Avare'nin Yolu

Bölüm-1: Klan Yetenek Testi

Bu gün tüm Korel Klanı için büyük bir gündü. Herkes koşuyor ve bir işin ucundan tutmak için çabalıyordu. Tüm bu koşuşturmanın sebebi Klan Yetenek sınavıydı bu yetenek sınavında gençler bir taşın üstüne kanlarını damlatır ve damlayan kanlardan o taş kan sahibinin yeteneğini gösterirdi. Bu sınavda 10 yeşil yıldız ve üzeri başarılı sayılırdı. Mavi yıldız yapan kişi dahi sayılırdı. Eğer bir kişi Mavi yıldızlarını 10'a tamamlayıp kırmızı yıldızlara geçebilirse bu kişi dahiler arasında bir dahi sayılabilir ve bu kişiye dahi demek hakaret bile olabilirdi. Derhal en iyi eğitimlerden geçerek geleceğin Klan lideri olması için eğitilirdi.

"Kerem hadi biran evvel yola çıkalım ." Dedi kapı ağzındaki genç kız. 16 yaşına yeni girmiş sayılırdı. Bu gün o teste girecek kardeşi Kerem için kalbi hızla atıyordu.

"Tamam abla geliyorum." Diye yanıtladı Kerem. Sesinde heyecan yoktu daha çok bezginlik vardı. Her yıl bu test olur. Bu test yüzünden 10 yaşına yeni girmiş kişilerin kaderi sadece bir tes için belli olurdu. Kerem'e göre kimse bu kaderi haketmiyordu.

Mavi yıldızı geçebilecek kadar yetenekli olanlar mutlulukla ayrılırken bir çokları ağlayarak ve hüzün içinde testi sonuçlandırıyorlardı. Onlar 10 yeşil yıldız bile yapamamış kişiler olarak kimseden saygı göremeyeceklerini biliyorlardı.

Ablası Kerem'i görünce gülümsedi.
"Hadi kardeşim babamı gururlandır." Dedi güler yüzle. Kerem somurtkan bir şekilde "Neden gururlanması gerekiyor ki? Senin gibi Yetenek testinden 3 kırmızı yıldız gibi bir sonuç elde eden kızı varken?" Ablası Kerem ile tartışmaya girmek istemediğinden çoktan yürümeye başladı. Kerem haklıydı Zehra Klan içerisinde belki de şehirde genç neslin canavarı denebilecek kadar yetenekli birisiydi. Aynı zamanda da beline kadar uzayan kızıl saçları ve mavi gözleri ile çok güzel bir kızdı. Tüm erkekler peşinde koymasına rağmen hiçbirinin yüzüne bakmaz ve onları nazik bir gülümseme ile geri çevirirdi. Ablası güçlü olmasına rağmen kimseyi kırmazdı ve insanlara yardım etmek için elinden geleni yapardı.

Kerem ablası için o zaman sevinmiş ancak daha sonra ablasının bu kadar güçlü olmasının ona daha az zaman ayırmasına sebep olduğunu fark ettiğinde bu güçten nefret etmişti.

En sonunda test alanına varlıklarında kandaki herkes onlara baktı çünkü Zehra gibi bir yetenek varken kardeşinin sonucu da oldukça merak ediliyordu. Babası Klan liderinin yerinden kalktı babası Klan lideri Tarık Korel. Gülümseyerek oğlunun yanına geldi ve ona "sana guveniyorum." Diyerek oğlunun alnından öptü. Kerem kendisinden çok bir şey beklemese de babasının bu davranışı onu memnun etmişti.

Babası kalanın lideriydi daha 40 yaşlarında olmasına rağmen yeryüzü aleminin 6. Kademesinde güçlü bir adamdı. Klan da kimsenin ona karşı gelecek cesareti yoktu. Ancak Tarık hiç kimseyi gücüyle ezmez ve Klan üyelerine eşit davranırdı.

Kerem yerine geçtiğinde bütün gözler alana yeni gelen ekibe döndü. Çünkü onlar şehrin diğer büyük klanları Yafse ve Damik klanlarıydı. Ortama bir anda gergin aura hakim oldu. Bu klanların gücü Korel Klanına neredeyse eşitti ancak Kesik Dağ şehrinin en güçlü Klanı lideri sayesinde Korel klanıydı. Çünkü Yafse Klan lideri ancak 10. Seviye kök kaynak aleminde ve Damik Klan lideri ancak 1. Seviye yeryüzü kaynak alemine yeni adım atmışken Korel Klan lideri Tarık Korel tam 6. Seviye yeryüzü kaynak alemindeydi. Onlar ile arasındaki fark yerler ile gökler kadardı. Diğer klanların ahalisi de yerlerini aldıktan sonra 2. Klan büyüğü Korkut ayağa kalktı ve konuşmasını yapmaya başladı bu töreni hep o yönetirdi. Taşın çalışmasını anlattıktan sonra töreni başlatmıştı.

