerken zevkten nefes alamaz hale gelmiştim. En son içimden çıkıp yanıma yattı.

Odada sadece nefes seslerimiz yankılanıyordu. Örtüye uzanıp üstümüzü örterken kafasını boynuma gömdü. Elimle sırtını kontrol ederken kanadığını farkettim.

"Lanet olsun ben özür dilerim. Hemen peçete getireyim."

Tam kalkacakken kolumu tutup kendine çekti. Sırtımı göğsüne yaslayıp saçımı okşadı.

"Önemi yok yavrum. Acımıyor bile."

Şuan dünyanın en mutlu insanıydım. Sevdiğim adamın kollarında ve tamamen ona aittim. Gözlerimi kapatmadan önce elini öptüm ve yanağıma koydum. Şuan zamanın durması için elimde ne varsa verirdim.