Benim adım ece. 17 yaşındayım.lise üçe gidiyorum.Babamla birlikte yalnız oturuyoruz.Annem ben henüz 7 yaşındayken geçirdiğimiz trafik kazasında vefat etti. Bu yüzden babam bana hem annelik hemde babalık yapıyor. Babam benim canım kanım herşeyim. Bende onun için öyleyim. Onun bir kaç saatlik şirkete gitmesine bile göz yumamıyorum. Babam ne olursa olsun bana hep güler yüz gösterirdi ama gözlerinden anlardım ne olup bittiğini. Annem öldükten sonra babamın 10 yıl içinde biraz çöktüğünü farkediyordum. Tutunacak tek dalı benim senelerdir. "Onu asla yalnız bırakmayacağım"dedim, ve bugün bana erken geleceğini söylediği aklıma gelmişti. Normalde çok sevinirdim, ama neden bu gün içimde sıkıntı vardı. Bi türlü bunun ne olduğunu çözemiyordum. Neyse dedim ve bugün bi elbise giymeye karar verdim. Ve başladım ne giysem diye düşünmeye...
..........ECENİN BABASININ AĞZINDAN......
"Hâlâ onun resmine bakıp iç çekerken böyle yapmak doğrumuki?" Diye dalıp giderken açılan kapı sesiyle kendime geldim.
"Ahmetcim"
Ne tepki vereceğimi şaşırmıştım . Onun elini sıkayım derken o beni yanağımdan öptü. Bu pek hoşuma gitmemişti. Çünkü eğer bu kadar yakın olursa bana Ece nin tepkisi iyi olmayabilirdi.
"Geç otur canım ayakta kaldın"
"Teşekkür ederim"Ben bu kadına aşık değildim, ama sadece seviyordum çünkü benim memleketim den ve akrabalarından biriydi. Merve'ye aşık olduğum kadar kimseye olamazdım zaten. Yine dalıp gittim ve yine irkildim
"Eeee?" Dedi gülümseyerek Hatice.
"Bugün bizim evimize akşam yemeğine geliyorsunuz değil mi?" Dedim ona
"Evet hem samet çok heyecanlı yeni kız kardeşini tanımak için"dedi.
(samet çok asabi bir çocuk ve bu durum için çıldırmak üzere)"Bence de çok iyi anlaşırlar . Birde sormayı unuttumda, Samet kaç yaşında?
"19"
"Benim Ece kızımda 17 yaşında " dedim
Hafif bir gülümsedi ve gözünü yere çevirdi. Acaba onun ölmüş olan bir kızımı vardı yoksa bu durum onun hoşunamı gitmedi anlamadım. Ben de bu anı bozmadım ve gözümü yere çevirdim. Kalbim çok hızlı atıyordu. Onunla bi yandan sohbet ediyor, bi yandan da Ecenin tepkisinin ne olacağını düşünürken artık yüzümden terler akmaya başladığını hissettim. Hatice bana baktı ve şaşırdı
"İyi misin Ahmetcim. Kötü gorunuyorsun "
Haliyle bende bu düşüncelerimi ona söylemiycektim ya, bu yüzden ona iş sıkıntılarından dolayı öyle olduğunu söyledim. Daha doğrusu geçiştirdim. Hayatımda hiç bu kadar strese girmemiştim. Neler oluyordu böyle.
........ECENİN ağzından ............
Sıkıntıdan ölüyorum resmen. Babamın erken dediği buysa kimbilir geç geleceği zaman nasıl olacak anlamıyorum. Karnım çok acıktığı için çalan kapı zilini ilk başta karnımdan geldiğini sandım ve ikinci çalışta hemen kapıya koştum ve "babacığıııııım" diyerek açtım ve karşımda duran kişi-kişiler beni şoke etti. "Allahım ne olur ben yanlış anlamış olayım , nolur Allahım nolur" dedim ve suratım asıldı.istek sizce "buyrun hoşgeldiniz " dedim. 18-19 yaşlarında görünen genç adam bana çarpıp geçince sinirlerim tepeme fırladı ve yanımdan geçen o kadını bile farketmedim .
Babam beni öptü ve sarıldı. Bende karşılık verdim ama ne oluyor anlamında başımı oynatınca suratı asıldı."Neyse" dedim ve içeri geçtim.
Yani ne desemki kurulan sofrada bi benmi yokum desem yoksa kuş sütü mü eksik desem bilemedim.
Hepimiz sofraya oturduk. O kadın sahte bakislarla 32 dış gülümsüyordu gibi geldi ama söyleyemedim. Sonradan bana sinirli sinirli bakan gence gözüm takıldı. O ne bakış öyle ya. Çok korktum gerçekten. Yemeğe başlarken tipinden gıcık aldığım kadın;
'Adın ne canım benim dedi sırıtarak" bende ona umursamaz bir tip le bakıp,
"Ece" dedim.
Suratı bi an da çöküverdi.
Banane çöksede çöksün canım ba-na-ne
Genç çocuk bana baktı ve konuştu,
" Bence biraz daha cana yakın olsan kötü olmaz " dedi tıslar gibi.
"Sen canmısınki yakın olayım " dedim . Çünkü çocuğun bu bakışları sınırı mı zorlanmıştı.Babam hemen ortaya atılıp aramızı düzeltmeye çalıştı . Neyseki uzatmadık. Sonra babam yavaş ayva konuşmaya başladı. Tüm gerçekleri anlatırken bende bu çocuğun neden bana öyle baktığını anladım. Babam iyice gerilmişti ve benimde sinirden göz yaşlarım dökülmeye başladı. Bu kadın hiç iyi birine benzemiyordu ve ömür boyu yanımızda olacaktı. Kabus olsa bile bu kadar korkunçken bu gerçekti. Ayağa zar zor kalktım ve tepeden herkese bakarak
"Ne haliniz varsa görün" diye bağırdım ve koşarak odama gittim. Artık bir üvey annem vardı ve iyi mi kötü mü belli değildi. Demekki macera başlıyor!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatice
Teen FictionSen ki, annemden sonra ruhumun derinliklerine inebilecek son kişisin . Sana özel olan tek şey, gözlerimin karanlığının en koyu tonudur.... Senin kalbinde gün yüzüne çıkardığın şey kibirdir, nefrettir. Sen beni kendimden uzaklaşarak sevindirebili...