Kerem nihayet bu anın gelmesine sevinmişti çünkü bir türlü geçmiyordu şu gergin aura. Sanki boğuluyormuş gibi hissediyordu. Hemen arkasındaki ablasının rahatlatıcı aurası da olmasaydı gerçekten de bedeni ezilebilirmiş gibi hissetti. İlk genç ayağa kalktı ve yürüdü genç kızın gözlerinde korku vardı. Yavaş yavaş ortaya yürüdü 2. Klan büyüğünün önünde durdu ve
"Kıdemli lütfen elimi keserken canımı yakmayın." Dedi diğer Klanlar ve Korel klanından bir kaç kişi kızın bu sözleri üzerine kahkaha attılar. 2. Klan büyüğü Korkut elindeki bıçağı uzattı ve kızın eline ufak bir çizik attı. Kıpkırmızı kan kızın elinden taşa süzülürken herkes gibi Kerem de dikkatle taşa bakıyordu. Yıldızlar ortaya çıkmaya başladığında herkes umutsuzca kafasını salladı bu küçük ürkek kız ne kadar yapabilirdi ki. Çevreden "En fazla 3 yeşil." "Hahha bu küçük kızı abartma en fazla 2." Gibi aptalca sesler geliyordu. Bu sesler Kerem'in sinirini bozmuştu. Çünkü o insanları bu şekilde yargılamaya karşıydı. Yıldızlar çıktı çıktı ve gülen sesler birden kesildi çünkü bu küçük şirin kız tam tamına 7 mavi yıldız yapmıştı. Herkesin şaşkın bakışları altında kız ellerini heyecanla çırparak zıpladı. Sonucu oldukça tatmin ediciydi. O konuşanlara bir zafer gülümsemesi gönderdikten sonra yavaşça yerine oturdu. Zaman hızla ilerliyordu ve 20 kişi çıkmıştı şimdiye kadar bunlardan sadece 3'ü testi geçmişti 1'i 7 mavi yıldız yapan küçük kız 1'i 4 mavi yıldız yapan ve Kerem'in sevmediği Poyraz isminde 1. Klan büyüğünün torunu Kerem onu sevmiyordu çünkü o güce çok önem veriyordu ve kendinden güçsüzler ile kavga edip onları dövüp paralarını çalmaya çalışıyordu. 3. Kişi de Klan'da çok kimsenin tanımadığı Barış isimli bir gençti. 2 mavi yıldız yapmıştı o da rakip klanların liderleri mutlu gözlerle bakıyordu. Çünkü geçen kişi sayısı oldukça azdı. Bu da belki ileride Yafse ve Damik klanlarının Korel Klanı ile rekabet şansının artmasına neden olabilirdi. Tarık babasının gözlerine baktığında üzüntü gördü. Kerem bu duruma üzülmüştü ancak yapacak bir şey yoktu şu an yapabileceği tek şeyin oraya çıkıp güzel bir sonuç getirmesi olduğunu biliyordu. Kerem'e kadar 10 kişi daha vardı. Bu 10 kişiden de 2 kişi geçti biri 10 yeşil yıldız alarak son anda geçti. Diğeri ise en iyi sonucu alarak tam tamına 8 mavi yıldız aldı. Aslında bu sonuçlar güzeldi mavi yıldız ancak Kesik Dağ şehri gibi yüksek seviyede şehirlerde bu kadar çok görülürdü ancak bu sonuç Korel Klanı için yeterli değildi çünkü Korel Klanı çok eski ve güçlü bir Klandı şehirlerine saldırmak isteyen düşmanların karşısında en büyük güç olarak dururdu. Bu kadar güçlü bir Klanın daha iyi sonuçlar almaması elbette üzücüydü. Nihayet Kerem'in sırası gelmişti. Ablası Kerem'i iterek sahneye doğru yönlendirdi."Sana güveniyorum kardeşim."demeyi de ihmal etmedi. Kerem ise homurdanmak ile yetindi ancak o da babasının yüzünün gülmesi için iyi bir sonuç istiyordu elbette. Kendinden emin adımlarla sahneye yürüdü, derin bir nefes aldı babasının yüzünde heyecan ve umut vardı. Kerem elini 2. Klan büyüğü'ne uzattı. Eli kesilirken gözünü bile kırpmadı ve sonuca bakmadı bile.

İnsanlar Kerem'in sahneye çıkışından sonra onun Klanın genç efendisi olduğunu ve ablasının durumunu bildikleri için sustular ve pürdikkat izlemeye başladılar. Bazıları da içinden "pfff.. ne gururlu velet şuna bak ne kadar kendinden emin." Gibi kelimeler sarfederek rahatsızlıklarını yaşıyorlardı. Kerem sonucu verdikten sonra bakmaması ise herkesin şaşırmasına neden oldu. Neyine güveniyordu bu çocuk şimdi? Bu test onun kaderini belirleyecekti ve bu onun umrunda bile değil miydi? Yıldızlar çıkmaya başlamadan bir kaç saniye geçti ardından ilk yeşil yıldız çıktı. Ancak diğerleri kadar hızlı çıkmıyordu Kerem'in yıldızları 2. Yıldız çıkmadan 5 saniye geçti. Her yıldızda süre artıyor gibiydi sanki 1 dakikanın sonunda Kerem'in toplam 9 yeşil yıldızı olmuştu. Herkes 10 olacak mı diye bekliyordu ve 10 saniye kadar sonra 10. Yıldız gözüktü. Ablası ve babası rahatlamış ancak daha merakları yüzünden okunuyordu. Herkesin aklında bir soru vardı acaba kaç yıldıza kadar çıkacaktı? Bu son muydu? Değilse, Nereye kadar yolu vardı? Bir süre sonra 10 yeşil yıldız birleşip 1 mavi yıldız oldular, 2 mavi, 3 mavi, 4 5 derken 3 dakika sonra 8 mavi yıldız yani bu test gününün rekoru geçilip toplam 9 mavi yıldız olmuştu. Herkesin yüzünde bir şaşkınlık vardı ve bu şaşkınlık görülmeye değerdi Tarık Korel gülümsemeye başlamıştı ve Kerem bunu görünce rahatladı. Babası rahatladıysa onun için sorun yoktu. Kerem yüzüğüne baktı annesinden kalan tek yadigara. O yüzük sıradan gibi gözüküyordu. Ancak ne olursa olsun annesinden kalan bir şeydi ve Kerem onu ömrünün sonuna kadar saklayacaktı. Yüzüğe baktı ve düşündü acaba annesi bu günü görseydi mutlu olur muydu oğluna sarılır ve öper miydi? Kerem annesini hiç görmemişti söylediklerine göre annesi doğum sırasında kanaması durdurulamayınca ölmüştü. Kerem bunları düşünürken dünyadan uzaklaşmış gibiydi sonra kendine gelip insanların yüzündeki şaşkınlığı görüp taşa baktığında kendi de şaşırdı taşın üzerinde 1 kırmızı yıldız tüm ihtişamı ile duruyordu. Kırmızı yıldız çıktığına göre babası mutlu olmuş olmalıydı. Sonuçta onun oğlu da kızı da halk arasında canavar tabir edilen 2 büyük dahiydi. Sonra 2. Yıldız ve 3. Yıldız ardı ardına çıktı Kerem ablasına yetişmişti. Bunu görünce gülümseyerek ablasına döndüğünde ablasının ağzının sonuna kadar açık olduğunu gördü. Ablası onun kendine baktığını gördüğünde toparlanıp o da bir gülümseme ile karşılık verdi. Ama beklenmedik bir şey oldu. Kerem 4. ve 5. Yıldızlarını çıkardı tamı tamına 5 kırmızı yıldız bu sadece klan kurucusu büyük Timur Korel tarafından yapılmış bir rekordu bunun gibi bir şey başka ne görülmüş ne duyulmuştu. Bunlar olurken insanların şaşkınlığını daha da arttıran bir şey oldu 6. Yıldız çıktı. Kimse bu kadarını beklemiyordu. Kerem şaşırmıştı. Kendisi gücü önemsemezken neden güç peşinden geliyordu? 5 dakika kadar geçti Kerem yerine geçmek için hareketlendi çünkü bu kadarı olabilecek en yüksek sonuçtu. Daha iyisini beklemiyordu ki. Yerine doğru yürüdü. Ancak yerine oturmadan önce arkasına bir kez daha baktığında 7. Yıldızı gördü yanlış görmüş olmayayım diye bir kez daha baktı fakat yanlış yoktu! 7 yıldız! 7 kıpkırmızı yıldız vardı! Bir süre sonra 8. Yıldız çıktı insanlar artık şaşırmaktan sıkılmış olmalılardı. Ancak taş suprizlerini yapıyordu. 9. Yıldız da çıktı insanlar artık çıldırmış gibiydiler herkes saf saf taşa ve Kerem'e bakıyordu ve bi anda 10 yıldız belirdi 10 yıldızdan sonra bir anda insanlar ne olacak diye merakla bakıyorlardı çünkü gelmiş geçmiş en büyük dahi ancak 10 kırmızı yıldız yapmıştı. O da imparatorluğun kurucusu Yüce Salpu olarak bilinen kimse idi daha sonrası yoktu onlar için ama ya varsa diye düşündüler. Bu neydi varsa nasıl bir şeydi? Ve 10 kırmızı yıldız ortada birikti. Birleştiler ve büyüdüler taş renklendi, Gökkuşağı renklerine büründü ve bir anda patladı görenler transla çıkmış ve Kerem'e kıskançlık dolu gözlerle bakıyorlardı. Sonra birden Yafse Klan lideri Kedfa kereme doğru çok güçlü bir saldırı gönderdi. Herkes şaşkınlık içerisinde saldırıya bakıyordu. Neden saldırmıştı?

.................
Alemler: Temel Kaynak Alemi <Kök kaynak alemi <yeryüzü kaynak alemi <doğal kaynak alemi

...................
Merhaba ilk hikayem hatalar varsa zamanla düzeltmeye çalışırım.
.....................
Evet Kerem ne yapacak? kök alemi 10. Seviye bir düşman saldırısını durdurabilecek mi? Durdurursa ileride nasıl bir eğitim onu bekliyor? Kerem iyi çocuk mu olsun kötü çocuk mu? Yorumlarınızı bekliyorum.